Akça Cupolo'dan Usta'ya: İki Yüzlü Hamedan Yürütülüyor
(TBMM) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuşma gerçekleştiren DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, İYİ Parti Grubu Sözcüsü ve Samsun Milletvekili Erhan Usta ile TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş arasında yaşanan tartışmaya değinerek, "Bugün sizler, Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu'nu kurmanızdan ötürü saldırı altında kalan bireyler, söz alıp şöyle dediler: "Mecliste bir komisyon oluşturuldu. Biz bu duruma karşıyız ama bu gerçekten iyi bir komisyon. Çalışmaları da oldukça verimli. Bu konular çözümlenecek. İçeriye giren herkes Anayasa'yı ihlal ediyor." Dışarıda bir şeyler söylerken, içeride yaşanan başka bir gerçeklik var. Bu nedenle, bu Komisyonu kurduğunuz ve aldığınız inisiyatif için sizlere teşekkür ediyorum. Umarım bu ülke, başka halkların dillerine karşı kalpleri sıkışan insanların ülkesi haline gelmez. Bunun yerine Diyarbakır'a gidip bir üniversitenin açılışında, "Bi hev re bibin dil bi dil, dest bi dest; aştî li nav me ra best" diyorum" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş'un başkanlığında toplandı. Komisyonda, TBMM, Kamu Denetçiliği Kurumu ve Sayıştay'ın bütçeleri ele alınıyor.
Ağbaba: Ankara'da farklı hukuk, İstanbul'da farklı hukuk, İzmir'de farklı hukuk olur mu?
Komisyonda söz alan CHP Grubu Sözcüsü ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 19 Mart operasyonları hakkında bilgi verdi:
"Son günlerde Silivri 2011'den beri sıkça moda. Silivri'ye gitmeden bir Vatan Emniyet var. Bir Belediye Başkanımız diyor ki: "Cezaevinde beş yıl kalayım, Vatan Emniyet'te beş gün kalmayayım" diyor. Bu Vatan Emniyet'in şartları, insana yakışır koşullar değil. Kimin mahkemede tutuklanacağı, kimin ceza yiyeceği belli değil, bazen gözaltı oluyor, hatta tutuklama oluyor, ceza oluyor, ceza yiyor, yargı onaylıyor. FETÖ-AKP iş birliği döneminde, AKP ile FETÖ'nün iş birliği yaptığı, beraber çalıştığı dönemde onlarca komutan, hoca, gazeteci cezaevine atıldı. Bu Vatan Emniyete gidin, Belediye Başkanları, milletvekilleri hangi kirli koşulda kalıyor bir bakın.
Örneğin belediye başkanımız, bürokratlar tutuklanıyor, mal varlıklarına el konuluyor, hemen kayyum atanıyor, TMSF'ye devrediliyor. Eğer görevinden dolayı bir kazanç iddiası varsa o mala el konulsun ama adamın babasının malı, dedesinin malına el konuluyor ve belli seviyede yaşayan insanlar ekmeğe muhtaç oluyor. Cezaevine attın, hukuk yok anlıyoruz ama bu insanları çoluğuyla çocuğuyla, malıyla niye sınıyorsun? Ankara'da farklı hukuk, İstanbul'da farklı hukuk, İzmir'de farklı hukuk olur mu? Hâlâ Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının iddianamesi yazılabilmiş değil. İzmir'de bir operasyon oldu; bir hafta, on gün veya on beş gün sonra iddianame yazıldı. Ankara'da hemen iddianame yazılıyor. Yani acayip hukuk, değişik hukuk var. Muhittin Böcek, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız. Bu adamın kaçacak bir yeri yok, 15 tane ilaç kullanıyor. Ev hapsi mi olur, tutuksuz yargılama mı olur, onun yapılması lazım. Murat Çalık, gözümüzün önünde ölüyor. Düşman değil ki bu adam. Suçu varsa cezasını çeksin ama Murat Çalık, Beylikdüzü Belediye Başkanımız maalesef şu anda cezaevinde hasta bir şekilde yatmaya devam ediyor."
Akay: Soru önergelerinin yüzde 22'si cevapsız, Meclis denetim görevini yapamıyor.
Komisyonda görüş bildiren CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, milletvekillerinin soru önergeleri ve kanun tekliflerine dair verileri paylaşarak Meclis'in yasama ve denetim rollerine dikkat çekti.
