DEM Parti’den “Ekmek ve Barış İçin Bütçe” yürüyüşü

DEM Parti’den “Ekmek ve Barış İçin Bütçe” yürüyüşü
DEM Parti’den “Ekmek ve Barış İçin Bütçe” yürüyüşü… Hatimoğulları: “Türkiye'nin içinden geçtiği ekonomik kriz dünya ölçeğinde eşine benzerine az rastlanan bir kriz”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Bugün Türkiye'nin içinden geçtiği ekonomik kriz dünya ölçeğinde eşine benzerine Az rastlanan bir kriz. Enflasyon almış başını gitmiş. Hayat pahalılığı almış başını gitmiş. İnsanlar ev kiralarını ödeyemiyor. Emekliler ona 16 bin liraya mahkum edilmiş. Emeklileri dinlediğinizde evine et bile götüremiyor" dedi.

DEM Parti, 2026 Yılı Merkezi Bütçe Kanun Teklifi'nin Meclis’te görüşüldüğü süreçte taleplerini dile getirmek amacıyla dört koldan Ankara’ya "Ekmek ve barış için bütçe" sloganıyla yürüyüş başlattı.

Yürüyüşün başladığı noktalardan biri olan Batman’a gelen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, çok sayıda partililerle birlikte Ankara’ya hareket etti.

Hareket öncesi Batman’daki Yılmaz Güney Parkı’nda açıklamada yapan Hatimoğulları, işçilerin, emekçilerin, yoksulların, barınamayanların talebini, mektuplarını TBMM'ye götürüp, milletvekillerine teslim edeceklerini söyledi.

Meclis Genel Kurulda bütçe görüşmeleri sürerken, bütçe taleplerinin halktan, işçiden, emekçiden, yoksullardan, barınamayanlardan, gençlerden ve kadınlardan olan esas talepleri ileteceklerini aktaran Hatimoğulları, "Bugün Türkiye'nin içinden geçtiği ekonomik kriz dünya ölçeğinde eşine benzerine az rastlanan bir kriz. Enflasyon almış başını gitmiş. Hayat pahalılığı almış başını gitmiş. İnsanlar ev kiralarını ödeyemiyor. Emekliler ona 16 bin liraya mahkum edilmiş. Emeklileri dinlediğinizde evine et bile götüremiyor. Zaten kirada oturuyorsa vay haline kirasını bile ödeyemiyor. Kamu emekçileri yoksulluk sınırının altında yaşıyor" diye konuştu.

"Kamu emekçileri dahi, öğretmenler, emekçiler kendi kiralarını ödeyemiyor"

Türkiye’deki kamu çalışanlarının geçinmekte zorluklar yaşadığına dikkat çeken Hatimoğulları, şunları söyledi:

"Eskiden çocuklarımız kamuda çalıştığında, öğretmen olduğunda, memur olduğunda sevinirdik. Derdik ki hayatı kurtuldu. Ama artık memurun da hayatı kurtulmuş falan değil, garanti değil. Memurlar yani kamu emekçileri dahi, öğretmenler, emekçiler kendi kiralarını ödeyemiyor. Çocuklarını dahi okula gönderdiklerinde onların masrafını doğru düzgün karşılayamaz bir hale gelmiştir durumda. Herkesin, bakın hepimiz dönüp cebimize bakalım. Herkes kredi kartıyla yaşıyor. Yani borçla yaşıyor. Borcu borçla ödüyor yurttaşımız. Ve sadece Batman'da en az 26 bin icralık dosya var bu konuyla ilgili. Sadece Batman. Bunu Türkiye ölçeğinde düşündüğümüzde ne kadar çok yurttaşımızın kredi kartının patladığını Kredi kartı yüzünden icralık olduğunu, milyonlarca yurttaşımızın bu şekilde yaşadığını hepimiz çok iyi biliyoruz.

"DEM Parti olarak asgari ücretin 46 bin olarak belirlenmesini istiyoruz"

DEM Parti'nin yeni asgari ücretin 46 bin lira olarak belirlenmesi istediğini kaydeden Hatimoğulları, şöyle devam etti:

"Bizler şimdi bu açıklamayı yaparken Ankara'da bakanlıkta asgari ücreti belirlemek üzere komisyon toplantısına başlamış. Kim belirliyor asgari ücreti biliyor musunuz? O masada işçiler yok. Patron ve iktidar belirliyor asgari ücreti. 22 bin lira asgari ücret olur mu? Bu ülkede 16 milyon yurttaşımız asgari ücretle çalışıyor. Onları 22 bin liraya mahkum eden bu zihniyeti bir kez daha burada huzurunuzda kınıyoruz. Bugün açlık sınırı 30 bin lirayı bulmuş durumda. Yoksulluk sınırı 90 bin lirayı geçmiş durumda ve böylesi bir koşulda asgari ücreti belirlerken Asla marketlerde satılan peynirin bakkaldaki ekmek fiyatına yediğimiz, içtiğimiz ete, süte, yumurtanın fiyatına yemek zorunda olduğumuz, tüketmek zorunda olduğumuz gıdaların fiyatı da bu alım gücüne göre belirlenmiyor. Patron ve onları koruyan AKP iktidarı kafasına göre işçinin, emekçinin asla çıkarını gözetmeyen bir şekilde belirliyor asgari ücreti. Ve buradan Batman'dan Ankara'ya sesimizi duyuruyoruz. Asgari Ücret Komisyonu'nu belirlemek üzere toplananlar, sesimizi duyun. DEM Parti olarak asgari ücretin 46 bin olarak belirlenmesini istiyoruz.

