Bekir Ağırdır'dan seçim sonucu analizi: Hiçbir parti artık kitle partisi değil

Bekir Ağırdır'dan seçim sonucu analizi: Hiçbir parti artık kitle partisi değil
Araştırmacı yazar Bekir Ağırdır, ilçe bazlı geçici sandık sonuçları üzerinden KONDA'nın yayınladığı "sandık analizi" raporundan alıntılar yaparak 14 ve 28 Mayıs seçimlerini değerlendirdi.Bekir Ağrıdır'ın T24'te yayınlanan...

Araştırmacı yazar Bekir Ağırdır, ilçe bazlı geçici sandık sonuçları üzerinden KONDA'nın yayınladığı "sandık analizi" raporundan alıntılar yaparak 14 ve 28 Mayıs seçimlerini değerlendirdi.

Bekir Ağrıdır'ın T24'te yayınlanan yazısındaki bilgi ve yorumlar özetle şöyle:

14 Mayıs seçimlerinde yaklaşık 7 milyon seçmen oy kullanmadı

* "14 Mayıs’ta yapılan seçime katılım yüzde 88.9, 28 Mayıs’taki ikinci tur oylamasında ise 4.7 puan düşerek yüzde 84.2 oranında gerçekleşti.

* 14 Mayıs’taki katılım, siyasi tarihimizin en yüksek dördüncü katılım oranı olarak kayda geçti. 12 Eylül darbesinin ardından gelen 1983 seçimlerinde yüzde 92.3 ve 1987 seçimlerinde yüzde 93.3 iken 1950 seçimlerinde de yüzde 89.3 oranında katılım gerçekleşmişti.

* 2002 genel seçimleri ve sonrasındaki AK Partili yıllarda seçimlerde (2014 cumhurbaşkanı seçimi hariç) oy kullanmayanların ortalama 7 milyon civarında seyrettiği gözleniyor. 14 Mayıs seçimlerinde de yaklaşık 7 milyon seçmen oy kullanmadı.

İkinci tur oylamasında oy kullanmayanların sayısı yaklaşık 9 milyona çıktı

* Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tur oylamasındaysa oy kullanmayanların sayısı yaklaşık 9 milyona çıktı. İkinci turda oy kullanmayan seçmen sayısının 2 milyon artmasının siyasal bir davranışı, bir tepkiyi de gösterdiğini not edelim.

* Seçime katılmayanlar ve geçersiz oylar da ayrı bir küme olarak ele alınmalı. Çünkü katılmamak ve geçersiz oy vermek de bir siyasi tercihtir. O nedenle analizlerin katılmayanlar ve geçersiz oylar dahil toplam seçmen üzerine olduğunu not etmeliyim.

AK Parti’nin bugün 14 Mayıs itibarıyla oy oranı ilk kez seçime girdiği 2002 yılı seviyesinde

* AK Parti’nin oyu, 2018’den bu yana 7 puan, 1 Kasım 2015’ten bu yana 14 puan azalmış görünüyor.

* AK Parti’nin bugün 14 Mayıs itibarıyla oy oranı ilk kez seçime girdiği 2002 yılı seviyesinde. Buna karşın AK Parti’nin kaybettiği seçmenler muhalefet blokuna geçmiyor, Cumhur İttifakı içinde kalıyor.

* MHP’nin oyu son seçimden bu yana 1 puan azalsa da Yeniden Refah Partisi’nin yüzde 2.9 oranında oya erişmesi, Cumhur İttifakı’nın çoğunluğu almasını, iktidar partisi olan AK Parti’ye de dolaylı desteğin sürmesini sağladı.

CHP, İYİ Parti, Yeşil Sol ve TİP


* CHP, bir dönem yerleştiği yüzde 20 çizgisini kırmış ve yüzde 25 oranına ulaşmışsa da son 20 yıldaki seçimlere göre alabileceği en yüksek potansiyel oy seviyesine erişemedi.

* Millet İttifakı’nın bir diğer bileşeni olan İyi Parti de ilk kez girdiği 2018 seçimlerinde aldığı oy oranını korudu ve ne iktidar blokundan ne ittifak dışı diğer partilerden oy alarak parlamento çoğunluğunu sağlamada bir katkı sağlayamadı.

* Yeşil Sol Parti, yüzde 8.8 oy oranına ulaşarak HDP’nin 2018 seçiminde aldığı oy oranının gerisinde kaldı; seçim barajının yüzde 7’ye düşmesi, TİP ile ittifak yaparak seçime girmesi ve cumhurbaşkanı seçiminde başka bir ittifakın adayını desteklemesinin muhtemel etkileriyle oy kaybı yaşadı.

* Toplam seçmen üzerinden bakıldığında; AK Parti 24 Haziran oylarından 6.3 puan, 1 Kasım oylarından 12.1 puan kaybetti.

* MHP ise 24 Haziran oylarından 0.9 puan, 1 Kasım oylarından 1.6 puan kaybetti.

* CHP 24 Haziran oylarına 2.4 puan, 1 Kasım oylarına 0.1 puan ekledi.

* İyi Parti 24 Haziran oylarını korudu.

* Yeşil Sol Parti/HDP 24 Haziran oylarından 2.5 puan, 1 Kasım oylarından 1.7 puan kaybetti.

Bu sonuçlar seçmenlerin bloklar ya da ittifaklar içinde kaldığını gösteriyor

* Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turunda Cumhur İttifakı partilerinin toplam oyu yüzde 42.7, Erdoğan’ın oyu da 42.9 oldu. Erdoğan partisindeki gerilemeye karşın oluşturduğu Cumhur İttifakı ile toplam seçmenini bir kez daha konsolide etmiş, seçmeninin arkasında durmasını sağlamış görünüyor.

* Buna karşılık Millet İttifakı ve Emek İttifakı partileri toplam oyları yüzde 39.7, Kılıçdaroğlu da birinci turda 39.3 oy aldı.

* Bu sonuçlar seçmenlerin bloklar ya da ittifaklar içinde kaldığını, bloklar arası geçişin 2018 seçimlerinden bu yana neredeyse hiç gerçekleşmediğini gösteriyor.

Muhafazakar seçmenin muhalefete geçeceği beklentisi vardı, bu gerçekleşmemiş görünüyor

* Seçimlerden önce İyi Parti, Saadet, Deva ve Gelecek partileri üzerinden ekonomik buhrandan ve gidişattan şikayetçi olan muhafazakar seçmenin muhalefete geçeceği beklentisi vardı, bu gerçekleşmemiş görünüyor. Bunun nedeninin partilerin eksikliği mi, yoksa Millet İttifakı’nın neden bir arada olduğunu doğru anlatamaması mı ya da Kılıçdaroğlu’nun adaylığının mı olduğu ayrıca tartışılmalı.

* Özellikle de iki tur arasında sansasyonel söylemler, yeni ittifak ve pazarlıklar yaşandığı halde iki adayın da oylarında özel bir artış etkisi yok ama dikkat çekici biçimde katılmayanların oranında sonucu değiştirebilecek büyüklükte, 2.6 puanlık bir artış söz konusu.

* Şunu söylemek mümkün; aldıkları oy oranlarından bağımsız olarak hiçbir parti artık kitle partisi değil. Sayısal analizler "üç Türkiye" fotoğrafını da bir kez daha gösteriyor."