Bayrampaşa 'Hayata Dönüş' davasında zamanaşımına savcılık itiraz etti

Bayrampaşa 'Hayata Dönüş' davasında zamanaşımına savcılık itiraz etti
Bayrampaşa Cezaevi'nde 19 Aralık 2000'deki "Hayata Dönüş" operasyonunda 12 kişinin hayatını kaybettiği davada mahkemenin verdiği düşme (zamanaşımı) kararına savcılık itiraz etti.

Bayrampaşa Cezaevi'nde 19 Aralık 2000 tarihinde düzenlenen ve 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan "Hayata Dönüş" operasyonu davasında, mahkemenin verdiği zamanaşımı (düşme) kararına savcılık itiraz etti. Savcılık, kararı istinaf mahkemesine taşıdı.

Birgün'de yer alan habere göre; 18 Kasım'da dosyaya sunulan itiraz dilekçesinde savcılık, operasyona katılan sanık askerlerin eylemlerinin görev sınırlarını aştığını net bir dille ifade etti:

"Operasyonda görev alan birliklere mensup jandarma görevlileri olan sanıkların, kendilerine verilen görevin ifası sırasında görev sınırlarını aşarak, aşırı güç ve silah kullanmak suretiyle; 12 kişinin faili gayri muayyen şekilde ateşli silah mermileri ile ve çıkan yangınlarda yaralanıp ölümlerine, 29 kişinin ise adli tabip raporlarında yazılı olduğu şekilde yaralanmalarına neden oldukları..."

Savcılık ve müdahil avukatlar, davanın zamanaşımına girmesine neden olan kritik idari ve yargısal gecikmeleri ve engellemeleri dile getirdi:

Operasyona fiilen katılan Ankara Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı personelinin isim listesi, yapılan tüm yazışmalara rağmen temin edilemedi ve ilgili birimler "bilgi ve belgeye rastlanmadığı" yönünde cevaplar verdi.

Askeri personelin yargılanabilmesi için gereken soruşturma izni süreci, valiliklerin ardı ardına verdiği "soruşturma izni verilmemesi" kararları nedeniyle 6 yıl sürdü.

Müdahil avukatlar, soruşturmayı yürüten eski Eyüp Cumhuriyet Savcısı Ali İhsan Demirel'in dosyayı 10 yıl boyunca işlem yapmadan elinde tuttuğunu ve bu durumun zamanaşımına zemin hazırladığını belirtti.

Müdahil avukat Güçlü Sevimli, mahkemeye sunduğu beyanda, idari ve yargısal gecikmelerden kaynaklanan bir durumda zamanaşımı kararı verilemeyeceğini savundu. Sevimli, özellikle kamu görevlilerinin yargılandığı davalara ilişkin AİHM kararlarını (Mocanu ve Diğerleri/Romanya, Abdülsamet, Yeter ve İzci) hatırlatarak, işkence ve kötü muamele iddialarıyla suçlanan kamu görevlilerinin zamanaşımından yararlandırılmaması gerektiğini vurguladı.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar