Gazeteci Merve Çoban yaşadığı tacizi anlattı: Evin içinde diri diri yakılmakla tehdit edildiğim için evime giremiyorum

Gazeteci Merve Çoban yaşadığı tacizi anlattı: Evin içinde diri diri yakılmakla tehdit edildiğim için evime giremiyorum
Gazete Pencere Haber MerkeziGazeteci Merve Çoban yaşadığı tacizi "Peşimi bırakmayan bir erkek tarafından tehdit ediliyorum. Evin içinde diri diri yakılmakla tehdit edildiğim için evime giremiyorum" sözleriyle anlattı. Çoban, "Aksaray'daki...

Gazete Pencere Haber Merkezi

Gazeteci Merve Çoban yaşadığı tacizi "Peşimi bırakmayan bir erkek tarafından tehdit ediliyorum. Evin içinde diri diri yakılmakla tehdit edildiğim için evime giremiyorum" sözleriyle anlattı. Çoban, "Aksaray'daki karakolda Aile İçi Şiddet ile Mücadele biriminde ifadem mevcut. Başıma bir şey gelirse sorumlusu erkeklere bu gücü veren devlettir." dedi.

Sosyal medya platformu X ( eski adıyla twitter) hesabından açıklama yapan Çoban, şantaj ve tahdide maruz kaldığını belirterek yardım istedi.

İki ay önce tanıştığı Y.B. adlı şahsın, kendisini takıntı haline getirdiğini ve tehditlerin gitgide ağırlaştığını söyleyen Çoban, 24 saatlik tedbir kararı aldırdığını ancak buna rağmen hakaret ve tacizin devam ettiğini söyledi

Gazeteci Çoban'ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalar şöyle:

"Beni koruyan hiçbir şey yok"

"Şahıs 24 saatlik tedbir kararına rağmen hakaret ve iftiralarını sürdürüyor. Ve ben evimde onun da bildiği gibi tek başımayım. Beni koruyan hiçbir şey yok.

Bana iftira atarak yargıdan kurtulmaya çalışıyor. Belki de o mesajları polislerin yanında atabilecek kadar kanun tanımıyor.

"Polis, 'sağa sola bak, birini görürsen ararsın' diyerek beni karakoldan uğurladı"

Polis ise ben karakoldan Aksaray gibi bir yerde sabahın beşinde çıkarken 'sağa sola bak, birini görürsen ararsın' diyerek beni karakoldan uğurluyor. Balat Corner Tekel şahsın beni önünde gece saatlerinde tehdit ettiği ve kamera görüntülerine ulaşılabilecek yer.

Yusuf Bel telefonlarına cevap vermemem, sosyal medyadan engellemem üzerine beni başkasının telefonu ile aradı. Evime geleceğini söylediği için, evimin basılmasından korktuğum icin dışarı çıkmak ve sokakta konuşmak zorunda kaldım.

"Başıma bir şey gelirse hesabımı sorun"

Sokaktaki tehditlerinde gerçek mi kurusıkı mı olduğunu bilmediğim bir silahın karanlık ve kör noktada mermisinin namluya doldurulduğunu duydum. Devlet benim için hiçbir şey yapmayacak ancak başıma bir şey gelirse hesabımı sorun.

Şahıs uyuşturucu satıcısı olduğum, ondan para aldığım, bağımlı olduğum iftiralarıyla beni haksız göstererek bana her istediğini yapabileceğini düşünüyor, karakola çağrıldığında dahi bana mesaj atabiliyor. Beni bulmak için Balat Karakolu'na gelebiliyor.

Bugün de bir kadına iftira atmak bulunmak işlenen suçtan kurtulma gerekçesi olarak kullanılabiliyor. Ne polis ne de yasalar can güvenliğini sağlıyor. Kadının hayatını alt üst eden, kadını maddi ve manevi olarak bitiren düzeniniz batsın! Yerin dibine girin. İşte yeni Türkiye...

"Sığındığım Balat Karakolu ifademi dahi almadı"

Sığındığım Balat Karakolu ifademi dahi almadı. Aksaray'daki merkeze yönlendirdiler çünkü daha önce iletişim ve yakınlık kurmuş olmam aile içi olay yapıyormuş. Onlar ilgilenemezmiş. Can güvenliğim olmadığını söylemem üzerine beni Aksaray'daki merkeze bıraktılar.

Beni yolda bırakan ve karakolun yönünü gösteren polis memurları hızla geri döndüler. Ve karakola tek başıma girdim. İşini saat doldurmak için yapan polis memurları tarafından ifadem alındı.

İşte göz göre göre gelen facia... Düzeniniz batsın!!

"Günlerdir uyumaya korkuyorsam batsın bu ülke"

Mafya düzeni halkın adaleti mi? Mafyafik takılıp, belinde silahla dolaşan bir erkek bir kadının hayatını alt üst edebiliyorsa, günlerdir uyumaya korkuyorsam, polis bana 'ne zamandır takılıyorsun?' diye sorabiliyorsa batsın bu ülke. Ben öleceksem o da gün yüzü görmeyecek!”

Ve ev sahibimi de arayacağını söyleyerek eşyalarımı da sokağa artırarak beni mahalleden göndermekle tehdit etmesi de cabası. Hayatım alt üst oldu. Yalnız ve kimsesiz bırakıldım vatandaşı olduğum devlet tarafından.