Faik Öztrak'tan Yargıtay’ın "Gezi Davası" onamalarına eleştiri: Hükümete karşı her protestonun suç sayılmasının önünü açılmıştır

Faik Öztrak'tan Yargıtay’ın "Gezi Davası" onamalarına eleştiri: Hükümete karşı her protestonun suç sayılmasının önünü açılmıştır
Gazete Pencere Haber MerkeziCHP Sözcüsü Faik Öztrak, Yargıtay'ın Gezi Davası'nda alınan cezaları onamasını eleştirdi, "FETÖ’den miras kalan dosyaları, Gezi’yi karalamak için pervasızca kullanıyorlar" dedi.CHP Sözcüsü...

Gazete Pencere Haber Merkezi

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Yargıtay'ın Gezi Davası'nda alınan cezaları onamasını eleştirdi, "FETÖ’den miras kalan dosyaları, Gezi’yi karalamak için pervasızca kullanıyorlar" dedi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, MYK toplantısının ardından parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Öztrak, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Gezi Davası'na ilişkin kararlarını şöyle değerlendirdi:

Hain FETÖ bavul bavul sahte delil üretirdi, saray rejimi gemi azıya aldı, sonradan çıkma boynuz kulağı geçti, insanların hayatlarını karartmak için artık delile bile ihtiyaç duymuyorlar bunlar. Kendilerine hain FETÖ’den miras kalan dosyaları, Gezi’yi karalamak için pervasızca kullanıyorlar. Gezi eylemlerinde hayatını kaybeden gençlere terörist yaftası yapıştırdılar. Yetmedi, ailelerini meydanlarda yuhalattılar. Yetmedi, ölen çocukların ailelerine davalar açtılar. Yetmedi, havuz kanallarında akla hayale gelmeyecek, saçma sapan komplo teorilerini millete gerçekmiş anlattılar. Yetmedi, ders kitaplarında Gezi’yi karalamaya kalktılar; kendi kafalarına göre yazdıkları tarihi, çocuklarımıza ders diye okuttular. Sonunda özgürlüğü haykıranlara; yeşili, doğayı, parkı savunanlara; Gezi Parkı sivil direnişine katılanlara; ortada bir delil olmadığı halde ağırlaştırılmış müebbete varan cezalar verdiler.

"Hükümete karşı her protestonun, delil aranmadan hükümete karşı suç sayılmasının önünü açılmıştır"

Şimdi de Yargıtay, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarını görmezden gelerek hain FETÖ’nün dinlemelerini, tatil tarihlerini, çekilmemiş belgeselleri ve hatta tiyatro oyunlarını kanıt sayan bir dosyayı, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını da eğip bükerek, eleştirerek onayladı. Bir hukuk katliamına ortak oldu. Vatandaşın protesto hakkı ile hükümete karşı suç arasındaki çizgi, bir delilin varlığıdır. Yargıtay’ın verdiği bu karardan sonra, hükümete karşı her protestonun, delil aranmadan hükümete karşı suç sayılmasının önünü açılmıştır. Bu kararlar, ülkemizin bir hukuk devleti olduğu konusunda, içeride ve dışarıda ciddi endişelere neden olmaktadır.