Fatih Terim, 'Seçil Erzan davasında' ilk kez ifade verdi
Futbolcular Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Volkan Bahçekapılı ve Selçuk İnan’ın da arasında bulunduğu 18 kişiyi toplam 25 milyon 770 bin dolar ve 7 milyon 384 TL dolandırdığı gerekçesiyle 226 yıl hapsi istenen bankacı Seçil Erzan davasında yeni bir gelişme yaşandı.
Galatasaray ve Türkiye Milli Takımı'nın eski teknik direktörlerinden Fatih Terim, 'yüksek kârlı fon vaadiyle dolandırıcılık davasında' müşteki sıfatıyla ilk kez ifade verdi.
HalkTV'de yer alan habere göre Terim ifadesini Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi'nde verdi.
Galatasaray ve Türkiye Milli Takımı'nın eski teknik direktörlerinden Fatih Terim, eski şube müdürü Seçil Erzan'ın İstanbul'da görülen 'yüksek kârlı fon vaadiyle dolandırıcılık davasında' ilk kez ifade verdi.
Galatasaray ve Türkiye Milli Takımı'nın eski teknik direktörlerinden olan Terim, bugün (20 Ağustos Salı) müşteki sıfatıyla Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifade verdi.
"Bana fon gibi bir şeyden bahsetmedi"
Seçil Erzan’ın kendisinin hesaplarındaki bütün işlemleriyle özel olarak ilgilendiğini belirten Terim, kendisinin "özel bankacısı olarak hizmet verdiğini söylediği" Erzan'ın, "'Hocam bankada şu kadar paranız var, bu ay bu paraya dokunmadınız heba olmasın, değerlendirelim" gibi sözleri üzerine, kötü bir amaç aramadığını, çünkü kendisine güven duyduğunu söyledi.
Fatih Terim, "Şimdi anlıyorum ki Seçil Hanım’ın bana yazdığı saklama hesabına yattığını söylediği paralar, böyle bir hesaba yatmamış. Bana hiçbir zaman özel olarak bir fona para yatırılacağı, bu fondan yüksek getiri elde edileceği, Hakan adına veya Mehmet Aydoğdu adına bir fon olduğu veya benim adımla bir fon kurulacağı gibi sözler söylemedi" dedi.
"Kimse benim adımı veremez"
Seçil Erzan'ın kendisine, parasının hesaplarında değerleneceğini, kendisinin de bunu sorgulamadığını ve nakit olarak gönderilmesi istenen tutarları nakit olarak gönderdiğini kaydeden Terim, "Başkalarına yönelik benim adımı kullandığından ise haberim bu olaylar ortaya çıktıktan sonra oldu" dedi.
"Basından okuduğum kadarıyla bu davada mağdur ettiği diğer kişiler gibi bana yönelik özel bir ikna çabası içine girme ihtiyacı olmadığını şimdi anlıyorum" diye konuşan Terim, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bana Seçil Hanım ile ilgili soru soranlara onun iyi ve ilgili bir bankacı olduğunu söylerdim. Ayrıca yakın aile dostlarımızdan da almış hatta daha fazla alınması için uğraşmış. Ben bunları çok sonra öğrendim."
Davada tanıdığı tanımadığı müştekiler olduğunu söyleyen Terim, "Bu 30’dan fazla müşteki ve sanıklardan tek biri dahi, benim birini bir sözde fona yönlendirdiğimi, aradığımı, arandığımı söyleyebilecek tek bir insan dahi olamaz. Varsa, lütfen gelsin çıksın söylesin, mahkemede söylesin, başka yerde söylesin." dedi.
"Benim kimseyi bir sisteme yönlendirmişliğim yok"
Terim ayrıca 1,5 senedir bunları konuşmak istediğini ve devam eden yargı sürecinden dolayı bugünü beklediğini söyledi ve ekledi:
"Ben finans işlerinden anlamam, bu nedenle de kimseye anlamadığım bir konuda tavsiye vermem, kimse de bana böyle bir konuda akıl danışmaz. Buna kızım, yeğenim ve eski damadım da dahildir."