"AK Parti'nin 243 kanun teklifinin 41'i komisyonda, 100'ü gündeme alınmış, 100'ü kanunlaşmış. Şimdi, onun haricinde verilen kanun tekliflerinden MHP de dâhil; gündemde olan sadece bir partinin var; Hür Dava Partisi'nin gündemde, o da kanunlaşmamış. Şimdi, Meclis'in en önemli görevlerinden biri yasama ve denetleme görevlerini yapmak ve bu manada da bu soru önergelerine cevap verilmesi Bakanlıklar tarafından çok çok önemli. Memleketimizle ilgili, vatandaşlarımızla ilgili çok faydalı sorunlarla ilgili kanun teklifleri veriyoruz. Kanun teklifinin iktidar veya muhalefet partilerinden gelmesi değil neye yarar sağladığı çok çok önemli. Bu konuda da bu yapının değişmesi gerekir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bütçe büyüklüğüne bakacak olursak 27 milyar 235 milyonluk yani önceki yıla göre de yüzde 52,90'lık bir artış var. Yasama programına yüzde 59 pay ayrılmış, yönetim ve destek programına yüzde 33, program giderlerine de yüzde 7.53 pay ayrılmış. Yine, personel giderleri yüzde 47, geçen yıl bu oran yüzde 62'ymiş biraz düşme var burada, cari transferler yüzde 19,85; sermaye giderleri yüzde 17,60. Burada dikkat çekici bir şey var: 2025'te bu ödenek 803 milyonken 3 milyar 990 milyona çıkmış yani yüzde 496'lık bir artış var. Özel Kalem Müdürlüğünün 2025 başlangıç ödeneği 12 milyon 750 bin iken daha 2025 Haziran itibarıyla 14 milyon 123 bin lira olarak harcama yapılmış, 1 milyon 373 bin lira aşım var. Temsil, tanıtma, ağırlama önemli, mutlaka temsil kabiliyeti açısından bu harcamaların yapılması gerekiyor ama ödeneklerin baştan buna göre tahsis edilmesi ve yeterli olarak yapılması daha mantıklı olacak diye düşünüyoruz."
Kalaycı: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yeni ve demokratik Bir Anayasa ile taçlandırılmalıdır.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, milli ve üniter devlet yapısı, Türk milli kimliği, Atatürk, demokrasi ve insan hakları gibi konuların Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi açısından vazgeçilmez olduğuna vurgu yaparak görüşlerini aktardı:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi daha da etkinlik kazanmış, asıl fonksiyonuna kavuşmuş, denge ve denetleme vasfı tescil edilmiş, kuvvetler ayrımı netleşmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Meclis'in yazılı soru, genel görüşme Meclis araştırması ve meclis soruşturması yoluyla denetim fonksiyonları devam etmektedir. Yürütme, Meclis içinden çıkmadığı ve güven oyunu bizzat milletimizden aldığı için güven oyu ve gen soruyu mekanizması kaldırılmıştır. Doğrudan millet tarafından seçilen yürütmenin, Meclis üzerinde güven oyuna ve gen soruya sabit tutulması demokratik meşruiyet aykırıdır. Yazılı soru önergelerinin 15 gün içinde cevaplandırılması kuralına uyum sağlanamadığı görülmektedir. Bununla birlikte Meclis Başkanlarımızın Komisyonumuza verdiği bilgilere göre yazılı soru önergelerinin cevaplandırılma oranı geçmişe göre daha yüksek düzeydedir. Nitekim yazılı soru önergelerinin cevaplandırılma oranı 28. yasama döneminde yüzde 71,4, 27. yasama döneminde yüzde 63,8 iken 24. dönemde yüzde 60,3 26. dönemde ise yüzde 45,4 düzeyindedir. Bununla birlikte 15 günlük anayasal süreye uyulması ve soruların tam olarak cevaplandırılması konusu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin saygınlığı açısından önem arz etmektedir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yeni ve demokratik bir anayasa ile taçlandırılmalıdır. Bununla birlikte yine darbe dönemi ürünü olan siyasi partiler kanunu ve seçim kanunları değiştirilmeli. Siyaset kurumu demokratikleştirilmelidir. Amacı ülkeye ve millete hizmet olan Siyasetin ahlaki değerlerle bezenmesi bize göre bir mecburiyettir. Siyasi etik kanunu mutlaka çıkarılmalıdır. Temiz siyasetin, temiz toplum için ön şart olduğu düşüncesinden hareket ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde siyasi etik komisyonu kurularak yasama faaliyetlerinin ve milletvekillerinin etik kurallar çerçevesinde hareket etmesi temin edilmelidir. Milletvekili dokunulmazlığı, kamu vicdanının kabul edeceği makul esaslara bağlanarak belli durumlar dışında kaldırılmalıdır. İşlenmiş suçlar hiç kimsenin yanına bırakılmamalıdır. Yasama kalitesinin artırılması, yasama işlerinin sağlıklı ve düzenli bir şekilde yürütülmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi içtüzüğünün yeni bir anlayışla ele alınması konusunda tüm siyasi parti gruplarına sorumluluk düşmektedir. İç tüzük yenilenmez ise Meclis'in ve siyaset kurumunun itibarını da zedeleyen ve yıllardır yaşanan gereksiz tartışmalar ve zaman kayıplarının haliyle aynen devam edeceği açıktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iç tüzüğünün yenilenmesine yönelik oluşturulan iki uzlaşma komisyonu tarafından 2009 ve 2013'te taslak metinleri ortaya çıkarılmış. Siyasi parti gruplarınca önemli boyutlu uzlaşma sağlanması ile birlikte hatta değişiklik teklifi hazırlanmakla birlikte hayata geçirilememiştir. Milliyetçi Hareket Partisi daha demokratik, hızlı, etkin, şeffaf, katılımcı ve kaliteli bir yasama sürecinin ortaya çıkarılmasını sağlayacak yeni bir iç tüzüğün hazırlanması konusunda katkı ve destek vermeye hazırdır."
