FETÖ’cü Adem neden Hakan Fidan kitabını hedefe koydu?
Gazete Pencere – Caner Taşpınar
Yeni adı X olan Twitter’a 2011 yılında katıldım.
O dönemde çiçeği burnunda bir gazeteci olarak Hrant Dink cinayeti davasını ve elbette -sonrasında sanığı da olacağım- Ergenekon kumpasını takip ediyordum.
FETÖ firarisi olan Adem Yavuz Arslan, o günlerde pek muteber kabul ediliyordu. Dink cinayetiyle ilgili kitap yazmıştı, adı “Bi' Ermeni Var : Hrant Dink Operasyonunun Şifreleri”…
Acemisi olduğum sosyal medyaya girince gazeteci arkadaşlarım ilk ne yazacağımı vs merak ediyorlardı. Twitter’da ilk atışmamı Adem Yavuz Arslan ile yaşadım.
Yazdığı Dink kitabının tek bir özelliği vardı, kitabın ortasına iliştirilmiş ve kaliteli bir kağıda basılmış olan şema!
Bu şemaya göre Dink’i Ergenekon öldürmüştü.
Ben de çok basit olarak bir soru yönelttim, “Bu şemayı bir devlet kurumu mu çizdi yoksa sen mi çizdin?”
Bu soruya çok kızdı ama yanıt vermedi, veremedi!
Çünkü Dink cinayeti Ergenekon çuvalına sokulmak isteniyordu, ancak ellerinde buna dair bir delil yoktu. Dolayısıyla bu şema o yola giden ilk adım olabilirdi.
Velhasıl, yıllar sonra Hrant Dink’i cadde ortasında kimlerin, nasıl ölüme götürdüğünü anlamış olduk.
Trabzon’dan Şişli’ye kadar, Dink cinayetinin her zerresinde FETÖ’cülerin nasıl rol aldığı, bugün hem kamuoyunun zihnine hem de dava dosyalarına kazındı.
Dink cinayetini biraz bilen biri olarak söyleyebilirim ki, elbette cinayet dört dörtlük aydınlatılmadı. Cinayetin karanlıkta kalan noktalarını her fırsatta yazıyorum. Ancak Ramazan Akyürek isminin yargılanmış olması dahi büyük bir olaydır.
‘Kırmızı Cuma’yı ülkece yaşadık ve bu travmayı biraz olsun atlatabildiysek, işte bu Ramazan Akyürek’lerin Ali Fuat YIlmazer’lerin yargılanmasıyla oldu. Bunu da Adem Yavuz Arslan gibi FETÖ’cülerin nefret ettiği Ergenekon dosyalarına sanık yazılmış gazeteciler yaptı.
Adem Yavuz Arslan’ın çizdiği şemaya dönecek olursak, o şemayı da eline tutuşturan FETÖ’cü polislerden başkası değildi.
Hakan Fidan kitabı neden FETÖ’cüleri rahatsız etti?
Çok kısa olarak özetlediğim firari FETÖ’cü Adem Yavuz Arslan, Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan “Sır Küpü – Taht Kavgası Başlıyor” adlı yeni kitabımdan rahatsızlık duymuş.

AKP-FETÖ kavgasında cezaevi yolunun göründüğünü fark eden FETÖ’cü gazeteciler, yurtdışına topuklayınca, kapatılan Zaman gazetesinin sosyal medya hesaplarını “Tr724 TV” olarak değiştirdiler, hala buradan yayın yapıyorlar.
Adem Yavuz Arslan da bu Youtube kanalındaki “Editör Masası” programına çıkmış, şöyle diyor:
“Bilal Erdoğan’ın önündeki tek engel Hakan Fidan. Hakan Fidan çok ısrarlı, çok kararlı, çok hırslı. Geçtiğimiz günlerde Odatv’de onunla ilgili bir kitap çıktı. Odatv’nin yazarlarından birisi… Bu klasik bir Hakan Fidan taktiği, kendisi aleyhine bir sürü haber yaptırıyor bu ara ve işte ben İsrail’le mücadele ettiğim için böyle yapılıyor, söylemlerini tekrar etmek için. Olay aslında taht kavgası”

