"Avrupa'nın Pablo Escobar'ı" denilen Baybaşin konuştu: “Soylu’nun sağ kolu PKK ajanlarıyla çalıştı”
Caner Taşpınar
Diyarbakır'ın Lice ilçesinden İngiltere'ye gelen Baybaşin ailesi, "Avrupa'nın Pablo Escobar"ı olarak adlandırılan 67 yaşındaki en büyük kardeş Hüseyin Baybaşin tarafından yönetiliyordu.
Baybaşin ailesi, 1970'lerin başında Afgan eroinini işleyip batıda satarak uyuşturucu ticaretine dahil oldu. Hüseyin Baybaşin, ailenin sınır ötesi uyuşturucu ticaretini Hollanda, Fas ve Cebelitarık'a kadar genişletti.
1990'ların ortalarında Baybaşin ailesi Londra'ya taşındı ancak Hüseyin Baybaşin İngiltere'ye geldikten bir yıl sonra Hollanda'ya yaptığı bir gezi sırasında Amsterdam'da tutuklandı.
"Avrupa'nın Pablo Escobar"ı olarak adlandırılan 67 yaşındaki Hüseyin Baybaşin.
Hollanda'da cinayet, rehin alma ve uyuşturucu kaçakçılığı suçlarından 22 yıldır cezaevinde bulunan Hüseyin Baybaşin hakkındaki ömür boyu hapis cezası kesinleşti.
Cezaevinden yaptığı telefon görüşmesini ses kaydına aldıran Hüseyin Baybaşin “Avrupa’daki ajanların rolü” başlığıyla sosyal medya hesabından paylaştı. Baybaşin, PKK ajanlarının eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Ankara’daki cezaevinde yatan sağ koluyla çalıştığını öne sürdü.
Hüseyin Baybaşin'in sosyal medya hesabından yayınladığı “Cuma Tak” kod adlı Süleyman Günyeli.
“Cuma Tak” kod adlı Süleyman Günyeli’nin “ajan” olduğunu ve eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Ankara’daki cezaevinde yatan sağ koluyla beraber Fransa’da Almanya’da yaptıkları işleri bildiğini söyleyen Baybaşin bu ilişkilerin açıklanacağını söyledi.
‘Soylu’nun sağ kolu olarak tabir edilen kişilik var’
“Bana yönelik algı operasyonun başında da Süleyman Günyeli denilen Cuma Tak var” diyen Baybaşin ses kaydında şunları anlattı:
“Benim aleyhimde uluslararası basına iftiralarda bulunmuş. Son 7 yıldır benim aleyhimde propagandalar yapılıyor, bunların başında da Süleyman Günyeli var. Ajanlıkla ilgili belgeleri de var, bilgileri de var. PKK yönetiminin gönderdiği, şimdi Yunanistan’da yaşayan çok değerli bir soydaşımızın yaptığı soruşturmada Türkiye’deki bazı devlet görevlileriyle iş birliği çerçevesinde bunları yaptıkları kanıtlandı. Suçlu bulundu ve cezası bile belirlendi. Güçlerini kullandılar, onu oradan aldılar ve Brüksel’de yine pislik işlerini yaptırmaya başladılar. Remzi arkadaş neden bu pisliklere seyirci kalıyor, soru işaretidir. Böyle bir pisliğin içinde yer almadığını biliyorum ama hepsini bildiğini de biliyorum.”
Baybaşin “Bizim soruşturmamız sürecinde edindiğimiz bilgilerden bir tanesi de, şimdi Ankara’da hapishanede olan Süleyman Soylu’nun sağ kolu olarak tabir edilen kişilik var, bunlarla beraber Fransa’da Almanya’da yaptıkları işlerin detayına girmek istemiyorum. Ama bunlar açıklanacaktır. Brüksel kadrosu bu pisliğin başını çeken ahlaksızlardır” diye konuştu.
İYİ Parti Milletvekili Turhan Çömez.
Turhan Çömez: Bora Kaplan’ın PKK ile işleri var mı?
