Erbakan'ın AYM hakkındaki sözleri sosyal medyada gündem oldu: Kararlar hatalı dahi olsa itaat edilmeli

Erbakan'ın AYM hakkındaki sözleri sosyal medyada gündem oldu: Kararlar hatalı dahi olsa itaat edilmeli
16 Ocak 1998 tarihinde hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından kapatma kararı verilen Refah Partisi'nin genel başkanı Necmettin Erbakan'ın, karar sonrası yaptığı konuşma sosyal medyada yeniden gündem oldu.Gazete Pencere Haber MerkeziDoğru...
16 Ocak 1998 tarihinde hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından kapatma kararı verilen Refah Partisi'nin genel başkanı Necmettin Erbakan'ın, karar sonrası yaptığı konuşma sosyal medyada yeniden gündem oldu.

Gazete Pencere Haber Merkezi

Doğru Yol Partisi ile koalisyon kuran Refah Partisi 28 Haziran 1996 tarihinde TBMM'de güvenoyu alarak hükümet oluşturmuş ve Milli Görüş çizgisi temsilcisi Erbakan, başbakan olmuştu.

Daha sonra 28 Şubat sürecinde Erbakan'ın başbakanlıktan istifaya zorlanmasıyla hükümet dağılmıştı.

21 Mayıs 1997'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında kapatma davası açılan Refah Partisi, 16 Ocak 1998 tarihinde Anayasa Mahkemesi kararıyla Lâik cumhuriyet ilkesine aykırı gerekçesiyle kapatılmış ve Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan dahil, 6 kişi hakkında siyasi yasak kararı getirilmişti.

Kararın ardından değerlendirmelerde bulunan Erbakan, Anayasa Mahkemesi kararlarının kesin olduğuna dikkat çekerek, tüm kuruluşların AYM kararlarına riayet etmesi gerektiğini vurgulamıştı.

"AYM, Türkiye'nin kuruluş itibarıyla en yüksek mahkemesidir"

Erbakan, karara dair şu sözleri kaydetmişti:

"Anayasa Mahkemesi, Refah Partimiz hakkında bir karar almış biraz önce kararı açıklamıştır.

Her şeyden evvel huzurlarınızda ifade ediyorum ki AYM Türkiye'nin kuruluş itibarıyla en yüksek mahkemesidir. bunun almış olduğu kararlara bütün kuruluşların riayet etmesi gerekmektedir. hatta bu kararlar adli bakımdan birer vahim hata olsalar dahi bu, bir hukuk devletinde, hatalı da olsa kararlara itaat edip uyulması gerçeğini ortadan kaldırmaz."

[embed class="is-loading"]

Yargı krizi ve Anayasa Mahkemesi tartışmaları

Gezi Parkı davasından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Avukat Can Atalay, 14 Mayıs seçimlerinde TİP'ten Hatay Milletvekili seçildi.

Milletvekili seçilmesine rağmen yargılaması durdurulup tahliye edilmeyen Atalay için AYM'ye başvuruda bulunuldu.

AYM, Atalay hakkında hak ihlali kararı verdi ve Atalay'ın cezaevinden tahliyesine hükmederek kararı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.

Yerel mahkeme, AYM kararını uygulamayarak kararı Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne gönderdi.

AYM kararına direnen ceza dairesi, AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.

AYM kararının uygulanmaması üzerine, Atalay'ın avukatları AYM'ye bir kez daha bireysel başvuruda bulundu.

AYM, Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararı verdi. Tahliyeyi uygulaması gereken mercinin ceza dairesi değil 13. Ağır Ceza Mahkemesi olduğuna dikkat çekilen karar, bir kez daha yerel mahkemeye gönderildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM'nin ikinci hak ihlali kararına rağmen dosyayı bir kez daha Yargıtay'a yolladı.

Yargıtay, AYM'nin kararını "hukuki değeri yok" diyerek bir kez daha uygulamadı.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 153. maddesinde, Anayasa Mahkemesi kararlarının kesin ve uygulanması gerektiğine ilişkin şu hükümler yer alıyor:

“Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. Anayasa Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez."