Ezgi Apartmanı'nda çocuklarını kaybeden Nurgül Göksu: Eğer bir milletvekili çocuğu olsaydı, firari kalabilirler miydi?
Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesi Alparslan Türkeş Bulvarı'ndaki Ezgi Apartmanı, 6 Şubat'taki ilk depremde yerle bir oldu. 35 kişi yaşamını yitirdi. 'Olası kastla kasten öldürme ve yaralama' suçlarından 876 yıl 6'şar aya kadar hapisleri istenen firari sanıklar Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel aranıyor.
Ezgi Apartmanı'nda oğlu Ahmet Can, gelini Nesibe Kaya ve 6 aylık torunu Asude Zabun'u kaybeden Nurgül Göksu, binanın enkazı önünde göz yaşları içinde sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Göksu, şöyle konuştu:
"Burası Ezgi Apartmanı enkazı. 19 aydan bu yana ben adalet için mücadele veriyorum. Bugüne kadar ve bundan sonrada istediğim tek şey adaletti. Ben bu enkazda 3 tane yavrumu kaybettim ve toprağa verdim. Şu an burada bulunmak benim için çok zor. Ama görüyorum ki 19 aydan bu yana benim verdiğim mücadele bir yıldan bu yana firari olan Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel'in yakalanmasına yetmedi."
Firari sanıkların hala neden yakalanmadığını, neden kapsamlı bir arama yapılmadığını merak ettiğini belirten Göksu sözlerine şöyle devam etti:
"Bu insanlar yurt dışında bağlantıları olan, sürekli ihracat yapan, TIR'larla diğer ülkelere dondurma gönderen insanlar. Ben mahkeme heyetinden bu insanlar için kırmızı bülten çıkartılmasını talep ediyorum. Benim sesimi duysunlar. Bir an önce kırmızı bülten çıkartılsın. Bu insanların avukatı Ersan Şen, geçen günlerde dosyadan müvekkilleri hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını talep etti. Sanık Kervancıoğlu'nun avukatı Mesut Çakar, benim hakkımda da 'delilleri karartma' iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Bu insanlar istedikleri her şeyi yapabiliyorken nasıl bulunamıyorlar? Ben bunu anlamıyorum."
Delilleri toplamak için 20 gün sonra 12 gün delil nöbeti tuttum
Göksu, enkaz alanında delil nöbeti tuttuğunu hatırlatarak, "Ezgi Apartmanı enkazında 35 kişi hayatını kaybetti, 3 tanesi benim evladımdı. Ben burada delilleri toparlamak için çocuklarımı kaybettikten 20 gün sonra 12 gün delil nöbeti tuttum. Acaba delilleri nasıl karartacaktım? Avukatları aracılığıyla her şeyi yapıyorlar. Tutuklu sanık Ertan Danacı'nın avukatı da sürekli tahliye talebinde bulunuyor. Avukat Ersan Şen, Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel hakkında yakalama kararının kaldırılması için talepte bulunuyor. İstediğim tek şey 3 yavrumun adaletinin sağlanması başka hiçbir şey değil" ifadesini kullandı.
Dava 4 Ekim'de görülecek
"Burada bir milletvekili çocuğu veya ailesi hayatını kaybetmiş olsaydı Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel, bir yıldan bu yana firari olabilirler miydi?" diyen Göksu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Benim sesimi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın duymasını istiyorum. Bu insanlara kırmızı bülten çıkartılmalı. En azından 4 Ekim'de görülecek olan 4'üncü duruşmada bu insanları karşımda görmek istiyorum ki çocuklarımın ölümüne sebep oldukları için onlardan hesap sorabileyim. Ama karşımda yoklar. Karşımda olmadıkları için bu insanlara hiçbir şey soramıyorum. Lütfen benim sesimi duyun artık. 19 ay oldu, 19 ay. Bu anne her gün ne yapabilirim diye düşünüyor hâlâ. İstediğim tek şey adalet. 3 tane evlat o toprağın altında yatıyor. Onun için bu insanların gereken cezayı alması için de elimden gelen her şeyi yapacağım. Beni korkutmak için hakkımda suç duyurusunda bulunuyorlar. Savcılığa gidiyorum, karakola gidiyorum, ifade veriyorum. Ama yıldıramazlar. Beni yıldıramazlar. Çünkü bu anne 3 evladını toprağın altına koydu."
"Çocuklarımın eşyalarından bir tek cüppe kaldı"
Enkazdan çocuklarına ait bir parça eşyalarını dahi bulamadığını belirten Göksu, "Enkazda çocuklarımın telefonunu arayım dedim, bir parça eşyalarını bile bulamadım. Benim çocuğumun sadece bir cüppesi kaldı. Bir tek cüppesi... Onu da askıda bırakmasınlar. Adalet istiyorum onu da askıda bırakmasınlar. 19 aydan bu yana o cüppe askıda" diye konuştu.
Kaynak:ANKA