"Sermaye dahi bu kadar antidemokratik bir şekilde yönetilen bir ülkede yatırım yapmak istemiyor"

Sermaye dahi bu kadar antidemokratik bir şekilde yönetilen bir ülkede yatırım yapmak istemiyor. Ve girdi fiyatları yani ham madde pahalılığı yüzünden de başka kentlere, ülkelere kaçıyorlar. Ve tekstil bir dönem Batman'da 50 bine yakın işçinin, emekçinin çalıştığı bir sektörken şimdi bu sektörün üretiminin sıra kaymasıyla birlikte 20 bine inmiş durumda tekstil işçisi sayısı. Bu ne demektir? Bu şu demektir. Batmanlının daha çok aç kalması demektir. Batmanlının daha çok işsiz kalması demektir. Batmanlının daha çok esnafının geçinememesi demektir. Ve başta Batman olmak üzere özellikle Kürdistan coğrafyasındaki bütün kentlerimizde Artan işsizlik ve yoksulluk, bölgesel eşitsizlik neleri yaratmış durumda biliyor musunuz? Buradaki gençlerimizi göçe mahkum etmişler."

"Batman başta olmak üzere atanmış bütün kayyumların geri çekilmesini acilen istiyoruz"

"Bizler yerel yönetimlerde, yerel yönetim anlayışımızla bütün yönettiğimiz kentlerde işsizlikle, yoksullukla mücadele için DEM Parti olarak programlarımızı geliştirmek ve hayata geçirmek istiyoruz" diyen Hatimoğulları, "Bakın Batman'da işsizliğin, yoksulluğun, barınamamanın bu kadar yoğun olduğu bir kentte ne yaptı iktidar? Kayyum atadı. Batman halkının iradesini tanımadı. Batman halkının seçme ve seçilmesine bu hakkına darbe vurdu. Bunu asla kabul etmiyoruz ve Batman başta olmak üzere atanmış bütün kayyumların geri çekilmesini acilen istiyoruz"diye konuştu.

"Cevdet Yılmaz'ın yaptığı sunumda sanırsınız ki uzayda bir cennet anlatıyor"

AK Parti’nin 2026 bütçesini "istikrar ve refah bütçesi" olarak nitelediğini hatırlatan Hatimoğulları, şunları söyledi:

"Bütçe açılış gününde bizler de eş genel başkanlar olarak oradaydık ve konuşmalarımızı yaptık. Bakın, Cumhurbaşkanlığı bütçesi sunulurken Cevdet Yılmaz'ın yaptığı sunumda sanırsınız ki uzayda bir cennet anlatıyor. İnsanları kandırmaya çalışıyorlar. Sanki dünyanın en demokratik ülkesinde yaşıyormuşuz. Asla hiçbir insanın aç yaşamadığı, başını yastığa aç koymadığı bir ülke tasavvuru yaptılar. Külliyen yalan ve yanlış bilgiler bunlar. Türkiye'de 50 milyona yakın insan açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor. DEM Parti olarak diyoruz ki: "Bu böyle gitmez. Bunun böyle gitmesine izin vermeyeceğiz. İşçiyle, emekçiyle, yoksullarla beraber yürüteceğimiz bu mücadeleyle bunu hep beraber ters yüz edeceğiz. Bunu da buradan iktidar da duysun. Ankara'da duysun."

"Savaşa değil, barışa bütçe"

Türkiye'de barışın ve demokratik bir toplumun tesis edilmesi için bütçenin önemli olduğunu kaydeden Tülay Hatimoğulları, sözlerini şöyle tamamladı:

"27 Şubat'ta Sayın Abdullah Öcalan'ın yapmış olduğu barış ve demokratik toplum çağrısı son derece tarihi, son derece önemli bir çağrıdır. Biz parlamentoda da, alanlarda da, meydanlarda da şu haykırışımızdan hiçbir zaman vazgeçmedik. Savaşa değil, barışa bütçe. Biz Türkiye'de barışın tesis edilmesi için demokratik bir toplumun tesis edilmesi için bütçenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bizim için bütçe demek bizim anlayışımıza göre bütçe demek sadece para, sadece rakam demek değildir. Bütçe demek bir ülkenin demokratik bir şekilde yönetilmesi demektir aynı zamanda. Bütçede demek, kadınların şiddet görmediği, eşit işe eşit ücret alabildiği bir bütçeleme sistemi demektir. Bütçe demek, işçinin, emekçinin onurlu bir şekilde hayatını yaşayabilmesi demektir. Bizim için bütçe demek, Kürt halkının kendi ana diliyle eğitim görmesi ve Kürt halkının kendi ana diliyle her yerde kendini özgürce ifade etmesi demektir. Bütçe demek bir yönetim anlayışıdır. Planlama, bütçeleme yönetim anlayışına göre yapılır. Bu nedenle biz iktidarın bütçesine, son gün yapılacak oylamada hep beraber savaşa, ranta ayrılan bütçeye hayır diyeceğiz, hayır diyeceğiz, hayır diyeceğiz"

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar