Erdoğan adaylığını açıklamadı, niye ısrarla bize soruluyor?

Erdoğan adaylığını  açıklamadı, niye ısrarla bize soruluyor?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının ne zaman açıklanacağı konusunda, "Henüz Cumhurbaşkanı Erdoğan adaylığını açıklamadı. Niye bize ısrarla soruluyor" sözleriyle tavrını...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının ne zaman açıklanacağı konusunda, "Henüz Cumhurbaşkanı Erdoğan adaylığını açıklamadı. Niye bize ısrarla soruluyor" sözleriyle tavrını bir kez daha ortaya koydu.

Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ya da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın aday gösterilmeleri ya da gösterilmemelerinin bir çatlağa yol açıp açmayacağı sorusuna da "Altı liderin ortaklaştığı aday niye çatlak yaratsın?" sorusuyla yanıt verdi.

Kılıçdaroğlu, ekonomik tablo için, iktidar olmaları durumunda altı ayda topluma nefes aldıracaklarını vurguladı. CHP Genel Merkezi’nde T24’ün sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

ET VE SÜT KURUMU

* Et ve Süt Kurumu’na görüşme yapmaya gittiniz ama bürokratlar görüşmek istemedi. Daha önce de farklı kurumlara gittiğinizde sadece önünde açıklama yapma şansı bulmuştunuz. Bu durumun toplumda biraz da "Kemal Bey’i muhatap almıyorlar" gibi bir algıya yol açma ihtimali var mı?

Benim TÜİK’e gitmem, randevu istedik ama internet sitelerinde de herkes gelebilir diye yazıyor. Gidiş nedenimiz, TÜİK enflasyon oranını düşük belirliyor. Aylıklar da düşük belirlenmiş oluyor. Onların hakkını savunmak, dikkat çekmek için gittik. Toplumun bütün dikkati o kuruma yoğunlaşıyor. Et ve Süt Kurumu’nda da ciddi sorunlar var. KİT Komisyonu’ndaki arkadaşlar, genel müdürü kabul etmeyecekler, bakan bey gelsin hesap versin diyecekler. Bu çalışmaların şöyle bir avantajı var. Bir kurumların ne kadar politik baskıya maruz kaldığını herkesin öğrenmesi. İki bu kurumların görevlerini objektif yerine getirmemeleri. Saraydan aldıkları talimatla iş ve işlem yaptıkları. Rakamların da oradan belirlendiğini. Et ve Süt Kurumu’nda da siyasi otoritenin her türlü baskıyı yaptığını. Yapılan ayrıcalıklar, bu kurumlardan ödenen milyonlar.

KIRMIZI ÇİZGİMİZ ALTILI MASA

* Zafer Partisi, Cumhurbaşkanlığı’na Mansur Yavaş’ı aday gösterdi. Bu açıklamayı nasıl değerlendirdiniz? Bunlar ittifakta çatlak yaratmaya, CHP içinde karmaşa yaratmaya dönük hamleler mi yoksa gerçekten Yavaş’ın seçimi kazanabileceği düşünüldüğü için mi bu açıklama yapıldı size göre?

İttifakımıza yönelik bir hamle olduğunu düşünmüyorum. Kaldı ki öyle bile olsa, Millet İttifakı sağlam temeller üzerine, demokrasiyi inşa etmek üzere kurulmuş bir ittifaktır. Şunu söylemek isterim, Mansur Bey değerli belediye başkanlarımızdan biridir. "Cumhurbaşkanlığı seçimi" denildiğinde akla, aday olarak bir CHP’linin gelmesi, bizi memnun ediyor. Burada kırmızı çizgimiz 6’lı masadır. Adayımıza, Millet İttifakı’nın liderleri karar verecek.

ADAYIMIZ HALKIN ADAYI OLACAK

* CHP içinde Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş’ın adaylıkları ya da aday olmamaları bir çatlak yaratır mı? Siz her iki ismin görevlerinin başında olduklarını ve öyle kalması gerektiğini söylemiştiniz…

Biz altı lider şu kararı aldık. Altı liderin belirlediği aday, tüm partilerin adayı olacaktır. Beraber belirleyeceğiz. Daha da ötesini söyleyeyim; adayımız, halkın adayı olacaktır. Dolayısıyla bir çatlak olmayacaktır. Altı liderin ortaklaştığı aday niçin çatlak yaratsın? Belediye başkanlarımız görevlerinin başındalar zaten. Biz bir karar daha aldık. Asla isim telaffuz edilmeyecek, bu konuda soru geldiğinde cumhurbaşkanı adayımızın niteliklerini anlatacağız.

* "Ne zaman belirleyeceksiniz?"

Yeri ve zamanı gelince belirleriz. Erdoğan daha adaylığını açıklamadı, niye bize ısrarla soruluyor.

* Altı parti şu an hangi projeler üzerinde çalışıyor, bir sonraki toplantı ne zaman?

