Diyarbakır’da kafalar karışık

Diyarbakır’da son bir haftalık süreçte koronavirüs tanısı konulan hasta sayısı 300’ü geçti. Bu durum kentte ikinci dalga endişesi yarattı. Uzmanlar ise farklı görüşlerde. Prof. Dr. Tekin’e göre, “Diyarbakır ikinci dalgaya yakın”, TTB’den Dr. Yerlikaya’ya göre de “Bayram ziyaretleri ve toplu ibadetler artışa neden oldu”. Ancak Diyarbakır İl Pandemi Kurulu’ndan Prof. Dr. Çelen’e göre, hastaneye yatırılan hastaların çoğu asemptomatik vakalar ve aslında evde de izole edilebilir. Yani kentte herhangi bir patlama olmadı.
Kentteki artışa ilişkin konuşan Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Tekin, “Diyarbakır şu an için ikinci dalgaya yakın. Bu hızla devam edersek Diyarbakır ikinci dalgayı da aşacak gibi görünüyor. Nerdeyse vaka sayılarına yetişemez duruma geldik” dedi.
BAYRAM ZİYARETLERİ VE TOPLU İBADETLER
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan TTB Merkez Konsey Üyesi Dr. Halis Yerlikaya da kentte artan vakalar ile ilgili, “Biz bu işte çok başarılıyız algısı yaratıldığı için oluşan rehavet buna yol açtı. Yine bayram ziyaretleri, toplu ibadetler gibi olguların da bu artışta rol oynadığını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

MASKESİZ DOLAŞMAK YASAKLANDI

Koronavirüs vakalarının artmasını değerlendiren Diyarbakır Valiliği, kent genelinde maskesiz dolaşmanın yasaklandığını duyurdu. Özellikle 1 Haziran’dan itibaren koronavirüs vakalarının artmasıyla kent merkezi ve birçok ilçedeki mahalle ve yerleşim yerleri karantinaya alındı.

‘KORONAYADAN VAZGEÇELİM’

Radyo Karakutu’da yayınlanan ‘Bidebunuizle’de Yavuz Oğhan’a konuşan Diyarbakır İl Pandemi Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen ise daha farklı bir görüş ifade etti. Çelen, Ramazan Bayramı’yla birlikte filyasyon ekiplerinin tespit ettikleri vakaların tüm temaslarına test yapıldığı ve asemptomatiklerin de hastaneye yatırıldığını aktardı. Dün gündeme gelen Diyarbakır’da artış oldu haberlerinin nedenini izolasyonun evde değil de hastanede sağlandığı için olduğu şeklinde anlatan Çelen, şöyle devam etti:
“Ben bunu ilk etapta doğru bulmadım çünkü hastaneler izolasyon merkezi değildir. PCR da bir tarama testi değildir. Bu uygulama sonucunda hastaneler doldu ama hastaların yüzde 80’inin hastanede yatmasına gerek yok. Yani bulgular silik ve evde takip edilebilir. Tespit ettiklerimizi de evde doğru izolasyon sağlanamaz diye hastaneye yatırdık”
NORMALe DÖNMELİYİZ
“Normalleşmeli, sosyal hayata dönmeliyiz. Ancak maske kullanımı ve el yıkama alışkanlığı edinmeliyiz. Sosyal mesafe bundan sonra geliyor. Kovid’li bir hastanın maske taktığı sürece virüsü size bulaştırması çok zordur”
“Dünyada 7 milyon vaka var. Bunlar PCR pozitif saptanan vakalar. Asemptomatik vakalar bunun en az 10 katı kadardır. Yani 70 milyon vaka var. 70 milyon vaka içindeki ölüm oranı 400 bin. Yani aslında binde 5 gibi bir ölüm oranı var. Biz yanlış bir matematiksel işlem yapıyoruz. PCR pozitif çıkanları, pozitiflerden ölenlere oranlıyoruz. Halbuki saptamadığımız vaka sayısı, saptadığımız vaka sayısının en az 10 katıdır”
TÜRKİYE’DE 1,5 MİLYON VAKA
“Salgın döneminde aşırı hassasiyet var. Türkiye’de 160 bin vaka var, yani 1,5 milyon civarında hasta vardır. Bu bilimsel bir projeksiyon. 1,5 milyon içerisinde 4 bin ölüm çok fazla değil. 65 yaş üstünü de daha ağır seyrettiği için evde tutuyoruz. Seneye bu vakit Kovid konuşmuyor olacağız. Koronoyadan vazgeçelim”