Habertürk kavgasında ‘büyüklere’ gönderilen yeni mesaj ortaya çıktı
Gazete Pencere- Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy, geçtiğimiz günlerde beraberindeki üç kişi ile örgüt kurma, uyuşturucu suçlamaları ve TV kanalında çalışanlara yönelik sistematik bir cinsel istismarı olduğu soruşturmasının ardından tutuklanması ile Habertürk Genel Yayın Yönetmeliği görevinden alınmıştı.
Türkiye'nin gündemine oturan soruşturmada her geçen gün yeni iddialar ortaya atılmaya devam ediyor.
Ersoy henüz kanalın GYY'si seçilmeden önce kanalın Ankara temsilcisi Fevzi Çakır ile aralarında bir yarış olduğu ise kulislere yansıyan iddialardan birisiydi. Ersoy'un tutuklanmasının ardından iktidar medyasında Habertürk Genel Yayın Yönetmenliği için adı geçen Fevzi Çakır’ın, 2023 seçimleri öncesinde "Kılıçdaroğlu ilk turda kazanır" dediği video servis edildi.
Fevzi Çakır 'büyüklerine' mesaj gönderdi
Ersoy'un tutuklanmasının ardından kanalın GYY'si için adı geçen isimlerin başında ise Fevzi Çakır geliyordu. Çakır'ın geçtiğimiz günlerde 2023 seçimlerinin öncesinde 'Kılıçdaroğlu kazanır' dediği bir videonun servis edilmesi dikkat çekmişti.
Çakır söz konusu videonun servis edilmesinin ardından sosyal medya hesabından bir açıklama yapmış ve videonun 1.5 yıl sonra servis edilmesinin algı ve dezenformasyon sürecinin küçük parçası olduğunu öne sürdü.
Çakır'ın sosyal medya açıklamasının ardından 'büyüklerine' gönderdiği bir başka mesaj daha ortaya çıktı. Çakır bu mesajında söz konusu videonun çekildiği dönemdeki gözlemini şu şekilde dile getirdi:
“O dönemdeki siyasi gözlemlerim, anketler ve sokak temaslarım sonucunda kanaatim şuydu: Seçim ilk turda bitmez; ilk turda biterse Kılıçdaroğlu kazanır, ikinci tura kalırsa Erdoğan kesin seçilir. Masadaki ilk değerlendirmem bu yöndeydi.”
Ancak seçimlere bir hafta kala kanaatinin netleştiğini ifade eden Çakır, Erdoğan'ın kazanacağını ve bunun için de 5 kişi ile iddiaya girdiğini kaydetti.
Kadrosu haberi yokken Show TV'ye alınmış
Bunlarla beraber son 1.5 senedir Habertürk ile arasına mesafe konduğunu, kadrosunun haberi olmadan Show TV'ye geçirildiğini Temmuz ayından itibaren ise Habertürk ekranından tamamen alındığını ifade eden Çakır, süreç boyunca birçok kez de istifa ettiğini ancak bunların kabul edilmediğini ifade etti.
Fevzi Çakır'ın 'büyüklerine' gönderdiği mesajın tamamı ise şu şekilde:
Sayın büyüklerim;
Kafalarda herhangi bir soru işareti kalmaması adına, servis edilen video ile ilgili değerlendirmemi bilgilerinize sunarım.
Gazeteciler tahmin yapar. O gün masada bulunan herkes gibi ben de bir tahminde bulundum. Akif, ilk tahminin ardından kasıtlı biçimde video çekimine başladı; ben de sorulan ve yönlendirilen çerçeve doğrultusunda değerlendirmemi yaptım. Soruların ve yönlendirmelerin niteliği zaten ortadadır. Gülerek söylediğim “Sen istediğini eklersin” ifadesi de tam olarak bu bağlamda sarf edilmiştir.
Tahmin meselesine gelince…
O dönemdeki siyasi gözlemlerim, anketler ve sokak temaslarım sonucunda kanaatim şuydu: Seçim ilk turda bitmez; ilk turda biterse Kılıçdaroğlu kazanır, ikinci tura kalırsa Erdoğan kesin seçilir. Masadaki ilk değerlendirmem bu yöndeydi.
Ancak seçimlere bir hafta kala kanaatim tamamen netleşti. Seçim ilk turda bitmeyebilir ama Erdoğan kazanacak dedim. Bu değerlendirmemde, Sayın Cumhurbaşkanı’nın Rize seçim seyahatine katıldığım sırada edindiğim izlenimler belirleyici oldu. Aynı seyahatte, AK Parti adına kamuoyu yoklaması yapan bir kaynağım da son anketi (%49,5 Erdoğan) benimle paylaştı. Öte yandan yine bu seyahatte, tüm meslektaşlarıma gözlemlerime dayanarak AK Parti’nin Rize’de bir milletvekilliğini muhalefete kaptıracağını ifade ettim. Nitekim sonuç da bu yönde gerçekleşti.
Kılıçdaroğlu’nun kaybedeceğine dair beş kişiyle iddiaya girdim ve kazandım.
Ben gazeteciyim; tahmin yaparım, siyasi analiz yaparım. Bu analizler ay ay, hafta hafta değişebilir. Çünkü siyaset, konjonktürel gelişmelerden doğrudan etkilenir. Yani her insan gibi ben de yanılabilirim, hata yapabilirim. Ancak bazıları tahmin yapmaz; kumpas kurar. Aramızdaki fark da budur.
Son 1,5 yıldır bu kumpas yapısıyla yürüttüğüm mücadelenin ardından, ismimle özdeşleşmiş bir marka olan Habertürk TV ile arama mesafe konulmuştur. Kadrom, haberim olmaksızın Show TV’ye geçirilmiştir. Temmuz ayı itibarıyla ise Habertürk ekranından tamamen alınmış durumdayım.
Süreç boyunca birçok kez istifa ettim; kabul edilmedi. Son olarak 30 Ağustos’ta kesin olarak istifa kararı alarak tazminatımı hesaplattım. İstifamın kabulünü beklerken, 11 Eylül’de Can Holding operasyonu gerçekleşti. Kamuoyuna açıklama yapma düşüncemden ise her seferinde, aklına ve ferasetine güvendiğim büyüklerimin telkinleriyle vazgeçtim. Daha detaylı bir anlatımı bu aşamada uygun görmüyorum; gerek ilgili kişiler hakkında yürütülen adli süreçler gerekse medya camiasının yaşananların ayrıntılarına büyük ölçüde vakıf olması nedeniyle.
Sadece şunu net biçimde ifade etmek isterim:
Bu video, medya grubumuzda yeni organizasyon yapısının değerlendirildiği döneme denk gelmiştir. Yani amacı açıktır. Tıpkı son bir yılda aynı yapının çeşitli iftira ve dezenformasyonlarına maruz kalmam gibi… Bugün de size yansıyan ya da yansımayan birçok iftira ve dezenformasyonla karşı karşıyayım.
İster kamu ister özel sektör olsun, herhangi bir üst pozisyon için adaylığınız gündeme geldiğinde bu tür yıpratma harekâtlarına maruz kalırsınız. Yerinize geçmek isteyen de bunu yapar, sizi sevmeyen ya da istemeyen de. Bu nedenle yaşananlar bana özgü değildir.
Hayatım boyunca koltuk sevdalısı olmadım. Geldiğim yer, hayat görüşüm ve siyasi duruşum bellidir. Adliye koridorlarından, afet bölgelerinden, savaş alanlarından buralara tırnaklarımla kazıyarak geldim. Son 1,5 yılda bu yapı karşısında çok efor sarf ettim ve çok yoruldum. Bu nedenle, doğal olarak aday görünsem de medya grubumuzun yeni organizasyonunda hiçbir pozisyona aday ya da talip değilim.
Arzum; Habertürk TV ekranlarına geri dönmek, ve Ankara’daki görevime devam etmektir. Takdir önce Mevlâ’nın sonra siz değerli büyüklerimizindir.
Saygılarımla.”
Kaynak:Haber Merkezi