Davutoğlu'dan Soylu'ya sahip çıkan Bahçeli'ye: Kamu yöneticileri Devlet'e değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı sorumludur
Gazete Pencere Haber Merkezi
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sahip çıkmasını eleştirerek "Kamu yöneticileri Devlet'e değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milletine karşı sorumludur" dedi.
MHP lideri Bahçeli'nin suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili iddialara sert yanıt vererek MHP sonuna kadar Soylu'nun arkasındadır" sözlerini eleştiren Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, yayınladığı videoda "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kamu yöneticileri, ismen ve lafzen “Devlet'e değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve aziz milletimize karşı sorumludur" diye konuştu.
Davutoğlu, hükümete seslenerek "Bu suç örgütlerinin sadece sokaktaki piyonlarına değil nereye uzanırsa uzansın kökenine kadar gidiniz" dedi.
Sinan Ateş cinayetinin failleri gerçek anlamda yargı önüne çıkartılmamıştır
Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Türkiye demokratik hukuk devletinde kamu yönetimini üstlenen herkes geçmişine ve siyasi aidiyetine bakılmaksızın hukuk önünde sorumludur ve ilişkileri ve eylemleriyle şeffaflık içinde olmalıdır.
Ekonomik alanda kayıt dışı bir ekonomi oluşmuş, vahşi bir servet transferi yaşanmıştır.
Sinan Ateş cinayetinin failleri gerçek anlamda yargı önüne çıkartılmamıştır.
İstanbul ve Ankara'daki sokaklardan uluslararası çetelere kadar uzanan bir kayıt dışı devlet otoritesi kullanımı alanı söz konusudur. Devlet otoritesini kullanan kim olursa olsun ilişkileri konusunda şeffaf kalmak zorundadır.
"eşkıya sokağa inmiş durumda"
Türkiye'de bugün eşkıya sokağa inmiş durumdadır. Vatandaşlarımız 70'li yıllarda olduğu gibi öldürülme korkusu ile sokağa çıkamamakta, belli bir saatten sonra sokaklar ıssızlaşmakta neredeyse sokak çetelerine terk edilmektedir.
Öte yandan uluslararası çeteler mafyalar hesaplaşmalarını Türkiye üzerinden yaparken Türk mafyası hesaplaşmasını Roma ve Atina sokaklarında yapmaktadır. Bir anlamda uyuşturucu ticareti ve birçok rant alında Türkiye mafyatik örgütleri hem ithal ediyor hem de mafyatik örgüt ihraç eder durumdadır.
Sadece kokain alanında Türkiye üzerinden yapılan ticaretin 100 milyar doları bulduğu uluslararası kaynaklarda ifade ediliyor.
Bu şartlarda Türkiye Cumhuriyeti'nde kamu görevi yapan herkes en küçük sokak çetesinden en geniş uluslararası çetelere kadar mücadele etmek zorundadır.
Bugün maalesef birçok bakanımızın adı bilinmezken Türkiye'de mafya liderlerinin adları her gün çarşaf çarşaf isimlerle basında yer almaktadır. Bu durum karşısında kamu yönetimindeki iktidar hiçbir şekilde sessiz kalamaz.
Son dönemde belli suç örgütlerine karşı yapılan operasyonlar nedeniyle anlaşılan o ki bazı çevreler rahatsız olmaktadır.
Başbakanlık görevi ifa etme şerefine nail olmuş bir vatandaş olarak çetelere karşı mücadele yürüten kamu yöneticilerine, emniyet birimlerine seslenmek istiyorum. Sokaklardan havaalanlarından limanlarımıza kadar doğusundan batısına kuzeyinden güneyine kamu düzeni kurmak, eşkıyanın hakim altında gördüğü yerlerdeki silahlı çatışmaları engellemek ve Türkiye'yi gerçek anlamda demokratik hukuk devleti yapmak sizin görevinizdir.
Kamu yöneticileri "Devlet"e değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı sorumludur"
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kamu yöneticileri, ismen ve lafzen “Devlet”e değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve aziz milletimize karşı sorumludur."
Türkiye'yi çeteden temizlemeye azmetmiş kim olursa olsun onları desteklemeye devam edeceğiz.
Onlara çağrımız açık olacaktır. Bu suç örgütlerinin sadece sokaktaki piyonlarına değil nereye uzanırsa uzansın kökenine kadar gidiniz. Devletin uluslararası itibarını uluslararası mafya çetelerinden ulusal milli düzeni de sokak çetelerinden arındırınız. "
