Çağlayan'daki saldırıda hayatını kaybetmişti:  Karataş, 12 Eylül'de işkencede öldürülen Nurettin Yedigöl'ün yeğeniymiş

Çağlayan'daki saldırıda hayatını kaybetmişti:  Karataş, 12 Eylül'de işkencede öldürülen Nurettin Yedigöl'ün yeğeniymiş
DHKP-C'nin Çağlayan Adliyesi'ne yönelik saldırısında hayatını kaybeden Dilfiraz Karataş'ın, 12 Eylül Darbesi sonrası işkencede öldürülen Nurettin Yedigöl'ün yeğeni olduğu ortaya çıktı.DHKP-C geçtiğimiz salı günü Çağlayan...
DHKP-C'nin Çağlayan Adliyesi'ne yönelik saldırısında hayatını kaybeden Dilfiraz Karataş'ın, 12 Eylül Darbesi sonrası işkencede öldürülen Nurettin Yedigöl'ün yeğeni olduğu ortaya çıktı.

DHKP-C geçtiğimiz salı günü Çağlayan Adliyesi'nde bir saldırı düzenlemiş; saldırganlar öldürülürken; bir sivil yurttaş da hayatını kaybetmişti.

Hayatını kaybeden sivil yurttaşın isminin Dilfiraz Karataş olduğu açıklanmıştı.

Gerçek Gündem'in haberine göre saldırıda hayatını kaybeden Karataş'a ilişkin dikkat çeken bir bilgi gün yüzüne çıktı.

Karataş'ın 12 Nisan 1981 yılında, 12 Eylül cuntası tarafından gözaltına alındıktan sonra işkencede katledilen Nurettin Yedigöl’ün yeğeni olduğu ortaya çıktı.

 Nurettin Yedigöl'e ne oldu?

Nurettin Yedigöl, 10 Nisan 1981'de Çağlayan'da kuzeninin düğününden çıktıktan sonra arkadaşlarının kaldığı İdealtepe'deki eve gitmek üzere düğünden tek başına ayrıldı. Gittiği evden bir gün önce de arkadaşlarının gözaltına alındığı, polisin evde Yedigöl'ü beklediği ifade ediliyor.

Günler sonra Yedigöl'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl, ağabeyinin evine gidip onu evde bulamayınca yazılı bir not bıraktı. Notu alan ev arkadaşı, Muzaffer Yedigöl'e ulaşarak Nurettin'in uzun süredir eve gelmediğini söyledi.

Haber alınamadı

Haberi alan Muzaffer Yedigöl ve yengesi Şayzer Yedigöl, o dönemin sıkıyönetim koşullarında uğraşlarının sonucunda dönemin 1.Şubesi olan Gayrettepe Emniyeti' ne gitmeye başladı. Nurettin'in orada olduğunu söyleyen polise, her hafta sonu, Nurettin’e iletilmek üzere sigara, para ve iç çamaşırı bıraktılar. Ancak; önceleri emanetleri teslim alan polis, daha sonra 'Burada öyle biri yok!' diyerek hepsini geri verdi.

Şubede 12 Nisan'da gözaltına alınmasının ardından ve en son görüldüğü 15- 16 Nisan 1981'den sonra kendisinden bir daha haber alınamadı.

"Kafasına çivi çakılarak öldürüldü"

Ankara 12.Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 12 Eylül 1980 darbesine ilişkin iddianamede, yapılan işkenceler konusunda dikkat çekici ifadeler yer aldı. 19 yaşındayken cezaevinde 45 gün işkence gören Nimet Tanrıkulu, ölümüne tanık olduğu insanlar bulunduğunu, bunlardan birinin de kafasına çivi çakılarak öldürülen Nurettin Yedigöl olduğunu söyledi.

Tanrıkulu, "Sonradan öğrendiğime göre cesedini yok etmişler. Bugün adı 'kayıplar listesi'nde. Sorguda kafasına çivi çakılarak öldürüldü. Meşhur 'bambulu oda' dediğimiz bir oda vardı. Orada biri çırılçıplak vaziyette oturuyordu. Kendinde değildi. Onun görüntüsü hala belleğimde capcanlı durur" ifadelerini kullandı.

Nurettin Yedigöl'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl, 1981’den beri ağabeyini aradıklarını söyleyerek, "Ölümüzün nerede yattığını bilmek bizim hakkımız" diyor. Cumartesi Anneleri/İnsanları da her ölüm yıldönümünde yaptıkları açıklamada “12 Eylül karanlığında gözaltına alınan Nurettin Yedigöl, o dönem 1.şube olarak bilinen Gayrettepe Emniyet müdürlüğüne getirildi. Şube müdürlüğünü Tayyar Sever’in yaptığı, Mete Altan’ın başında bulunduğu işkence timi tarafından sorgulandı. Gözaltına alındığı inkar edilen Nurettin Yedigöl, İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı’nın yönetimindeki Gayrettepe 1. Şube binasında katledildi" görüşünü dile getirdi.