Candan kardeşlerin aralarında bulunduğu 21 sanıklı dolandırıcılık davasında ara karar açıklandı
Sosyal medya fenomenleri Bahar Candan ve Nihal Candan, 16 Kasım 2023 tarihinde 'kara para aklama' ve 'suç örgütüne üye olma' suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Cezaevinde sağlık sorunları nedeniyle 37 kiloya düşen Nihal Candan, yaşadığı sağlık problemleri gerekçesiyle tahliye edilmişti.
Nihal Candan ve diğer sanıkların dahil olduğu davanın üçüncü duruşması, Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün gerçekleştirildi.
Candan kardeşlerin de aralarında bulunduğu 22 sanık geçtiğimiz günlerde Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ikinci kez hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme heyeti duruşmayı 11 Eylül Çarşamba'ya ertelemişti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma, sanık savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere 13 Eylül Cuma gününe ertelendi.
Öte yandan tutukluluk halinin devam ettiğini duyan Bahar Candan babasına dönerek “Ben burada mı kalacağım? Asayım mı ben kendimi ne yapayım?” dedi.
Soruları yanıtsız bıraktı
Bugün adliyeye gelen Nihal Candan, adliye girişinde medya mensuplarının sorularını yanıtlamaktan kaçındı. Candan, basın mensuplarının yönelttiği soruları cevapsız bırakarak doğrudan duruşma salonuna geçti.
''Ben yanlış birisi ile 2021 yılında beraber oldum'
Bugün yapılan duruşmada Nihal Candan savunmasında "İfade vermeye hazırım heyecandan bayılmazsam bir problem yok" dedi. Savunmasına devam eden Candan, "Ben burada bir suçlama göremiyorum. İddianameyi defalarca kez okudum. Avukatlarıma defalarca kez okuttum. İddianamede bana yönelik açık bir suçlama göremiyorum. Ben bir toplantıya katılmadım. Ben yanlış birisi ile 2021 yılında beraber oldum. Kendini Kaan olarak farklı bir isimle tanıtan birisi bana gerçek mesleğini de söylemez. İddianamede örgüt lideri olarak bahsedilen Onur Apaydın kendisinin iş insanı olduğunu, aktif para kazanan biri olduğunu ve benden çok hoşlandığını söyledi. Ben o dönemde anksiyete problemleri yaşıyordum. Bu nedenle özel hayatım ile ilgili yanlış bir karar verdim" dedi.
''Ben veganım''
"Ben hukuk fakültesini bitirdim. Ancak bu olay nedeniyle mesleğimi yapamıyorum. Bu çok uzun süren bir aşk hikayesi değil. Ben Onur Apaydın hakkında uzaklaştırma kararı alarak ayrıldım. Ben veganım bahsedilen toplantıların et restoranında yapıldığı söyleniyor. Orada uzun süre kalamam et yenildiği için midem bulanır benim" şeklinde konuştu.
''Teşekkürler Türkiye''
"Toplantıların yapıldığı söylenilen yer bir et restoranı. Benim araç satışı ile ilgili olaylar hakkında bilgim yoktur. Şu an evliyim Faruk Çiçek isimli kişiyle ama o da bana boşanma davası açtı. Teşekkürler Türkiye. Benim araç verilmesi ve dolandırıcılık olayı hakkında bir bilgim yok. Çok zor bir süreç yaşadım. 5 ay boyunca. Biraz sesli konuşup sizi ürkütüyorsam affedersiniz hakim bey" ifadelerini kullandı.
Ağlayarak savunmasına devam etti
Zaman zaman ağlayan Candan savunmasının devamında, "Ölümcül bir hastalık ile boğuşuyorum. Yemek yiyemiyorum. 28 kilodan bu hale geldim çok şükür. Mal varlığım bir iki çanta, bir iki ayakkabı olabilir. Bunları da bana eşim sağlıyordu. Ailecek maddi olarak çok zor durumdayız bu olaylardan dolayı. Avukat ücretlerimi anneannem emekli parasıyla ödedi" dedi.
''TMSF'nin ne olduğunu iddianameyi okurken avukatıma sordum''
"Eşimle kaldığım evde gözaltına alındım. Eşimi yere yatırdılar. İddianamede benim hesabıma para geldiği söylenmiş bazı kişiler tarafından. Hesaplarıma baksınlar. Var mı para transferi baksınlar. Bunlar ortaya çıkmayacak şeyler değil. Ben 5 ay neyin cezasını çektim? Instagram kullanmak suçsa kullanmam. Ben bu sanıkları tanımıyorum. Hepsi sosyal medyada bizi izleyip kinlenmişler. Bu kadar garip insanın negatif enerjisini çekeceksem paylaşım yapmam, istemiyorum artık. Ben TMSF'nin ne olduğunu iddianameyi okurken avukatıma sordum. Hukuk okurken de ceza davası konularından kaçtım. Çok negatif konular bunlar. Güzellik salonum olduğu döneme ilişkin tüm belgeleri avukatlarıma sunmuşumdur. Dolandırıcılık olayıyla güzellik salonumun ilgisi yoktur. Battı zaten o işletme" diye konuştu.
Duruşma cuma gününe ertelendi
Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından Alisya Bahar Candan’ın 14 yıldan 44 yıla kadar, Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek’in ise 8 yıldan 24 yıla kadar hapsi istenen davanın görülmesine devam edildi.
''Asayım mı ben kendimi ne yapayım?”
Sanık savunmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma, sanık savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere 13 Eylül Cuma gününe ertelendi.
Öte yandan tutukluluk halinin devam ettiğini duyan Bahar Candan babasına dönerek “Ben burada mı kalacağım? Asayım mı ben kendimi ne yapayım?” dedi.