Bakan Fidan'dan Türkiye-Mısır arasında büyükelçiliklerin atanmasına: Bu iki ülkenin birbirinden ayrı kalma lüksü yoktur
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdünlü meslektaşı Ayman Safadi ile düzenlediği ortak basın toplantısında " (İsrail'in Filistinliler'e yönelik saldırıları): Saldırılar bir an evvel durmalıdır. İsrail'in saldırısını en güçlü şekilde kınadık. Türkiye ve Ürdün olarak bölgede sükûnetin sağlanması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi.
Fidan Mısır ve Türkiye'nin 10 yıl aranın ardından karşılıklı büyükelçi atamasına ilişkin olarak da "Biliyorsunuz Türkiye ve Mısır bölgelerinde güçlü iki kardeş ülke. Bu iki önemli ülkenin birbirlerinden ayrı kalma lüksleri yoktur" açıklamasını yaptı.
"Karşılaştığımız sınamaların bir çoğu bildiğimiz gibi ortak. O nedenle Ürdün’le düzenli istişarelere önem veriyoruz. Aldığımız bir kararla bakanlıklar arası düzenli istişareleri başlatıyoruz." diyen Bakan Fidan sözlerine şöyle devam etti:
"Ayrıca iş heyetlerimiz arasında düzenli çalışmaları ön görüyoruz. Ticaret hacmi 1 milyar doları aştı. İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yapılan aşağılık saldırıyı ve uyarılarımıza rağmen bu saldırıya göz yumulmasını bir kez daha kuvvetle kınıyoruz.
Masum Filistinli kardeşlerimize saldırılar bir an evvel durmalıdır. İsrail'in saldırısını en güçlü şekilde kınadık. Türkiye ve Ürdün olarak bölgede sükûnetin sağlanması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. "
"Bu iki ülkenin birbirinden ayrı kalma lüksü yoktur"
Fidan toplantının soru-cevap kısmında ise şu ifadeleri kullandı:
"(Türkiye-Mısır arasında büyükelçilerin atanması) Biliyorsunuz Türkiye ve Mısır bölgelerinde güçlü iki kardeş ülke. Bu iki önemli ülkenin birbirlerinden ayrı kalma lüksleri yoktur. Cumhurbaşkanlarının iradeleri ile birkaç yıl önce bir süreç başlatıldı. Doha'da iki Cumhurbaşkanı bir araya geldiğinde alınan kararlar kapasımda süreç ilerledi.
Mısır ve Türkiye olarak karşılıklı büyükelçilerimizi atıyoruz. Artık önemli bir aşamayı geride bırakmış olduk. İlişkilerimiz büyük bir hızla ilerlemeye devam edecek.
"İsveç fayda mı yük mü getirecek artık daha fazla tartışmaya açık"
Türkiye olarak İsveç'teki eylemi en güçlü şekilde kınadık. İslam İşbirliği Teşkilatı olağanüstü toplandı, orada ciddi kararlar alındı. Nitelikli tepkiler olmazsa bu ne ilk ne de son olacak. Bu tür eylemlerin polis korumasında yapılması çok daha düşündürücü.
NATO'ya üye olmak istediği günlerde İsveç'in NATO'ya daha fazla güç değil sorun getirir gibi görünmesi bizi düşündürüyor. Stratejik ve güvenlik değerlendirmesi açısından İsveç'in üyeliğinin bir yük mü bir fayda mı getireceği artık daha fazla tartışmaya açıktır.
Türkiye olarak zaman baskısının bir metot olarak kullanılmasını doğru bulmuyoruz. İsveç'in tıpkı Finlandiya gibi yükümlülüklerini yerine getirmesini bekliyoruz. Şu an çok olumlu bir tablo çizmemiz mümkün değil ancak biz prensiplerimizle hareket ediyoruz, İsveç yükümlülüklerini yerine getirmeli.
Sayın Cumhurbaşkanımı konuları yakından takip ediyor. Ayın 6'sında yapacağımız toplantı sonrası bunları yeniden gözden geçireceğiz."