Uyuşturucu Baronu Hüseyin Baybaşin’in PKK ajanı olduğunu söylediği kişilerle “Ankara’da hapishanede olan Süleyman Soylu’nun sağ kolu” denilen kişinin Fransa’da Almanya’da yaptıkları işleri bildiğini söylemesi, İYİ Parti Milletvekili Turhan Çömez’in Ankara’da cezaevinde olan ve suç örgütü lideri olmaktan yargılanan Ayhan Bora Kaplan ile ilgili açıklamalarını akla getirdi.
Turhan Çömez aylar önce Sözcü televizyonunda yaptığı açıklamada Ayhan Bora Kaplan’ın Esenboğa Havalimanı’ndan kaçmak üzereyken yakalanmasını hatırlatıp “VIP servisinden nasıl yurtdışına çıkacaktı? Bunun kuralları bellidir, ya size VIP statüsü verilmiştir, ya da siz VIP statüsü olan biriyle yurtdışına çıkacaksınızdır. Bu nasıl oldu? Bunların hiçbirisinin cevabı yok” demişti.
Ayhan Bora Kaplan, Esenboğa Havalimanı’ndan kaçmak üzereyken yapılan operasyonla böyle yakalanmıştı.
“Almanya’da kiminle görüşecekti?” diye soran Turhan Çömez, Ayhan Bora Kaplan’la ilgili “Acaba PKK bağlantılı kimi şebekelerle otel ortaklığı mı vardı? Almanya’da Fransa’da Hollanda’da oteller mi aldı ve PKK bağlantılı şirketlerle irtibatı mı vardı? Tüm bunların enine boyuna incelenmesi lazım” sorularını yöneltmişti.
Kaplan dosyası mağduru: Ortadoğu ülkelerine silah sattılar
Ayhan Bora Kaplan dosyasında mağdur müşteki olarak yer alan Muhammed Sağ ise Kaplan örgütünün silah kaçakçılığında rol oynadığını anlatmıştı.
Kaplan örgütünün ailesine silahlı tehdit yaptığının videolarını yayınlayan ve yurtdışına çıkmadan önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gidip yaşadıklarını anlatan Muhammed Sağ, TELE1 televizyonundaki açıklamalarında “Bu seksen tane Susurluk davasıdır. Bu o kadar büyük bir örgüttür ki, bu bir çete de değil terör örgütüdür” demişti.
Ayhan Bora Kaplan davasında "mağdur - müşteki" olarak yer alan Muhammed Sağ.
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesi talimatının Ayhan Bora Kaplan çetesine verildiğini ve bunu kabul etmediği için Kaplan’ın çalıştığı kişilerle ters düştüğünü öne süren Muhammed Sağ 20 Mayıs 2024 tarihli yayında şunları anlatmıştı:
“Rahmetli Sinan Ateş’in mahkemesi neden 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verildi, bu tesadüf değildi. Rahmetli elinde, bunların bana teklif ettikleri Novorossiysk’de silah alıp Lazkiye’ye Basra’ya silah satmak, Novorossiysk’de milyonlarca silah alınmış, Ortadoğu ülkelerinde silah satılmış, bunları biliyordu rahmetli Sinan Ateş o yüzden öldürüldü. Ben o yüzden Türkiye’ye gelmiyorum. Sinan Ateş’in tetikçiliğini Bora Kaplan kabul etmediği için birileriyle arası bozuldu.”
Bora Kaplan’a ağırlaştırılmış müebbet
14’ü tutuklu 61 kişinin yargılandığı Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davası, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Kampüsü'nde iki gün önce görüldü. Duruşmada Savcı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında, Kaplan’ın "silahlı örgüt kurma ve yönetme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve diğer suçlardan 150 yıl hapsi istendi. Örgütün ikinci ismi olduğu iddia edilen Fethi Koyuncu’nun da ‘silahlı örgüt kurma ve yönetme’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve diğer suçlardan 150 yıl hapisle cezalandırılması istenirken, 16 sanığın ise beraati talep edildi.
Kaynak:Haber Merkezi