Yani bu FETÖ’cüye göre, bu kitabı Hakan Fidan yazdırdı!
Kitabın tek sayfasını çevirmemiş ama kendisinden çok emin…
Öncelikle, ben Odatv’nin eski yazarıyım. Fakat neden Odatv aklında kaldı, çünkü Odatv’de olduğum dönemde “Damat, Fethullahçıların AKP’li Kayınpederleri” adlı ilk kitabımı yazmıştım. Bu kitabımda FETÖ’nün siyasi ayağının ilk tartışıldığı dönemde, AKP’lilerin FETÖ’cülerle neler yaptıklarını tek tek anlattım. Ergenekon, Balyoz kumpasları ve Dink cinayetinde FETÖ’cülerin rolünü belgelerle yazdım. Belli ki oradan hafızalarında yer etti.
Tam bu noktada, çok kıymetli Hocamız Prof. Dr. Yalçın Küçük’ün bir sözüne değinmek isterim, “Cahillerle beraber tartışmak bizim yazgımızdır.”
Hakan Fidan, CHP lideri Özgür Özel’in de miting meydanlarında altını çizdiği gibi Tiktok videolarını seviyor. Bu arada bir röportajında da bunu açıklıkla söylüyor, ben kitabımda yer verdim o ayrıntıya…
Neden seviyor? Çünkü Abdullah Çatlı’nın popülerliğini alıp heybesine koyuyor. Kurtlar Vadisi’nin popülerliğini alıp heybesine koyuyor. Uzun uzun kendisini anlatmak yerine, MİT Başkanlığı yapmış olmanın verdiği avantajla o gizem üzerinden “şöhretini” artırıyor. Medyada “İlk kez sesi duyuldu” diye haber oluyor. Bu toplum sır, gizem sevmez mi?
Peki, Hakan Fidan gerçekleri seviyor mu? Elbette hayır!
Kitabımda anlattım, kısaca değineyim…
Hakan Fidan ne zaman canlı yayında zehirlendiğini açıkladı?
O günlerde Türkiye’de neler tartışılıyordu?
Bir, CHP lideri Özgür Özel’e Sırrı Süreyya Önder’in cenaze töreni çıkışında saldırı oldu. Bu saldırganın mafya ile irtibatı çıktı.
İki, Kıbrıs’taki kaset, kumar v mafya düzenini itiraf eden Cemil Önal’ın röportajı gündem oldu, Özgür Özel bu konulara girip Hakan Fidan’ın adını direkt verdi.
Üç, Hakan Fidan’ın diploması da CHP’li Murat Emir tarafından ilk kez tartışmaya açılmıştı.
Hakan Fidan o günlerde olan bitene tek tek yanıt vermek yerine, “zehirlendim” çıkışıyla karşılık vermişti.
İşte Hakan Fidan bunu yapıyor!
Hakan Fidan’ın ‘Ben İsrail’le mücadele ettiğim için böyle yapılıyor’ tezi
Gelelim, Hakan Fidan’ın benim kitabımı da “Ben İsrail’le mücadele ettiğim için böyle yapılıyor” savunmasıyla kullanacağı iddiasına...
Kitabımın tek sayfasını açmadığı için Adem Yavuz Arslan bilmez, anlatayım.

Hakan Fidan FETÖ'nün düzenlediği Türkçe Olimpiyatları'nda...
Kitapta şu üç soruyu soruyorum;
- Bir ülke, bir başka ülkenin istihbarat gibi kritik bir servisinin başına getirdiği bir kişiyi ilk anda neden hedef alır?
- Yani, İsrail Hakan Fidan’ın MİT Başkanlığı koltuğuna oturmasının ardından hedef alan açıklamalarını stratejik olarak mı yapmıştı?
- İsrail aslında Hakan Fidan’ın İran konusunda onların işlerine yarayacak faaliyetlerde bulunacağını bildiğinden hedefe koyup kendisinden uzak gösterip İran’ın yanına mı itiyordu?
Açın bakın ABD kripto belgelerine ki hepsine kitapta yer verdim, Hakan Fidan’ın İrancılığınızı göremezsiniz. Ancak şunu görürsünüz, Hakan Fidan’ı İrancı olarak lanse eden FETÖ örgütünü…
Yani İsrail’le ilgili yönelttiğim üç sorudaki teze uygun olarak FETÖ’cüler de böyle hareket etmişti. Kitapta detaylarını anlattım.
Taht kavgasında FETÖ’cüler ne istiyor?
Adem Yavuz Arslan’ın kitabımla ilgili bahsettiği bölüme dikkat kesildiğimde, şunu görüyorum; AKP içindeki taht kavgası liderleri ölünce dağılan FETÖ’cüleri heyecanlandırmış. FETÖ’cüler de AKP içindeki taht kavgasında nasıl yaklaşım göstermeliyiz diyerek sahaya çıkmaya başlamış.
Bu ülkeye sınav sorularının çalınmasından, devlette mülakatla kadrolaşmaya, yargıyı sopaya çevirmekten, yoksul gençleri ışık evlerinde robotlaştırmaya kadar en kritik kötülükleri yapan FETÖ’cüler hala AKP içindeki taht kavgasında konumlanmaya çabalıyor.
Siz konuştukça sizin röntgeninizi çekmeye devam edeceğiz.
“Yazmayın” der gibi, “Hakan Fidan kitabı ona yarar” şeklindeki abuk yorumlarınızın gerçek manasını deşifre edeceğiz.
Ve en önemlisi, bu ülkede nasıl ki siz yıkıldıysanız, sizin gibi bütün tabuları teker teker yıkacağız!
Kaynak:Haber Merkezi