DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan’dan MHP’li Feti Yıldız’a yanıt
Gazete Pencere- Terörsüz Türkiye süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Anayasanın ilk 4 maddesinin kırmızı çizgileri olduğunu söylemişti.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız'ın İmralı Süreci'ndeki 'kırmızı çizgilerimiz var' açıklamasına yanıt verdi.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan’ın açıklaması şöyle:
Ben en başında da söyledim. Merkez Yürütme Kurulumuzda da tartışıldığı gibi biz kırmızı çizgilerle masaya gitmek yerine olurlarla masaya gitmek gerektiğini düşünüyoruz.
Bu konudaki tavrımız da son derece açık bizim.
Hiçbir gizli saklı tarafı da yok. Raporumuz da bildiğiniz gibi komisyona iletildi. Farklı şekillerde tartışılmaya çalışıldı raporumuz.
Ayrılıkçı bir rapormuş gibi konuşmaya çalışanlar bile oldu. Aksine biz bir arada yaşamın nasıl mümkün olabileceğine ilişkin sorulara en gerçekçi yanıt veren siyasi partiyiz. Nasıl olabilir? Eşitlikle olabilir. Adaletle olabilir, özgürlükle olabilir. Bu konuda en tutarlı siyasi parti de den parti.
Bu konuda da bir tevazu göstermemize sanıyorum gerek yok. Mücadelemiz ortada. Partimizin programı, tüzüğü, bugüne kadar bu uğurda ödediği bedeller, göze aldığı riskler ortada.
Dolayısıyla bizim Feti Yıldız'a da çağrımız şu. Yani bütün siyasi partilere az önce söylemek istediğim de buydu.
Kırmızı çizgiler yerine gelin böyle çizgiler koymayalım. Barış hukukunu ortaya koyalım. Rasyonel bir biçimde ortaya koyalım. Şimdi silah bırakmış bir örgütten bahsediyoruz. Hatta silahlarını yakmış bir örgütten bahsediyoruz. Böyle bir siyasal irade ortaya koymuş.
Kendini feshetmiş bir örgütten bahsediyoruz. Ortada apaçık bir 27 Şubat çağrısı var. Biz bunu Barış ve Demokratik toplum çağrısı olarak ifade ediyoruz. Bir stratejik karardan bahsediyoruz. Bunun bir stratejik karar olduğunu, bunun bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini Sayın Öcalan da defaatle ifade etti. Den Parti İmralı heyeti aracılığıyla bize yapılan bilgilendirmeler sonucunda biz de bunu kamuoyuyla ve siz sevgili gazetecilerle de paylaştık.
Bu stratejik karar bu stratejik dönüşüme, bu stratejik fesih kararına verilmesi gereken yanıt stratejik olmalı. Verilmesi gereken yanıt demokratik bir dönüşümle olmalı. Verilmesi gereken yanıt bugüne kadar alışa geldiğimiz kalıplarla değil, kırmızı çizgilerle değil, ya da işte ayrıştırıcı, parçalayıcı bir şekilde değil, bir bütün olarak değerlendirmek gerekiyor. Şimdi o gün barış ve demokratik toplum çağrısından sonra silahları yakarak imha eden grubun başında Bese Hozat vardı.
Biz de oradaydık 11 Temmuz'da. Daha sonra verdiği söyleşilerde Türkiye'de demokratik siyaset yapmak istediklerini söylediler. Ve esas soru bu. Türkiye'de silah bırakanlar, bu konuda stratejik karar verenler, fesh olmuş bir örgütün mensupları Türkiye'ye nasıl dönecekler?
Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarından bahsediyoruz, sevgili arkadaşlar, değerli Türkiye Halkları. Şimdi gerçek bu. Bu gerçeğe çare üretmek siyasetin işi. Kavga ederek değil, konuşarak, diyalogla, temasla tekrar ediyorum. Kırmızı çizgilerle değil, olurlarla, asgari müştereklerle, ortak bir dil yaratarak o dili yöntemde ve uygulamada göstererek bütüncül bir şekilde parçalayarak, parçalara ayırarak ya da kategorize ederek değil, bir bütün yaklaşarak bir çözüm bulmak durumundayız. Bu siyasetin işi. Hangi parti olursa olsun, bu şekilde yaklaşmalı. O yüzden biz den parti olarak ortak rapor yazım sürecinde ilgili komisyonlara ve Meclis Genel Kurulu'na farklı düşünen siyasi partilerin farklılıklarını ve özgünlüklerini koruyarak ancak Türkiye'nin genelinin, 86 milyonun geleceği için ortak noktalarda buluşabileceklerini düşünüyoruz. Ve bu ortak noktalarda buluşmak için gerekirse kırmızı çizgiler de konuşulur elbette varsa. Ama önemli olan bu farklılıkları ortak bir noktada buluşturabilmek. Bunu başarabileceğimize inanıyoruz. Siyasi partilerin de böyle bir sorumlulukla yaklaşacaklarını düşünüyorum.
Kaynak:Haber Merkezi