Bir sonraki toplantıyı Demokrat Parti’nin ev sahipliğinde, 24 Nisan’da gerçekleştireceğiz. Son toplantıda, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin teknik ve hukuki altyapısı üzerinde çalışacak bir komisyon kurduk. Ayrıca ikinci bir komisyon da seçim güvenliği üzerine olacak. 6 siyasi parti arasında, istişare ile Türkiye’de demokrasiyi inşa etme iradesi var.

SARAY VE BESLEMELERİNİ HALK YOLCU EDECEK

* Yeni seçim düzenlemesi, bu çalışmaları nasıl etkiledi?

Az önce ifade ettim, şu an için yol haritası oluşturuluyor. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş nasıl yapılacak, hangi düzenlemelere öncelik verilecek... Bu bizim yürüyeceğimiz yolun çatısıdır. Söylediğiniz konular için henüz erken. Bakın şunu da söyleyeyim. Yeni seçim düzenlemesi tümüyle ittifakımızı yıpratmaya yönelik bir çalışma, ikincisi de "koltuğu koruma" çabası. Ancak ne yaparsanız yapın, halk kararını verdiyse, bu sondan kurtulamazsınız.

* Macaristan’da Orban’ın seçim zaferi, burada bir umutsuzluk yarattı ittifaklar konusunda. Altı parti benzerliği özellikle bu yorumlara yol açtı? Siz nasıl değerlendirdiniz…

Tek benzerlik 6 rakamında... Ayrıca ekonomik göstergeler de vatandaşların mutsuz olmasına yol açmayacak kadar iyi... Enflasyon yüzde 8,3; işsizlik yüzde 4,5; kişi başına milli gelir ise 18 bin dolar seviyesinde. Bizde milli gelir 8 bin dolar. Enflasyon yüzde 60’ın üzerinde. Ben size sorayım, benzerlik nerede? Böyle bir sonucun ortaya çıkması bizim gençleri daha da umutlandıracak. Çünkü ben gençlere şunu söylüyorum. Bir otoriter yönetimi demokratik yollarla değiştireceksiniz, bu dünya siyasi tarihine geçecek. Bundan hiçbir kuşkum yok.

* Hükümetin bazı ürünlerde sabit fiyat yöntemine geçeceği konuşuluyor, enflasyonu nasıl değerlendirdi, CHP, TÜİK’in şu anki tespitlerine nasıl bakıyor, halk ne yapacak, nasıl geçinecek?

Bu soru için teşekkür ediyorum, bir hatırlatma yapayım. 20 Kasım 2021 günü video konferans yöntemiyle, gıda sektörü paydaşları ile bir araya geldim. Ve ardından yaptığım basın açıklamasında, hükümetin hızla atması gereken 6 adımı sıraladım. Sonunda da büyük zincir marketlere seslenerek, 10 temel gıda ürününe, en azından kara kış boyunca zam yapmamalarını istedim. O gün yine bizi eleştirdiler, demediklerini bırakmadılar. Ancak şimdi, bizim söylediğimiz adımları atıyorlar. Seçimden sonra, Millet iktidarında zaten bu sorunların tamamını çözeceğiz.

Saray hükümeti AK Parti ve MHP tabanlarını hafife alıyor

* Hükümetin, İstanbul ve Ankara politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Son zam tartışmaları, terörle ilişkilendirme…

Hükümetin tek bir politikası var: Ayrıştırmak. Her hamlelerinin temelinde bu yatıyor. "Milleti nasıl ayrıştırırız, nasıl kamplara böleriz, nasıl kendi tabanımızı konsolide ederiz..." Tek dertleri bu. Ancak görüyorum ki, Saray Hükümeti AK Parti ve MHP tabanlarını hafife alıyor, onların gerçekleri görmediğini sanıyorlar. Bu yanılgı onları sandıkta çok üzecek.

5’Lİ ÇETE VE TAHSİLDARI RECEP TAYYİP ERDOĞAN

* Grup toplantısında yaptığınız konuşma için tedbir kararı verildi.

E sürdürdüm zaten, geri adım mı atacaktım? (gülüyor) Hatta sizin aracılığınızla bir kez daha söyleyeyim. Milyarlık ihalelerin verildiği, vergilerinin silindiği, "garanti" adı altında henüz doğmamış çocukların bile borçlu kılındığı bir müteahhit ekibi var; bunların adı ‘5’li Çete’dir. Bir de onların tahsildarı var, onun adı da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ortada bir yalan yok, yargıyı kendisine kalkan etmiş bir Saray Hükümeti var, o kadar... Bakın "Saray Hâkimleri" olarak anılan bir grup var. Onlar bu ülkeye, Kurtuluş Savaşı döneminde düşmanın veremediği zararı veriyor, bu kadar açık söylüyorum.

VATANDAŞTAN KÖŞE BUCAK KAÇIYORLAR

* Anketlerde AKP’nin hâlâ ciddi bir oy oranı olduğu görülüyor. Anketlere güveniyor musunuz?

