Depremzedelerin Adalet Nöbeti Ulus Meydanı’nda sürüyor

Depremzedelerin Adalet Nöbeti Ulus Meydanı’nda sürüyor
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Antakya Fuat Koku Sitesi'nde annesini, kız kardeşini, ağabeyini ve dokuz aylık yeğenini kaybeden Döne Kaya, başlattığı adalet nöbetini Ulus Meydanı’nda sürdürdü.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Antakya Fuat Koku Sitesi'nde annesini, kız kardeşini, ağabeyini ve dokuz aylık yeğenini kaybeden Döne Kaya, başlattığı adalet nöbetini Ulus Meydanı’nda sürdürdü. Kaya, "6 Şubat depremlerinde yargılanması gereken kişi, yeniden bakanlık görevine getiriliyor. Bizimle dalga geçiliyor. Ya bütün sorumlu kamu görevlilerini yargıla ya da bizler erken seçime gidelim. Bu ülkede en az 53 bin insan öldü" dedi.

Depremde yakınlarını kaybeden Döne Kaya, 10 hafta önce başlattığı adalet nöbetine bu kez Ulus Meydanı’nda devam etti. Kaya'nın açıklamasına TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Türkiye Komünist Partisi ve Döne Kaya'nın ağabeyi destek verdi.

Döne Kaya, yaptığı açıklamada, ''Annemi kız kardeşim, abim ve 9 aylık yeğenim için adalet diye haykırmaya geldim. Çünkü 17 ay önce ihmaller yüzünden ailemi kaybettim. Geçen 516 gün boyunca yaşadıklarımı ve hissettiklerimi anlatacak tek bir kelime bile yok'' dedi.

''Savcılık 17 aydır davayı açmadı''

''Adaletin sağlanmadığı her geçen gün de yaşadıklarım katlanarak artıyor'' ifadelerini kullanan Kaya, depremde yıkılan binada ihmali olanlara ilişkin hala bir dava açılmadığını söyledi. Kaya, ''İsminin önünde ‘cumhuriyet’ olan savcılık tam 17 aydır davayı açmadı. Savcılık, 6 şubatta vefat eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını kimlerin öldürdüğünü ortaya çıkarmaktan geri duruyor''diye konuştu.

"Bina 1999 yönetmeliğine göre yapılmış, 2007 değil''

''Müteahhitinden, bakanlığına kadar kimlerin suçlu olduğu ortada. Peki adalet nerede''diye seslenen Kaya, şöyle konuştu:

''65 kişinin ölümüne sebep olan Fuat Koku ve oğlu Murat Fuatoğlu, yapı denetimci Ali Onur Çinçinoğlu 2016 ‘da yaptıkları binayı 2007 deprem yönetmenliğine göre değil, 1997 deprem yönetmeliğine göre yaptığından, Antakya Belediyesi zemin etütüne imza atmadığından ben ailemi kaybettim. Bilirkişi raporunda zemindeki sıvılaşma analizine dair belirtilen görüşlerin tutarsızlığı rapor boyunca devam etmekte. Sorarım ise AFAD tarafından 2021’de hazırlanan raporunda binanın bulunduğu konum için zayıf ve alüvyal toprak olduğunu belirtiliyor ve bu toprak üzerine bina yapılmasına göz yumuluyor ve Amik Ovası üzerinde yer alan bu binanın nasıl olur da zemini kusursuz çıkabilir. Yapılan değerlendirmede binanın temel sisteminin 4 taraftan perdelenmemesinin de düzensizliğe yol açabileceği dikkate alınmamış, 3 taraftan perdelenmiş bir yapının titreşim modlarını ve kütle katılım oranlarını da etkileyeceği dile getirilmemiştir.''

''Bizimle dalga geçiliyor''

Depremlerde yıkılan binaların yapımında ihmali olan kamu görevlilerinin de yargılanması çağırısını tekrarlayan Kaya, ''Tüm yapı imalatını belirleyen bu süreçte yasaları, yönetmelikleri, yapı denetim sistemini kurgulama, işletme konusundaki en üst sorumluluk Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’dır. Dolayısıyla işlemeyen denetim sistemi nedeniyle yapıların yıkılmış olması, etkin denetimler yapmadığı ve güvenli yapı imalat süreci inşa etmediği için, yapı imalat sürecini kar amacı güden kuruluşlara bıraktığı için binlerce yapının yıkılmış olması Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı tüm bu sürecin yani yıkılan her yapının asli kusurlusu yapmaktadır. 6 Şubat depremlerinde yargılanması gereken kişi, yeniden bakanlık görevine getiriliyor. Bizimle dalga geçiliyor. Ya bütün sorumlu kamu görevlilerini yargıla ya da bizler erken seçime gidelim. Bu ülkede en az 53 bin insan öldü'' diye konuştu.

''Oğlum ve kızım için adalet istiyorum''

Depremde ailesiyle birlikte göçük altında kalan Sema Ulupınar ise yaptığı açıklamada, ''Eşim ve ben insanların yardımıyla depremden 6 saat sonra kurtarıldık ama kızım ve oğlum dört gün göçük altında kaldı. Kızım dördüncü gün kurtarıldı ama tedavileri hala devam ediyor. Oğlumu kaybettim. Katil binada 44 canımız gitti. Oğlum, kızım, 44 can için adalet istiyorum'' ifadelerini kullandı.

''Adalet yerini bulmazsa, aileler bir kez daha enkaz altında kalıyor''

Depremzedelerin yaptığı açıklamaya destek veren TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, ''Bugün ben de burada bir depremzede ailesi olarak buradayım'' diyerek sözlerine başladı. Önder, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Adıyaman’da onlarca yakınımızı kaybettik. Evlerimiz yıkıldı. Şimdi hak, adalet arayan ailelerin sesine Meclis’te ses olabilmek için olan gücümüzle katkı sunmaya çalışıyoruz. Eğer adalet yerini bulmazsa, adalet arayan aileler ve depremzedeler bir daha enkaz altında kalıyorlar. Bu acı katlanarak artıyor. Adalet yoksa bir ülkenin ışığı söner. Ülkemiz bir deprem ülkesi. Depreme karşı önlem almak için sorumluların, adalet önünde hesap vermeleri gerekiyor. Bu yapılmazsa, siz bir yandan dönüşüm yapıyorsunuz, bir yandan da kamu görevlisi nasıl olsa bugüne kadar yargılanan kimse yok diye önüne gelene imza atmakta tereddüt etmiyor. Gelecek depremlerde olası can kayıplarımızın önüne geçmenin yolu, sorumluların adalet önünde hesap vermesinden geçiyor. Bundan daha etkili bir mekanizma yoktur. Kim varsa yargı önüne çıktığında, geleceğe dair en etkili önlemi alırsınız.''

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar