Erkan Baş, 'Özgürlük Yürüyüşü'nün 6'ıncı gününde konuştu: Hiçbir güç halktan üstün değildir

Erkan Baş, 'Özgürlük Yürüyüşü'nün 6'ıncı gününde konuştu: Hiçbir güç halktan üstün değildir
Türkiye İşçi Partisi (TİP), Yargıtay tarafından Gezi Davası'nda aldığı hapis cezası onanan Hatay Milletvekili Can Atalay için başlattığı "Özgürlük Yürüyüşü"nü sürdürüyor. Yürüyüşün altıncı gününde TİP Genel...

Türkiye İşçi Partisi (TİP), Yargıtay tarafından Gezi Davası'nda aldığı hapis cezası onanan Hatay Milletvekili Can Atalay için başlattığı "Özgürlük Yürüyüşü"nü sürdürüyor. Yürüyüşün altıncı gününde TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “AYM Genel Kurulu’nun 12’sindeki kararı öncesinde yalnızca Can için değil Gezi Davası nedeniyle zindanlarda olan tüm dostlarımız için, fikirleri nedeniyle hapislerde tutulan tüm siyasetçiler, gazeteciler için, Hatay halkı ve depremzedeler için, ekmeğimizin her gün biraz daha küçülmesine son vermek için bu özgürlük yürüyüşünü dalga dalga yayalım. Hiçbir güç halktan üstün değildir. Halkın iradesine rağmen karar alamayacaklarını bir kez daha gösterelim” dedi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Davası kapsamında hapis cezasına mahkûm edilen Can Atalay, Osman Kavala, Çiğdem Mater, Tayfun Kahraman ve Mine Özerden'in mahkumiyetlerini onadı. TİP, Milletvekili Can Atalay’ın da bulunduğu Gezi tutuklularının tahliye edilmemesine karşı Hatay'dan Ankara'ya yürüyüş başlattı. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, yürüyüşün altıncı gününde yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Hiçbir güç halktan üstün değildir”

“Dün Can Atalay’ın durumuna ilişkin yeni bir gelişme yaşandı. Anayasa Mahkemesi milletvekilimizin tahliye ve hakkında yargılamanın durdurulması istemiyle yaptığımız başvuruyu Genel Kurul’a sevk etti. Can’ın durmunun 12 Ekim’de AYM Genel Kurul’da görüşülmesini bekliyoruz. Biz bu kararı şöyle yorumluyoruz; Yargıtay 3. Dairesi’nin Gezi Davası kapsamında verdiği kararlar Türkiye için kara bir lekedir. AYM, hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan bu kararlarla yan yana görünmek istemedi. Eğer Yargıtay dairesinin karalarında en küçük bir hukuki zemin olsaydı AYM hemen kararını verir ve Can’ın başvurusunu reddederdi ama bu olmadı. Tüm Türkiye’ye çağrı yapıyorum, AYM Genel Kurulu’nun 12’sindeki kararı öncesinde yalnızca Can için değil Gezi Davası nedeniyle zindanlarda olan tüm dostlarımız için, fikirleri nedeniyle hapislerde tutulan tüm siyasetçiler, gazeteciler için, Hatay halkı ve depremzedeler için, ekmeğimizin her gün biraz daha küçülmesine son vermek için bu özgürlük yürüyüşünü dalga dalga yayalım. Hiçbir güç halktan üstün değildir. Halkın iradesine rağmen karar alamayacaklarını bir kez daha gösterelim.

“Biz hala buradayız, hiçbir yere gitmedik”

Bugün aynı zamanda binlerce insanımız aramızdan alan depremin 8. ayı. Bugün yürüyüşümüzün Hatay’daki son günü. Aradan geçen 8 ay ülkemiz emekçileri için tarifsiz bir acıydı. Aynı yurdu paylaşan, aynı fabrikada çalışan, aynı mahallede yüz yüze bakan binlerce insanı geri getiremeyecek olmanın büyük acısını yaşadık. Yaşadığımız tek duygu acı çekmek olmadı, elbette bu enkazın sorumluları vardı. Karşımıza sayısız engel çıksa da bu ülkede iktidar sahibi olanlar kendi halkına karşı akla gelmeyecek ihanetlere girişse de biz yurttaşlığı, dik durmayı birbirimize miras bıraktık. Onlar şehirlerimizin, kültürlerimizin, insanlarımızın yaşamdan kopmasına sebep olmalarına rağmen iktidarlarını birkaç yıllığına daha korudukları için kazandıklarını düşünebilirler. Bizce hiçbir şey bu kadar basit değil. Halk umudunu da azmini de kardeşliğini de yitirmediğinde depremin hemen ardından bu iktidar tarafından içi boşaltılan tüm devlet kurumlarından daha hızlı biçimde çalışabileceğini gösterdi. Biz hala buradayız hiçbir yere gitmedik.” (ANKA)