Dilek İmamoğlu: Bir ayda bambaşka bir insana dönüştüm

Dilek İmamoğlu: Bir ayda bambaşka bir insana dönüştüm
Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu son 1 ayda yaşadıklarını anlattı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, Halk TV’ye verdiği röportajda, İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından geçen bir aylık süreci ve yaşadıklarını anlattı. “Bu mücadele beni çok daha güçlü bir insan yaptı” diyen Dilek İmamoğlu, hem ailesinin yaşadığı zorlukları hem de halktan gelen destekle büyüyen dayanışma duygusunu paylaştı.

“Ekrem’in morali yerinde, inancı halktan geliyor”

Eşini haftada bir kez cezaevinde ziyaret edebildiğini söyleyen Dilek İmamoğlu, “Morali de sağlığı da çok iyi. Elbette bu süreç kolay değil ama Ekrem’in gücü, milletine olan sevgisinden ve yoluna duyduğu inançtan geliyor. Biz de ailesi olarak bu direnci desteklemeye çalışıyoruz” dedi.

“İtibarsızlaştırma çabalarına teslim olmadık”

Tutuklama sürecinden önce iktidara yakın medyada yürütülen kampanyaların ailede tedirginliğe yol açtığını anlatan İmamoğlu, “Evde en çok kızımız Beren’i korumaya çalıştık ama sosyal medyadan olan biteni görüyor. Hiçbir zaman geri adım atmadık çünkü vicdanımız rahat, ortada bir suç yok” diye konuştu.

“Yalnızlaştırma çabaları sonuç vermez”

Ekrem İmamoğlu’nun yakın çalışma arkadaşlarının farklı cezaevlerine sevk edilmesini, “yalnızlaştırma operasyonu” olarak değerlendiren Dilek İmamoğlu, “Bu mesafeler Ekrem’in halkına duyduğu sevgiyi ve kararlılığını engelleyemez” dedi.

“O kare halkın iradesinin simgesi”

Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’de çekilen duruşma fotoğrafını Ecevit, Erbakan ve Menderes’in benzer görüntüleriyle paylaşmasını “tarihi bir mesaj” olarak yorumlayan Dilek İmamoğlu, “O fotoğraf, halkın iradesinin asla bastırılamayacağını gösteren güçlü bir sembol” dedi.

“Bir ayda bambaşka bir insana dönüştüm”

Yaşananların ardından kişisel olarak da büyük bir değişim yaşadığını ifade eden Dilek İmamoğlu, “Eşim hukuksuzca tutuklandı ama gördüğüm halk desteği beni daha da umutlandırdı. Milyonların kararlılığı, yalnız olmadığımızı gösterdi” ifadelerini kullandı.

“Baskılar işe yaramadı, halk susmadı”

Saraçhane’deki eylemlere dair konuşan İmamoğlu, “İstanbul’da eylem yasağı vardı ama insanlar kilometrelerce yürüyerek oraya ulaştı. O kalabalığı görünce içimde tarif edilmez bir umut doğdu. Baskılar halkı susturmuyor, aksine daha çok kenetliyor” dedi.

“Toplumdan sessiz ama anlamlı destekler aldık”

AK Parti çevresi dahil olmak üzere farklı kesimlerden destek mesajları aldıklarını belirten Dilek İmamoğlu, “Bu destekler bize umut veriyor. Gün gelecek, herkes korkmadan adaletin yanında olduğunu açıkça söyleyebilecek” dedi.

“İftiralara karşı asla sessiz kalmayacağım”

Sosyal medyada hedef alınmasıyla ilgili de konuşan İmamoğlu, “Kadınlar olarak susturulmak isteniyoruz. Ama biz bu saldırılara karşı birlikte duracağız, mücadeleyi bırakmayacağız. Hiçbir iftiraya sessiz kalmadım, kalmayacağım” dedi.

“Tutuklanma kararını duyunca önce öfke, sonra güç hissettim”

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanma anını da anlatan Dilek İmamoğlu, “Kararı duyduğumda önce öfkelendim, sonra Ekrem’in ilk cümleleri beni tekrar güçlendirdi. Onun halkın iradesine olan inancı bana da moral verdi” şeklinde konuştu.

“Siyasete mesafeli durmamın nedeni buydu”

Eşinin siyasete girmesini ilk başta endişeyle karşıladığını ifade eden Dilek İmamoğlu, “Siyasetin bedelinin ağır olduğunu biliyordum ama Ekrem’in bu ülkeye fayda sağlayacağından da emindim. Yaşanacakları az çok tahmin ediyordum ama bu kadarını beklemiyordum” dedi.

“Vakıf üzerinden yürütülen iftiralar asılsızdır”

Hakkında çıkan “vakıf üzerinden kişisel çıkar sağladı” iddialarına da yanıt veren Dilek İmamoğlu, İstanbul Vakfı’nın tüm denetimlere açık, kamuya hizmet eden bir kuruluş olduğunu belirtti. “Benim böyle bir yetkim ya da kontrolüm hiçbir zaman olmadı, asılsız iddialarla halkın güveni sarsılmak isteniyor. Bu iftiraları kınıyorum” dedi.

Dilek İmamoğlu’nun sözleri, yalnızca bir eşin yaşadıklarını değil; Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasal ve toplumsal atmosferi de yansıtıyor. Umut ve direniş vurgusu ise, sürecin en dikkat çekici yönlerinden biri olarak öne çıkıyor.

Öne Çıkanlar