Ahmet Davutoğlu: 'ABD'nin Orta Doğu'da en tehlikeli gördüğü adam benim'
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, ABD'nin kendisiyle ilgili 'Ortadoğu'nun en tehlikeli adamı' olarak tanımlama bulunduğunu söyledi.
Habertürk yayınında konuşan Davutoğlu, bu durumun 1 Mart tezkeresi sürecine dayandığını belirtti.
Tezkerenin reddedilmesi sürecinde yaşananları aktaran Davutoğlu Hillary Clinton ile yaptığı ve çok eleştirilen 'Çak' işaretiyle ilgili de konuştu.
"1 Mart tezkeresinde doğru yaptık"
Vefat etmiş bir rahmetli siyasiye Türkiye'de görev yapmış Amerikalı'nın yaptığı görüşme istihbarat notu olarak bana geldi. Bu Amerikalı 'Bir an önce siyasi parti kurmak için hazırlık yapın' diyordu. Bunun üzerine bir Türk yetkili 1 Mart tezkeresinin reddedilmesi üzerine bir ifade kullanır, benim için 'Ortadoğu'nun en tehlikeli adamı' denir. Çak'ın sebebini 50 bin kere anlattım. Herkesin kutlama yöntemi var. O gün benim torunum doğmuştu. Bütün Arap bakanlar sarıldı. Hillary Clinton 'Ben de torun bekliyorum' dedi ve çak yaptık. Ben Türkiye'nin adamıyım. Toros dağlarında doğan Müslüman Türküm. 1 Mart tezkeresi döneminde verdiğim mücadeleyi herkes bilir. 7,5 yıl Başdanışmanlık yaptım. 2005 Kasım'ında Iraklı Sünni liderleri İstanbul'da toplamıştık. Biz 'cihat edeceğiz' denilen toplulukları topladık ve tek tek getirdiğimiz aşiret liderlerini seçime girmeye ikna ettik. Amerikalılar şunu fark etti 'Türkiye devrede olduğunda çözüm bulan ülke'. 1 Mart tezkeresinde de doğru yaptık, Sünnileri seçime sokarken de doğruyu yaptık.
"Kürtlerle savaştırmak isteyen oyunları bozdum"
Bizim Irak'la ilgili perspektifimiz vardı ve bugün de olmalı. Irak'ın toprak bütünlüğünü korumak, Kürtleri bir rakip ve düşman gibi görmemek. Türkiye'yi Kürtlerle savaştırmak isteyen oyunları bozdum. Türkmenlerin haklarını yok edecek referandum hala Kerkük'te yapılmadı. Üstenci davranmış olsam Beşar Esad, İsrailli görüşmeler için tek yetkili olarak beni görür müydü? Gazze'de ateşkesi biz yaptık, 2009 başıydı. O savaş 22 gün sürmüştü. 7 günümü Kahire ve Şam'da geçirdim. Türkiye düşmanı Sarkozy 4 Ocak'ta sayın Erdoğan'ı aradı. 'AB dönem başkanı olarak Suriye'ye gideceğim ve ateşkesi sağlamaya çalışacağım. Bizim Hamas'la görüşmemiz mümkün değil. Sizin Başdanışmanınızı bizim heyete gönderir misiniz?' dedi. 6 Ocak'ta salona girdiğimde tarihi bir sahnedir. Ülkem adına gurur duyarım. Salona girdiğimde Beşar Esad ve Sarkozy oturuyor. Girince 'nereye oturmamı uygun görüyorsunuz' dedim. Sarkozy 'müzakereyi yürüten bir ülkenin baş danışmanı bizim heyette oturacak' dedi. Esad da 'o bizim kadar Suriyelidir, bizim heyette oturacak' dedi.
"Mezopotamya Birliği kurmak istiyorduk"
Maliki Başbakan, patlamalar oluyordu. Maliki 'Bütün patlamanın arkasında Suriye var' dedi. 'Bana 1 hatfa süre verin, ne olur Suriye ile Irak'ı karşı karşıya görmek istemiyoruz' dedim. Mezopotamya Birliği kurmak istiyorduk. Başdanışman olarak 'Büyük Ortadoğu projesi' lafını hiç kullanmadım. Kavram olarak kullanılmasını hiç istemedim. Büyük Ortadoğu projesi Neoconların projesiydi. Arap Baharı, İsrail karşısında onuru kırılmış, ki o sene kriz var, genç işsizler sokağa dökülmüştü. 90'lı yıllarda Avrupa'da gerçekleşen demokratik dönüşümün Arap dünyasında da olması gerekiyordu. Arap gençleri sokağa döküldü. Kendini yakan Arap gencini Amerikan ajanı olarak göremezsiniz. Suriye'de reform isteyen insanları terörist olarak göremezsiniz. Bir gün imkanım olursa 2013'ü yazacağım. 2013 Arap Baharı'nın aksını değiştirdi.
Kaynak:Haber Merkezi