CHP'li Günaydın'dan iktidara 'pazara çıkın' tavsiyesi: 'Turuncu koltuklarda hayat okunmuyor'
TBMM Genel Kurulu'nda konuşmalarına devam eden grup başkanvekilleri, çeşitli konulara dair değerlendirmelerde bulundu. Gündemde ise TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranları, devam eden bütçe görüşmeleri ve Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğu yer aldı.
Ekmen: Keşke bu tahliyeler daha önce gerçekleştirilmiş olsaydı
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, TÜİK'in verdiği enflasyon verilerine dair, ""Yaklaşık 30 aydır TÜİK'in rakamlarla oynamadığı varsayılıyor. Ancak buna piyasalar da vatandaşlarımız da inanmıyor ki hala enflasyon anlamlı bir düşüş çizgisine girmiş değil. Bu hafta açıklanan rakamlarda İTO ile TÜİK arasında yıllık yüzde 8'lik bir fark var. TÜİK bu farkın neden kaynaklandığını izah etmelidir. Bu durum en az maaş alan emekliye, memura ve asgari ücretliye iyi bir iyileştirme yapılamayacağı anlamına geliyor. İktidarın ekonomide yıkım yaratan deneylerden vazgeçmesi doğru ama ekonomi İMKB, faiz oranları, kur oranlarından ayrıca reel sektöre ilişkin tedbirlerin alınması gereken bunun için de başta yargı, hukuk adalet mevzuları olmak üzere ülkede gerçek anlamda bir güven ikliminin esas kılınmasını gerektirir"" ifadelerini kullandı.
Ekmen, Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğuna ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına dair de, ""Bu bir fırsattır. Sayın Bahçeli'nin de bugün bazı değerlendirmeleri oldu. Keşke Sayın Bahçeli'nin tavsiyesine gerek kalmadan Türkiye'de hakimler var diyebileceğimiz bir şekilde Anayasa Mahkemesi ve AİHM'in kararlarına uygun bir şekilde bu tahliyeler daha önce gerçekleştirilmiş olsaydı"" şeklinde konuştu.
Kavuncu: Bu bütçe milleti tüketen iktidarın tükeniş bütçesidir
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, devam eden bütçe görüşmeleri hakkında şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bizim bütün vaktimizi ve önümüzdeki birkaç ayı üzerinde ciddi şekilde tartışmamız gereken bu bütçeye ayırmamız lazım. Bütçe, bir iktidarın namusudur. Bütçe, siyasetin ana belgesidir. Bütçe bir iktidarın ülkeyi nasıl yöneteceğine ve hangi anlayışla hareket edeceğini gösteren ana ilkeleri içerisinde barındırır. Biz bu bütçeyi duyduğumuzda ve detaylarına baktığımızda çok net olarak bu bütçe milleti tüketen iktidarın tükeniş bütçesidir. Bu bir enflasyonla mücadele bütçesi falan değil. Burada sadece para politikasının uygulandığını görüyoruz. Üretim yerine adeta vergiyi önceleyen bir anlayışla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Üretim, Türkiye'de bitme noktasında. Bu bütçede toplanan her 100 liralık verginin 65'i dolaylı 35'i de dolaysız. Bunun yanı sıra büyük sermayeye af ve yapılandırma da devam ediyor."
Kavuncu, ""Üretim yoksa gelir artışı yokken yapılan her vergi artışı fiyatlara eklenir. Üretici perişan durumda. Kapasite kullanım oranları yüzde 74. Yani sanayici kapasitesinin dörtte birini kullanamıyor, atıl durumda"" söylemlerine de yer verdi.
Temelli: Meclis, kumpas davalarına engel olan bir yerde durmak zorunda
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli ise şu şekilde konuştu:
"Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tam 9 yıldır tutsaklar. 9 yıldır yaratılmış bir kumpasın esiri durumundalar. Bu kumpasın ilk yaratıcıları cemaat diye suçladığınız savcılar eliyle oluşturulmuş bir kumpastı. Onu devraldınız ve arkadaşlarımız hala tutsak. Bunun ne denli büyük bir hukuksuzluk olduğunu AİHM bir kez daha tescilledi. Bu hukuku kumpas anlayışından artık kurtarma zamanı gelmiştir. 2016 yılının Mayıs ayında burada milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırarak bu kumpasın yolu açılmıştır. Şimdi adalet zamanıdır"
Temelli, ""Meclis kumpas davalarının peşinden giden değil; kumpas davalarına engel olan bir yerde durmak zorundadır. O yüzden siyaset yaptığı için cezaevinde olan herkesin özgür kalma günüdür. Selahattin Demirtaş'ın, Figen Yüksekdağ'ın, Can Atalay'ın, Ekrem İmamoğlu'nun kim ki siyasetten dolayı içerideyse bu Meclis'in utancıdır. Meclis bu utanca hemen son vermek zorundadır"" ifadelerini dile getirdi.
"Ülke ekonomisinin bu durumda olması da hukuksuzlukların sonucudur" diyen Temelli, ""Enflasyon rakamları TÜİK'e rağmen yüzde 33. Kaldı ki sokağa çıktığınızda emekçinin, yoksulun enflasyonu bunun da üzerinde. Asgari ücret yoksulluk sınırının yarısı yani 46 bin lira olmalıdır. Şimdi herkes hayretle "yüzde yüz zam olur mu" diyor. Evet olur, siz öyle bir yoksulluk yarattınız ki yüzde yüz zam yapsanız bile yoksulluk sınırının yarısına yetişemiyorsunuz. Biraz vicdanı olan bu bütçenin kaynaklarını hala böyle mi tahsis eder? Kaynakları hala böyle mi dağıtır"" sözlerine de yer verdi.
Günaydın: Üretim gücüne ödeyeceğiniz paranın 16,5 katını faize ödüyorsunuz
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise,""Bugün AKP'nin iktidara gelmesinin 23'üncü yıl dönümü. Benim bir şey söylememe gerek yok, memleketi getirdiğiniz durumu Maliye Bakanınız açıklıyor, diyor ki Mehmet Şimşek; "epeydir biz, bütçe açığı, fazla bütçe açığı veriyoruz ve hatta faiz dışı açık veriyoruz'. Peki, nedir faiz dışı açık? Yani borcunuzun ana parasını ödemek için dışarıdan borç aldığınız gibi, faizi ödemek için de dışarıdan borç alıyorsunuz ama Mehmet Şimşek bir müjde veriyor, diyor ki; "çok yakın bir zamanda faiz dışı fazla vermeye başlayacağız. Faizi yavaş yavaş milli gelire oranla azaltmaya başlayacağız'. Peki, neymiş? "2026'da azami yüksekliğe çıkacak, yüzde 3,5 olacak, sonra program hedeflerimiz doğrultusunda yüzde 3,3'e düşüreceğiz" diyor. Yani Mehmet Şimşek 0,2 puan milli gelire oranını düşürecekmiş faizin, bununla övünüyor. Peki, 2026 bütçesinde ne kadar faiz ödüyorsunuz? 2 trilyon 742 milyar TL faiz ödüyorsunuz. Milyonlarca çiftçiye, tarıma ödediğiniz toplam bütçe ne kadar; 168 milyar lira. Yani siz tarıma, çiftçiye, köylüye, memleketin üretim gücüne ödeyeceğiniz paranın 16,5 katını faize ödüyorsunuz, 23 yıl sonra övüneceğiniz nokta olsa olsa bu olabilir.
Kaynak:ANKA