Ahmet Özer'den umut hakkı mesajı: Evrensel bir kurar

Ahmet Özer'den umut hakkı mesajı: Evrensel bir kurar
Bir yıl süren tutukluluğunun ardından tahliye edilen ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Mersin’de gerçekleştirdiği ziyaretlerde Türkiye’nin demokratikleşme sürecine dair kapsamlı bir yol haritası sundu

Akademisyenlik ve siyaset yaptığı Mersin'de sendika temsilcileri ve belediye başkanlarıyla bir araya gelen Ahmet Özer, mevcut siyasi tabloyu eleştirdi. Kayyum atanan belediyelerde işçi sözleşmelerinin iptal edildiğine dikkat çeken Özer, barışın tesisi için iktidarın atması gereken öncelikli adımları şöyle sıraladı:

"Şu anda 16 belediye başkanımız içeride. Tutuklu yargılama istisnadır, arkadaşlarımız serbest bırakılmalıdır."

"21. yüzyılda yerel yönetimlerin kayyumla yönetilmesi kabul edilemez."

Muhittin Böcek, Murat Çalık ve Halil Çalış gibi isimlerin insani koşullarda tedavi edilmesi için serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Yargı kararları

Özer, toplumsal barışın ancak hukuka güvenle inşa edilebileceğini belirterek; Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Can Atalay ve Tayfun Kahraman gibi isimlerin AYM ve AİHM kararlarına rağmen tutuklu bulunmasının barış inancını zedelediğini ifade etti.

Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısını ve 11 Temmuz’da Süleymaniye’de silah yakılmasıyla başlayan süreci değerlendiren Özer, "Umut Hakkı" tartışmalarına şu sözlerle dahil oldu:

"Umut Hakkı Türkiye’nin icat ettiği bir şey değil; gelişmiş demokrasilerde var olan bir haktır. Türkiye bunu pekâlâ hayata geçirebilir. 5 Ağustos’ta Meclis’te kurulan komisyon çalışmalarını tamamladı. Madem silah bırakıldı, şimdi bir 'Geçiş Yasası' veya 'Barış Yasası' lazım."

Barışın sadece silah bırakmakla bitmeyeceğini, sonrasında eve dönüşlerin ve toplumsal rehabilitasyonun başlaması gerektiğini savunan Özer, "Hakikatlerle yüzleşme sağlandığında Türkiye kucaklaşacaktır. Bu sağlandığında önümüzdeki 5-10 yıl içinde coğrafyamızın en saygın demokrasisi oluruz" dedi.

Özer'in talepleri:

Hukuki zemin oluşturmak amacıyla ivedilikle bir Geçiş veya Barış Yasası çıkarılmalıdır.

Yargıya olan güveni yeniden tesis etmek için AYM ve AİHM kararları uygulanmalı, tutuklu belediye başkanları serbest bırakılmalıdır.

Silahların susmasının ardından toplumsal katılımı artırmak için silah bırakanların eve dönüş süreci başlatılmalıdır.

Toplumsal barışı kalıcı kılmak adına geçmişin hakikatleriyle yüzleşilmeli ve kapsamlı bir toplumsal rehabilitasyon süreci yürütülmelidir.

5. Yerel Demokrasi: Seçmen iradesini iade etmek ve demokrasiyi tabana yaymak için kayyum uygulamasına derhal son verilmelidir.

Ahmet Özer’in bahsettiği 5 Ağustos’ta kurulan Meclis Komisyonu’nun nihai raporunda yer alan "toplumsal rehabilitasyon" önerilerinin detaylarını sizin için incelememi ister misiniz?

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar