Anı değil acıların müzesi

Anı değil acıların müzesi
Barış ve kardeşlik sembolü olarak İnsan Hakları Müzesi olması talep edilen Diyarbakır Cezaevi, “Anı ve Etnografya Müzesi” olacak. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın anahtarını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a...

Barış ve kardeşlik sembolü olarak İnsan Hakları Müzesi olması talep edilen Diyarbakır Cezaevi, “Anı ve Etnografya Müzesi” olacak. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın anahtarını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a verdiği Diyarbakır E Tipi Cezaevi, Müze Müdürlüğü’ne devredildi.

İçindeki bazı yapıların yıkımı için kurul kararı çıkarılırken, bazılarının da güçlendirilmesi yapılacak. 5 bloktan oluşan, toplam parsel alanı 49 bin 204 metrekare, kapalı alanı da 16 bin 462 metrekareden oluşan yapının çalışmaların ardından iki giriş kapısı olacak.



Diyarbakır Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu ve 78’liler Girişimi yaptığı açıklamada, “Talebimiz Diyarbakır Cezaevinin yapı olarak korunarak, yaşanmışlıkları sergileyen, mağdurları onurlandıran, toplumu eğiten, dolayısıyla toplumsal hafızanın olumlu ve yapıcı bir yönden yeniden kurulmasına katkıda bulunan, barış ve kardeşlik sembolü bir İnsan Hakları Müzesi’ne dönüştürülmesidir” demişti.

Cezaevinin İnsan Hakları Müzesi’ne dönüştürülmesi için imza kampanyası da düzenlenmişti. Bununla ilgili açıklamada, “Bu cezaevinde yaşananlar, bu cezaevinde yatan Kürtlerin, Türklerin, Arapların ve diğer halk toplulukların toplumsal hafızasında yoğun acı yüklü sembolik bir yer edindi ve maruz kalınan haksızlığa, adaletsizliğe ve direniş ruhuna işaret eder oldu” denilmişti.