Hakkari'de 2 kişi buzul kırılması sonucu hayatını kaybetti; hayatta kalanlar o anları anlattı

Hakkari'de 2 kişi buzul kırılması sonucu hayatını kaybetti; hayatta kalanlar o anları anlattı
Hakkari'nin Cilo ilçesinde Buzulları Bölgesi'nde doğa sporu yapan 4 kişiden 2'si, buzul kırılması sonucu hayatını kaybetti. 2 kişi de yaralı olarak kurtarıldı.İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda,...

Hakkari'nin Cilo ilçesinde Buzulları Bölgesi'nde doğa sporu yapan 4 kişiden 2'si, buzul kırılması sonucu hayatını kaybetti. 2 kişi de yaralı olarak kurtarıldı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Hakkari Cilo Buzulları Bölgesi'nde doğa faaliyeti yaparken buzulun kırılması sonucu mahsur kalan 4 vatandaşımız için; Jandarma Arama Kurtarma Timlerimiz (JAK), AFAD, UMKE ve diğer gönüllü arama kurtarma timleri 2 gün süren ortak bir arama kurtarma çalışması gerçekleştirdi. Çalışmalar sonucu maalesef 2 vatandaşımızın cansız bedenine ulaşıldı. Yaralı 2 vatandaşımız ise helikopter ile hastaneye sevk edildi. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum" ifadelerine yer verdi.

Hakkari'de 4 bin 135 rakımlı Cilo-Sat Dağları'nda kırılan buzulların arasına düşerek yaralanan Kemal Avcu taburcu edilirken eşi Gülay Avcu'nun Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi Ortopedi Servisi'nde ki tedavisi devam ediyor. Olay anını gözyaşları içinde anlatan Gülay Avcu, bölgeye 18 kişilik bir ekiple birlikte gezmeye gittiklerini söyledi.

"Hepimiz aynı noktaya düştük"

Eşi ile birlikte buzulları gördüğünü ve gittiğini belirten Avcu, "Oraya vardık. Sonra 4 arkadaş ile birlikte düşmeye başladık. Düşme anı çok kötüydü. Hepimiz aynı noktaya düştük. Kalça kemiklerim kırıldığı için çok kötüydüm. Eşim beni ayağa kaldırdı. Sonra ben yürüyemediğim için eşim beni 2-3 metrelik bir buz kütlesinin üstüne sürükledi. Bir arkadaş daha vardı eşim onu çıkarmaya çalıştı. Fakat onu çıkaramadı. Başka bir arkadaş daha vardı Hakime... o direkt bayılmıştı" dedi.

"Eşimin attığı kıyafetleri giymeseydim donarak ölürdüm"

Düştükten sonra eşiyle helalleştiğini anlatan Avcu, "Artık öleceğiz dedik ve eşimle helalleştik. Sonra 'sen çıkabilirsin git yardım çağır' dedim. Ben de o sırada kendimi ısıtmaya çalışıyordum. Çünkü şelalenin suyu ve rüzgar da artmaya başladı. Daha çok üşümeye başladım. Sonra eşim bana yukarıdan kıyafetler atmaya başladı. Onları giyinmeseydim zaten donarak ölürdüm. Eşime de sürekli helikopter çağır diyordum. O da 5-10 dakika diyerek beni motive etmeye çalışıyordu" ifadelerini kullandı.

"Hayatta kalmak için kendime vurmaya başladım"

Belli bir süre geçtikten sonra ellerinin donmaya başladığını anlatan Avcu, daha sonra kendine vurmaya başladığını belirterek, şöyle konuştu:

"Artık ellerim de donunca hayatta kalabilmek için ben de kendime vurmaya başladım. Kendi kendimi motive ediyordum bu şekilde ölemem diye. Ölmek istemiyorum diye de Allah'a dua ediyordum. Üzerinde durduğum buz kütlesi ise 2 ayağımın sığabileceği kadardı. Sağım solum uçurumdu. Kaysam direk aşağı düşeceğim. Ve beni kurtaramazlar kesinlikle. Tam bilincimi kaybetmişim, eşim yardım çağırmış. Yere düşecekken geldiler. Halatla beni bağladıklarını hatırlıyorum. Sonra beni yukarı çekerlerken bir yere çarptığımı hatırlıyorum. Sonra eşim beni çağırıyordu ama ben o şokun etkisiyle onu tanımıyordum. Gözümü hastanede açtım. Diğer arkadaşlar için de çok üzgünüm. Eşim olmasaydı ben kurtulamazdım. Bir de beni iple bağlayan adama hayatımı borçluyum. Kimsenin başına gelmeyen olay bizim başımıza geldi. İnşallah bundan sonra daha tedbirli olunur."

Kemal Avcu: Buzların üzerindeydik, sonra kendimizi boşlukta gördük

Yaralı olarak kurtulan ve tedavisi tamamlandıktan sonra taburcu edilen eşi Kemal Avcu ise Adıyaman'dan geldiklerini ve tura katıldıklarını söyledi. O anları anlatan Avcu, "Buzların üzerindeydik, sonra kendimizi boşlukta gördük. Aşağı düşünce baygınlık geçirmedim, hemen çevreme baktım. Eşim hemen arkamda yatıyordu. Yanına gittim, bana 'kalçam kırık' dedi. Buz kütlesinin içine düştük, su hemen yanımızda akıyordu. Diğer arkadaşımın da elinden tuttum, çektim, çıkaramadım. Gülay'ı da yukarı çıkarmaya çalıştım ve yukarıda güvenli bir yere kadar ittim. Güvenli bir yerde kalması gerekiyordu. Çünkü hemen yanımızda şelale vardı. Aksi takdirde donarak ölürdü. Ben yukarı çıkarmak için denedim ve yukarı çıktım. Arkadaşlardan hemen elbise aldım. Kendisine verdim, giymeye, sarmaya çalıştı. Kırık olduğu için yukarı getiremiyordum. Ekipler gelinceye kadar beklemesi gerekiyordu ve sağ olsun geldiler” dedi.

"Hiç olmazsa cenazelerimiz bulunsun istedim"

Eşinin helallik istediği o anlarda ölmeyi düşündüğünü fakat cenazelerinin bulunmamasından tedirginlik yaşadığını da anlatan Avcu, “Hiç olmazsa bulacakları bir yerde olalım, cenazelerimiz bulunsun istiyordum. Ekipler gelinceye kadar da Gülay bir iki dakika kendisini kaybetmişti ve neredeyse düşecekti. Düşseydi zaten uçuruma gidecekti. Sonra arkadaşlar geldi ve aşağı indiler ve büyük bir mücadele ile yukarı çıkarıldı. Yukarda da çok iyi bir ilk yardım uygulandı. Bu yapılmasaydı çok kötü olacaktı. Doktorlar vardı ve hemen yardımımıza koştular. Onlar da hemen müdahale de bulundu. İlk yardımı yaptılar. İki kişi için de çok üzgünüm, keşke onlarda kurtulsaydı. Ailelerine başsağlığı diliyorum" şeklinde konuştu. (DHA)