"Bana 'Seçil Erzan’ı tanıyor musun?" diye sormuşlarsa da, elbette Seçil Erzan’ı tanıdığımı ve güvendiğim bir bankacı olduğunu söylemişimdir. Ama kimse bana gelip böyle bir fon olduğundan ya da Seçil Hanım’ın benimle adlandırdığı bir fon olduğundan bahsetmedi. Zaten kimse bana parasal konular hakkında soru sormaz, soramaz, benim kimseye sormadığım gibi. Tek bir insanı dahi herhangi bir fon, yatırım ya da Seçil Hanım’ın yönettiği veya yönettiğini iddia ettiği bir sisteme yönlendirmişliğim yok."
Emre Belözoğlu ve Arda Turan'a tavsiyede bulundu mu?
7 Nisan 2023'te Emre Belözoğlu ve Arda Turan bu konuda eşiyle temasa geçene kadar olanlardan haberi olmadığını söyleyen Terim, kendisinin de maddi ve manevi zararları olduğunu söyledi.
Hesabında 3 milyon dolar civarında para olması gerektiğini ancak bankanın kendisine böyle bir paranın olmadığını söylediğini belirten Terim, "Denizbank ile olan ilişkim uzun yıllara dayandığı için hesaplarımda oluşan zararımın tam tutarını henüz bilmiyoruz, bu hususta açmış olduğumuz davalar da mevcuttur" dedi.
"Dediğim gibi Arda, Emre, adı geçen diğer şahıslar veya herhangi bir insanı sözde bir fona yatırım yapmaları için yönlendirme yapmışlığım, tavsiye vermişliğim yok, olmadı, olamaz."
Terim ayrıca Seçil Erzan ve diğer sanıklardan Rüya Sağır'ın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarına rızası olmadığını ve şikayetinin devam ettiğini vurgulayarak, kamu davasına müdahil olmak istediğini belirtti.
"Yaşça büyük olmama rağmen bir kez Seçil demişliğim yok"
Ayrıca şuna da dikkat çekmek isterim, ben kendisinden onlarca yaş büyük olmama rağmen,
Seçil Erzan'a tek bir defa dahi Seçil demişliğim bile yoktur. Kendisiyle yaptığım yazışmalardan da görüleceği üzere, her zaman mesafeli, seviyeli ama bir o kadar da güvene dayalı bir bankacı – müşteri ilişkimiz oldu.
Gerçeklerle yalanlar arasındaki fark bu denli net. 70 yaşımdayım, bunca yıldır en iyi öğrendiğim husus şudur: Gerçeklerin yenemeyeceği yalan, tuzak, karalama yoktur.
"Konuşmam gereken zamanda konuşuyorum"
1,5 senedir bu olaylarla ilgili ailem ve avukatlarım dışında kimseyle konuşmadım. Herkesten
önce hukuka ve mahkemeye saygım var. Bu olay yaşandıktan sonra, çağırılmadan kendim gidip adliyede savcılığa ifademi vermiştim. Konuşmam gereken zamanda da bugün geldim mahkemeye konuşuyorum. Soruları, bugün gerçek hakim ve gerçek savcı huzurunda cevaplıyorum. Bunun öncesinde, bu konuyla ilgili olarak herhangi bir gazeteye, muhabire veya sosyal medyaya herhangi bir açıklama yapmadım. Hiçbir yere konuşmadım. Konuşmadan bugünü beklemek benim için çok zordu, ama hukuka ve yargıya olan güvenim ve saygım beni buna mecbur etti.
Ne olmuştu?
Devam eden ana davanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamesinde, eski Denizbank Levent Şube Müdürü sanık Seçil Erzan'ın yüksek kâr getiren gizli fon vaadiyle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilerden para aldığı, Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği belirtiliyor.
Erzan hakkında "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 90 yıldan 295 yıla kadar hapsi isteniyor.
Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Kaynak:HalkTV