Diyanet’e ‘uygun olmayan eserleri’ imha yetkisi: Meallere sansür mü uygulanacak?
Diyanet’e, özel yayınevlerinin bastığı Kur’an-ı Kerim meallerini “re’sen inceleme ve sakıncalı bulunanları imha etme” yetkisi veren kanun teklifi büyük tepki çekti. Engizisyon hatırlatması yapan ilahiyatçılar, ‘Diyanet’in görüşüne uygun olmayan yorumların sansür edilmesi kabul edilemez’ görüşünde birleşti.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na ilişkin düzenlemeler öngören kanun teklifi önceki gün Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Karar Gazetesi’nden Büşra Cebeci’nin haberine göre ‘Kur’an-ı Kerim meallerini Başkanlık ile diğer kamu kurumları, özel kişi ve kuruluşların talebi üzerine veya re’sen incelemek ya da incelettirmek’ başlıklı teklif tartışma yarattı. Buna göre, İslam dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğu kurul tarafından tespit edilen meallerin basım ve yayını durdurulabilecek. Dağıtılmış olanlar toplatılacak ve imha edilecek. Dijital ortamda yayınlananlara ise erişim engeli getirilecek.
Skandalı gündeme getiren İstanbul bağımsız milletvekili Mustafa Yeneroğlu, yapılmak istenen düzenlemenin sakıncalarına dikkat çekti:
“Teklif, ‘İslâm’ın temel nitelikleri’ gibi ucu açık bir kavramı kanun maddesine yerleştirerek, ilahî kelâmın yorumunu bir bürokratik heyetin tekeline bırakıyor. Böylece, âlimler arası ihtilâfın rahmet oluşu prensibi ortadan kaldırılıyor. Geçmişte üç farklı meal toplatılmıştı. Yarın onlarca eserin yakılmasına ve dijital hafızadan silinmesine tanıklık edebiliriz. Teklif, AYM tarafından daha önce iptal edilen 703 sayılı KHK’nın yasaya dönüştürülmüş hali.”
Meallere müdahale mi edilecek?
Kur’an mealleri, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun denetimine açılıyor. Kurul talep üzerine ya da resen inceleme yapabilecek; meallerin toplatılmasını, yayımdan kaldırılmasını ve dijital ortamlardan silinmesini talep edebilecek. İstanbul milletvekili Mustafa Yeneroğlu, düzenlemenin hem Anayasa’ya hem İslam’ın çoğulcu geleneğine aykırı olduğunu savundu.
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen ve Diyanet İşleri Başkanlığına yönelik düzenlemeleri de içeren kanun teklifi, bir süredir tartışma konusu. Yeni yasayla birlikte Din İşleri Yüksek Kurulu, Kur’an-ı Kerim meallerini Diyanet İşleri Başkanlığı ile diğer kamu kurumları, özel kişi ve kuruluşların talebi üzerine veya resen inceleyecek, incelettirecek.
Kurul, “İslam’ın temel niteliklerine aykırı” bulunan meallerin toplatılmasını, yayımdan kaldırılmasını ve dijital ortamlardan silinmesini talep edebilecek. Yasaya ilk tepki İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’ndan geldi. Kur’an meallerinin artık devlet denetiminde filtreleneceğini belirten Yeneroğlu “Diyanet’i sansür kurumuna dönüştüren bu kanun, hem temel hak ve özgürlüklere hem de İslam düşünce geleneğine aykırıdır. Geçmişte üç farklı meal toplatılmıştı. Yarın onlarca eserin yakılmasına ve dijital hafızadan silinmesine tanıklık edebiliriz” uyarısında bulundu.
Teklifin Anayasa Mahkemesi tarafından daha önce iptal edilen 703 sayılı KHK’nin yasaya dönüştürülmüş hali olduğuna işaret eden Yeneroğlu, şöyle devam etti:
“Diyanet ne dinin sahibi ne de İslam’ın resmi temsilcisidir. Bu yetkiyle birlikte siyasi iktidarlar hoşlanmadıkları mealleri kolayca yasaklatabilir. Yayınevleri ve yazarlar, otosansüre zorlanabilir. Kur’an, hiçbir iktidarın ya da bürokrasinin zimmetine geçirilemez. Sadece mealler değil, ifade özgürlüğünü ve inanç özgürlüğü de hedef alınıyor. İnancımıza da özgürlüklerimize de sahip çıkmak zorundayız.”
Düzenlemeye tepki gösteren Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, hem anayasal haklar hem de dini gelenek açısından teklifin son derece sorunlu olduğunu vurguladı. Çağrıcı şunları söyledi:
“Yasanın arkasında ideolojik bir niyet olabilir. Belirli bir zihniyet, topluma tek bir din anlayışını empoze etmek istiyor olabilir. Bu, dinin çoğulcu yapısıyla da bağdaşmaz.”
“Diyanet’in kendi mealinde de sıkıntılar var”
Prof. Dr. İbrahim Maraş ise durumu şöyle yorumladı:
Tarikatların ve bazı grupların mealleri piyasada mevcut. Diyanet bunları denetleyecek mi? Sanmıyorum. Görünüşte bir denetim olacak ama aslında bu denetim kime uygulanacak? Tabii ki, bağımsız ilahiyatçıların yazdığı meallere. Bu, yanlış bir yaklaşım. Denetleme böyle yapılmaz. Özgür bir toplumda yaşıyoruz. Diyanet olarak topluma sağlıklı bir din anlayışıyla bir meal hazırlarsınız ve onu dağıtırsınız. Ancak mevcut mealleri yasaklayamaz ya da toplatamazsınız. Üstelik Diyanet’in kendi mealinde de sıkıntılar var.
“Allahu Teâlâ, İblis’i susturdu mu?”
Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır ise şunları söyledi:
Böyle bir kanun, böyle bir yasak kabul edilemez. Doğru yapan da yazabilir, yanlış yapan da. Allahu Teâlâ, İblis’i susturdu mu? ‘Milleti yoldan çıkaracağım’ dedi, Allah da ‘Çıkar’ cevabını verdi. Peki, Diyanet’in kuracağı komisyonun doğru yapacağını kim garanti edebilir? Bakara Suresi 256. ayette “Dinde baskının hiçbir türlüsü olamaz” diyor. Bir defa devletin elinde Diyanet diye bir kurum olamaz. Bu, tamamen kilisenin Türkiye’deki versiyonudur. Diyanet 19. yüzyılda kuruldu, ondan önce yoktu.
Kaynak:Haber Merkezi