Akça Cupolo'dan Usta'nın sözlerine: Dışarıda başka, içeride başka Bir hamaset satıyorlar.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, İYİ Parti Grup Sözcüsü ve Samsun Milletvekili Erhan Usta'nın TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş hakkında yaptığı açıklamalara yanıt vererek,"Sizin bir PKK sevdanız olduğunu biz anladık ama benim anlamadığım şey Abdullah Öcalan'ın Numan Kurtulmuş sevdası nereden geliyor?" sözlerini yorumladı:
"Bugün size Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu'nu kurduğunuz için saldıran kişiler söz alıp dediler ki: "Mecliste bir komisyon kuruldu. Biz karşıyız ama iyi bir komisyon. Çok iyi de çalışıyor. Bu işler çözülecek. İçeriye giren herkes Anayasa'yı ihlal ediyor." Dışarıda başka, içeride başka bir hamaset satıyorlar. O sebeple size kurduğunuz bu Komisyon, aldığınız bu inisiyatif için teşekkür ediyorum. 2023 yılında Meclis'te Gazze'deki korkunç sahnelerden bahsederken kalbi acıya dayanamayıp kalp krizi geçiren Hasan Bitmez'i, yine aynı şekilde mayıs tarihinde kaybettiğimiz barışın postacısı ve emekçisi olan Sırrı Süreyya Önder barışın ağırlığı altında ezilen kalbiyle bu yaşama veda eden Sırrı Süreyya'yı anıyorum ve umuyorum ki bu ülke başka bir halkın dilini duyduğunda kalbi sıkışacak gibi olan insanların ülkesi olmaz. Onun yerine Diyarbakır'a gidip bir üniversitenin açılışında "Bi hev re bibin dil bi dil, dest bi dest; aştî li nav me ra best" diyorum."
Ocaklı: Sayın Başkan, sizi Milli iradeye darbe girişiminde bulunan Meclis Başkanı olarak anmaya başladılar.
CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, TBMM bütçesinin yaklaşık yüzde 53 oranında artış gösterdiğini belirterek, "Peki bu artışa karşı mı geliyoruz? Bu yanlış mı? Bence Meclis'in ihtiyaçlarının bu artışla karşılanabilirliği mümkün ama buna karşı değiliz. Karşı olduğumuz şey şu. Meclis bütçesi artarken farkındayız ki çiftçinin, çalışanların, asgari ücretlilerin, emeklilerin bütçesinde herhangi bir artış bütçe geneli üstünde yok. Sorun olan yer asıl burası. Yoksa "niye Meclis bütçesi arttı?" demiyoruz, "Niye çalışanların bütçesine dair hiç bir şey yok?" diye soruyorum.Ne yazık ki TBMM biraz iradenin çiğnendiği bir kurum veya yer haline geldi. Biz bundan dolayı biraz rahatsızız. Milli iradeye saygı duymak, onun gereğini yerine getirmek seçmenlerin olduğu gibi biz seçilenlerin de Meclis Başkanı olarak da sizin görevinizdir" açıklamasında bulundu. Milletvekilliği düşürülen ve Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Can Atalay'ın, Meclis Başkanı Kurtulmuş'un bu duruma sessiz kaldığını ifade eden Ocaklı, "Anayasa Mahkemesi kararını uygulamanız, vatandaşların ve bizim ne yazık ki ciddi biçimde kimyamızı bozmuştur. Anayasa Mahkemesi kararı ile Meclis Genel Kurulu'nda okunduğu halde bunun gereğini yerine getirmediniz. Aksine kararı okutan Meclis Başkan ve ekibimizi de itham ettiniz. Sayın Başkan sizi milli iradeye darbe girişiminde bulunan Meclis Başkanı olarak konuşmaya başladılar" diye konuştu.
Kaya: İç tüzükte birtakım değişiklikler yapılması gerekiyor.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, demokratikleşme süreçlerinde atılacak adımların net olduğunu vurgulayarak "Sayın Meclis Başkanı Diyarbakır'a gerçekleştirdiğiniz ziyaret oldukça memnuniyet verici bir ziyaret idi. Bizler açısından Dicle Üniversitesi'nin akademik yıl açılış töreninde okuduğunuz Kürtçe şiir hem Diyarbakır halkında hem de bizlerde memnuniyet yarattı. O nedenle teşekkür etmek istiyorum burada ama daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu, iç tüzükte birtakım değişiklikler yapılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. En azından bütün anadiller bu çatı altında, rahatlıkla özgürce kullan kullanılabilmelidir" ifadesini kullandı.
Kaynak:ANKA