AKP'de 2028 seçimleri değerlendirmesi: Halktan kopuğuz, böyle kazanamayız

AKP'de 2028 seçimleri değerlendirmesi: Halktan kopuğuz, böyle kazanamayız
AKP kulislerinde son dönemde yaşanan bu iç hesaplaşma, partinin 2028 yolculuğundaki en büyük engellerden biri olarak görülüyor.

AKP kulislerinde son dönemde yaşanan bu iç hesaplaşma, partinin 2028 yolculuğundaki en büyük engellerden biri olarak görülüyor.

Cumhuriyet gazetesinin aktardığı bilgiler, parti içindeki "geleneksel dava ruhu" ile "yeni nesil protokol siyaseti" arasındaki uçurumun derinleştiğini kanıtlıyor.

Parti içindeki bu "çatırdama" ve seçim itiraflarına dair öne çıkan başlıklar şunlardır:

Eski mahalle temsilcileri ve saha gönüllüleri, partinin 2015 sonrasında uğradığı yapısal dönüşümden şikayetçi:

Eskiden ev ev gezen kadroların yerini, sadece belirli program ve törenlerde boy gösteren ekiplerin aldığı belirtiliyor.

Parti kaynakları, sorunun sadece teşkilat başkanları olmadığını, onları çevreleyen ve karar alma süreçlerini dar bir alana sıkıştıran bir "abi düzeni" oluştuğunu vurguluyor.

Gençlik ve kadın kollarının eskisi gibi kapı kapı dolaşmak yerine, sosyal medya odaklı veya sınırlı saha temaslı bir çalışma modeline geçtiği ifade ediliyor.

Partinin kuruluşundan bu yana emek veren isimlerin dışlanması, en büyük huzursuzluk kaynağı olarak öne çıkıyor:

Sahada ter dökenlerin yerine; ekonomik çevrelerle bağlantılı olan, belirli STK’ların referansıyla gelen veya yerel güç odaklarına yakın isimlerin teşkilatlarda yönetici yapılması tepki çekiyor.

Bu "liyakat ve vefa" eksikliğinin, parti tabanı ile genel merkez arasındaki duygusal bağı kopardığı yorumları yapılıyor.

Seçim uyarısı

Kulislerdeki en sarsıcı yorum, ismi saklı bir AKP yetkilisinden geldi:

"Halktan kopuğuz. Bu kadroyla seçim kazanılmaz" diyen yetkili, mevcut yapının toplumsal beklentileri okumakta yetersiz kaldığını savundu.

Eğer teşkilat yapısında köklü bir revizyona gidilmez ve "kurucu değerlere" dönülmezse, 2028 seçimlerinin bir hüsrana dönüşebileceği endişesi dile getiriliyor.

Parti içindeki muhalif seslerin ortak talebi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıkça vurguladığı "dava bilinci" ve "vefa" kavramlarının kağıt üstünde kalmayıp fiiliyata dökülmesi. Yerel dengelerin baskısından kurtulmuş, sokağın nabzını tutan bir yapılanma kurulması gerektiği savunuluyor.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar