Gazeteci Karabay'ın avukatlarından itiraz: Üst sınırdan ceza alsa dahi 1 gün bile yatarı olmayacaktır

Gazeteci Karabay'ın avukatlarından itiraz: Üst sınırdan ceza alsa dahi 1 gün bile yatarı olmayacaktır
Tutuklu gazeteci Furkan Karabay'ın avukatları tutukluluğa itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, Karabay'ın en üst sınırdan ceza almış olsa dahi atılı suç nedeniyle 1 gün bile hapis yatmaması gerektiği vurgulandı.Gerçek Gündem'de...

Tutuklu gazeteci Furkan Karabay'ın avukatları tutukluluğa itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, Karabay'ın en üst sınırdan ceza almış olsa dahi atılı suç nedeniyle 1 gün bile hapis yatmaması gerektiği vurgulandı.

Gerçek Gündem'de yer alan habere göre, Sarallar grubundan Barış Saral’ın yargılandığı davanın tutanağını haberleştirmesinin ardından “terörle mücadelede görev almış kişiyi hedef gösterme” suçunu işlediği iddiasıyla tutuklanan editörümüz Furkan Karabay’ın avukatları tutukluluğa itiraz etti.

İstanbul Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere İstanbul 7’inci Sulh Ceza Hakimliğine verilen itiraz dilekçesinde, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 28/12/2023 tarihinde başlatılan 2023/285272 Sor. Numaralı dosya kapsamında Müvekkil, 28/12/2023 tarihinde gözaltına alınmış ve 29/12/2023 tarihinde de savcılığın talebi doğrultusunda haksız ve hukuka aykırı olarak tutuklanmasına karar verilmiştir. Bu karar usul ve yasaya aykırı olup, itirazımızın incelenmesi sonucu Müvekkilimizin serbest bırakılmasına karar verilmesi gerekmektedir” ifadeleri kullanıldı.

Üst sınırdan ceza alsa dahi 1 gün bile yatarı olmayacak

Dilekçede, Karabay’ın üzerine atılı suçun üst sınırının 3 yıl olduğu belirtilirken, “Müvekkilin üzerine atılı suçtan en yüksek had olan 3 yıl hapis cezası alması halinde dahi müvekkilin bu suçtan 1 gün dahi yatarı olmayacaktır” denildi.

Karabay’ın tutukluluğuna hem usul hem de esas yönünden itirazların bulunduğu dilekçede, gazetecilere açılmış ve beraat ile sonuçlanmış birçok emsal dava dosyaları da hatırlatıldı.

Habere konu olan ilgili duruşma tutanağının tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tarafından ulaşılabileceğinin vurgulandığı dilekçede, “Tüm bu açıklamalar bir arada değerlendirildiğinde, Müvekkil duruşma esnasında çekilen videonun kamuoyunda yankı yapması nedeniyle tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tarafından ulaşılabilecek bir duruşma tutanağına erişmiş ve bu duruşma tutanağındaki iddiaları AİHM ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda belirli bir ölçüde abartma ve hatta kışkırtma ekleyerek yapabilecekken hiçbir öznel yorum eklemeksizin haberleştirmiş ve okuyucularına sunmuştur. Bu haberin bu içerik ile basın ve ifade özgürlüğü sınırları dışında kaldığını, hatta TMK 6/1 kapsamında terörle mücadelede görev almış kişileri terör örgütlerine hedef gösterdiğini iddia etmek ancak akıl tutulması olarak izah edilebilecektir” denildi.