Gökçer Tahincioğlu yazdı: Bir garip tutuklama, bir garip erişime engelleme

Gökçer Tahincioğlu yazdı: Bir garip tutuklama, bir garip erişime engelleme
T24 yazarı Tolga Şardan’ın tutuklanması ve evinde yapılan aramalarda yaşanan tuhaflıkları t24 yazarı Gökçer Tahincioğlu yazdı.Tahincioğlu gözaltı ve tutuklamada yaşanan gariplikleri şöyle kaleme aldı:Meslektaşımız, mesai...

T24 yazarı Tolga Şardan’ın tutuklanması ve evinde yapılan aramalarda yaşanan tuhaflıkları t24 yazarı Gökçer Tahincioğlu yazdı.

Tahincioğlu gözaltı ve tutuklamada yaşanan gariplikleri şöyle kaleme aldı:

Meslektaşımız, mesai arkadaşımız, T24 yazarı Tolga Şardan, 1 Kasım Çarşamba gününden bu yana tutuklu…

Tutuklama gerektirmeyen bir suçtan, suçlu bulunup ceza alsa bile imza atarak açık cezaevine “gir-çık” yapacağı bir maddeden tutuklanan Şardan, perşembe günü ailesine, avukatlarına, yakınlarına bilgi verilmeden Ankara Sincan Cezaevi’nden Silivri Cezaevi’ne nakledildi.

Gözaltına alınan Kısa Dalga yazarı gazeteci Cengiz Erdinç örneğinde de gördük.

Bu nakil ve “haberdar etmeme” yöntemi de yeni bir cezalandırma aracına dönmüş durumda.

Tıpkı gazetecilere “peşin peşin ceza çektirme” yöntemi gibi bu yöntem de bezdirmeyi ve sindirmeyi amaçlıyor.

İstanbul Başsavcılığı’nın re'sen başlattığı soruşturma sonunda, Dezenformasyon Yasası ya da gazetecilerin verdiği isimle "Sansür Yasası" nedeniyle tutuklandı Şardan.

***

Soruşturma ilk aşamadan bu yana garip bir biçimde yürüyor. Soruşturmayı Ankara değil, İstanbul Başsavcılığı, herhangi bir suç duyurusu olmaksızın re'sen başlattı.

Şardan’ın suçlamaya konu yazısı, Cumhurbaşkanlığı’nın rapor istediği haberini içeriyordu.

Başsavcılık, Sansür Yasası’ndaki “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçundan işlem yaparak, böyle bir rapor isteğinin söz konusu olmadığı kabulünden hareket etti.

Buna rağmen Şardan’ın evinde arama yaptırdı.

Böyle bir rapor talebi yoksa, Şardan’ın evinde ne aranıyordu, ne bulunmak isteniyordu, bunu anlamak mümkün değil.

Yetmezmiş gibi arama sonunda el konulan bilgisayar, cep telefonunun yedekleri avukatlara verilmedi. Yedekleme işlemi yapılmadı.

Şardan, acil bir biçimde savcılığa sevk edildi. Sorgu işlemleri SEGBİS sistemi üzerinden İstanbul tarafından yapıldı ve İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla tutuklandı.

Ne hikmetse, 43 saattir açıklama yapılmayan yazıyla ilgili olarak, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın yönettiği Dezenformasyon Merkezi hesabından, “Böyle bir rapor talebi söz konusu değildir” mesajı paylaşıldı. Şardan tutuklandıktan sadece 10 dakika sonra.

YAZININ DEVAMI