Biz sürekli yollardayız, ülkemizin her bölgesinde vatandaşlarımızla bir araya geliyoruz, arkadaşlarımız sürekli sahada... İnanın bana, halkın arasına karışmaktan daha iyi bir anket yok. Yüreği olan gider vatandaşın ayağına, sohbet eder, derdini dinler. Nereye gitsek, hani derler ya "Bir dokun bin ah işit" diye, vatandaşın hali tam da bu. Keşke AK Parti ve MHP yöneticileri de halkla buluşabilse... Ama mümkün değil, köşe bucak kaçıyorlar vatandaştan.

BİZE DE BİRAZ HAKSIZLIK EDİLİYOR

* Muhalefetin, hayat pahalılığı karşısında etkin politikalar üretmediği, sadece halkın AKP’den vazgeçmesini beklediği eleştirileri söz konusu. Muhalefet ve CHP pasif mi kalıyor?

Etkin muhalefet farklı, sahaya inmek farklı... Yapıcı, samimi eleştirileri bir kenara bırakıyorum; ancak şunu da söylemek isterim, bize de biraz haksızlık ediliyor. Özellikle son 2 yıldır, yani pandemi sürecinde, Saray hükümetinin attığı "olumlu" adımlara bakın, tamamı bizim önerilerimiz. Ben her zaman söylüyorum, hiçbir uyarımızı oy kaygısıyla yapmıyoruz. Tek bir isteğimiz var, en azından sandık gelene kadar, halkımız mümkün olduğunca rahat etsin. Zaten kökleşmiş sorunları, iktidara geldiğimizde çözeceğiz.

Vatandaşın vergisini 5’li Çete’ye yedirmeyeceğiz

* CHP, yap işlet devret kaynaklı, hazine garantili projelerin yerine neyi koyacak? Hazine bütünüyle boş diyorsunuz, yeniden nasıl dolacak?

Bu tür projeleri devlet yapacak. Tam bir soygun düzeni, dolayısıyla bu talanı bitirmek de bizim görevimiz. İktidara geldiğimizde bu projelerin yapım maliyetlerine bakılacak, üzerine makul kâr oranı eklenecek, sonra da bunların tamamını devlet işletecek. Vatandaşın vergisini, 5’li Çetelere, üç beş rantiyeciye yedirtmeyeceğiz. Ekmekten, sütten, bebek mamasından kuruşu kuruşuna vergi toplayıp  bir avuç yandaşın milyonlarca liralık vergisini silmeyeceksiniz. Halktan topladığınız vergileri, yine halka hizmet için harcayacaksınız.

Saray bürokrasisi bizi adım adım felakete götürüyor

* Bürokratlara çağrınız vardı, şu an geri dönüşler nasıl, tabloyu nasıl görüyorsunuz?

Eskiden devlette liyakatli kadrolar vardı. Bunlar risk alınacak kararlar alınıyorsa siyasileri uyarıyorlardı. Bunlar yeri zamanı gelince başbakan ve bakanlarla konuşurlardı. Şimdi bir kişi oturup karar veriyor. İkili bir yapı oluşmuş durumda. Bir Saray, saray bürokrasisi; iki aşağıda devlet bürokrasisi. Devlet bürokrasisi tamamen dışlanmış durumda. Sadece talimatları uygulayan memurlar pozisyondalar. Bakan da o durumda. Bu yapılanma bizi adım adım felakete götürüyor.

Bülent Ecevit Parti Okulu'nda ders anlattı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Parti Okulu'nun düzenlediği Sosyal Demokrat İdeoloji Eğitimi'ne katılarak "Atatürk'ü Anlamak" konulu dersi anlattı. Sosyal Demokrat İdeoloji Eğitimi, Ankara'daki Bülent Ecevit Parti Okulu'nda başladı. Eğitimde; Dünyada Sosyal Demokrat İdeoloji, Türkiye’de Sosyal Demokrat İdeoloji, Örgütlenme ve Dayanışma Anlayışı, Evrensel İnsan Hakları, Kadın Erkek Eşitliği, Basın Özgürlüğü, Dünyada İz Bırakan Devrimler, Çalışma Hayatı, Emek ve Sendikalar konularında atölye çalışmaları ve teorik dersler verilecek. (ANKA)

Kadın üyelerden ziyaret

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’ye Rize il örgütünden kaydolan yeni kadın üyeler Seher Hacısüleymanoğlu ve Ayşe Büyükyazıcı’yı kabul etti. Görüşmede Kılıçdaroğlu’na CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Kadın Kolları Genel Sekreteri Mehtap Yücel, Kadın Kolları MYK üyesi Necla Kacan, Rize İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Ardal ve Ardeşen İlçe Kadın Kolları Başkanı Müjgan Seferoğlu eşlik etti.

Öne Çıkanlar