Grup Yorum üyesi Rezzan Şengül açlık grevinde: “Limonlu suyu bile çok görüyorlar”

Grup Yorum üyesi Rezzan Şengül açlık grevinde: “Limonlu suyu bile çok görüyorlar”
Grup Yorum üyesi Rezzan Şengül, açlık grevinin 116’ncı gününde Şengül’ün annesi Fatma Özalp, “Oğluma limonlu suyu bile çok görüyorlar, çürük limon veriyorlar” dedi. Özalp, oğlunun yaşadığı cezaevi koşullarını anlattı.

İstanbul Adliyesi önünde polis noktasına 6 Şubat’ta yapılan saldırının ardından gözaltına alınıp 10 Şubat’ta tutuklanarak Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne gönderilen Grup Yorum üyesi Rezzan Şengül, açlık grevinin 116’ncı gününde. Şengül’ün annesi Fatma Özalp, “Oğluma limonlu suyu bile çok görüyorlar, çürük limon veriyorlar. Adalet Bakanlığı’na CİMER’e yazdık. Her hafta savcılığa dilekçe yazıyoruz. Oğlum açlık grevi yapacak biri değildi. Artık çaresi kalmadı” dedi.

‘Ayakta duramıyor’

Rezzan Şengül’ün annesi Fatma Özalp, Gebze’de yaşaması nedeniyle oğlumu görmekte, sesini duymakta zorlandığını anlattı: “Oğlumu görmeye gidemiyoruz. Maddi durumumuz yeterli değil. Oğlum telefon görüşünde, yaşadıklarını anlatamıyor. Daha önce gittiğimizde yaşadıklarını öğrendik. Çıplak aramaya maruz kalıyor. Ama sürekli gidemiyoruz. Bütçemiz uygun olmadığı için bunun altından kalkmamız imkansız. Tek başına hücrede kalıyor. Gardiyanlar tarafından saldırıya uğradı. Parmakları çatladı. Oğlumun artık ayakta duracak durumu yok, kalp çarpıntısı arttı.”

‘Mezardan çıkmış gibiydi’

Gazete Duvar'dan Osman Çaklı'ya anlatan anne Özalp, Rezzan Şengül’ün babasının üzüntüden parmağını makineye kaptırıp kestiğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Babası oğlunu görmek için cezaevine gitti. Ona da çıplak arama yaptılar. Üzülmesin diye oğluma söylemedik. Sonra öğrendi ve gelmememizi söyledi. Oğlum bir suç işlemedi. Tutuksuz yargılansın. Ortada bir suç yok. Sokaktan alıp götürdüler. Suçu varsa cezasını çeker. Ancak şu an bir suç yok. Her gün hakarete küfre maruz kalıyor. Oğlum yaşamayı seviyor, yemeyi seviyor. Kendini ölüme kolay kolay teslim etmez. Kimse keyfi olarak kendini aç bırakmaz. Bana, ‘Anne artık dayanamıyorum, katlanamıyorum. Artık açlık grevine başlıyorum’ dedi. Güneş görmüyor, dışarıyı göremiyor. Gittiğimde ellerini elledim, buz gibiydi. Hiç aklımdan çıkmadı, sanki mezardan çıkmış gibiydi.”

‘Çürük limon veriyorlar’

Oğlunun hiç olmazsa havalandırmada güneşi görmesini talep eden Özalp, “Oğlum belki bir daha gelemeyecek. Duymamaya, görmemeye başladı. Limonu üç parça vermeleri gerekirken iki parçasını çürük veriyorlar. Bunları bile esirgiyorlar. Daha iyi bir yere sevk istiyor. ‘Sevk parasını verin’ diyorlar. Vedat Doğan’ın annesi verecekti parayı kabul etmediler. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz anlamıyorum. Onların hiç evlatları yok. Hiç mi anne hiç mi baba değil. Bu devlet hepimizin. Hepimiz beraber kurtardık. Benim çocuğumu o kuyu dibinden kurtarsınlar lütfen” diye konuştu.

‘Ağır bir tecrit ile karşı karşıyayız’

Rezzan Şengül, cezaevinden yazdığı mektupta yaşadıklarını şöyle anlattı: “3 katlı ve tekli hücrelerden oluşan bu hapishane ağırlaştırılmış infaz rejimlerine uygun bir mimari yapıya göre tasarlandı. Hali hazırda iddianame aşamasına bile geçmemiş, savcılıkça soruşturma aşaması devam eden bir dosyada ‘tutuklu’ statüsüyle buradaki varlığımız başlı başına yasalara aykırı. Aynı müzik grubunda olduğumuz arkadaşım Vedat Doğan’ın sesini 200 metre uzaktan anca duyabildim. Ağır bir tecrit ile karşı karşıyayız.”

Kaynak:Gazete Duvar

Öne Çıkanlar