İlber Ortaylı ‘Türkiye’ adının nereden geldiğini anlattı
Gazete Pencere- Prof. Dr. İlber Ortaylı, Milli Savunma Üniversitesi rektörü Prof. Erhan Afyoncu’nun “Türklük-Türkiyelilik” üzerine sözlerinin ardından başlayan tartışmalar hakkında kaleme aldığı yazısında, kelimenin tarihsel sürecini anlattı. Ortaylı, Prof. Erhan Afyoncu’ya destek verdiği yazısında, “Herkesin altına imza atması gerekir” dedi.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Hürriyet’te kaleme aldığı yazısında şunları kaydetti:
“Türk ve Türklük tartışması” başlığı altında okuması yazması kıt olanlardan birisi “ben Türkiyeliyim ama Kürd’üm” demek istemiş. Ne derseniz deyiniz, bununla birlikte kendisine aynı şekilde “ben Türkiyeli değilim, Türk’üm” diyen birine (Erhan Afyoncu’ya) hakaret ediyor. “Memleketin adı gerçekten Türkler tarafından kondu” dersem yanlış olur. Tarihçilerin kaynaklarda belirttiği üzere “Turkiya” ya da “Turkmenya” gibi isimleri Küçük Asya’yı çok iyi tanıyan, burada ticaret yapan Cenevizli ve Venedikli tüccar aileler koydu. Bütün orta zaman Alman seyyahları “Turkei, Türkenland” veya Fransızlar “Turquie” derlerdi. 16. asırda İngilizce seyahatname kaleme alan Nicolas de Nicolay ise “Turkie” diyor, dikkat ederseniz bizim bugünkü söyleyişimize oldukça yakın... Biz bu memlekete, Roma İmparatorluğu döneminden dolayı “İklim-i Rûm” diyorduk. Tabii, “Türk İmparatorluğu” ve “Turkiya” adları o asırlardan itibaren ölümsüz olarak yaşamaya başladı.
Milli Savunma Üniversitesi rektörü Prof. Erhan Afyoncu’nun “Türklük-Türkiyelilik” üzerine sosyal medyada ve TV programında yaptığı açıklamalar doğrudur. Herkesin altına imza atması gerekir. Bir kişinin, kendi “destructive” milliyetçiliği için böyle bir hücum yapması son derece yanlıştır. Ümit ederim ki o partide ve o gruptaki insanlar bu izaha katılmıyorlardır. Çünkü bu her şeyi bilen zat(!) maalesef saldırgan ve klişelere yüklenen bir tavır içindedir.”
Ne olmuştu?
Millî Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, katıldığı bir canlı yayında “Türkiyeli” ifadesinin literatürde ve tarihte yeri olmadığını belirterek şunları söylemişti:
“Türkiyeli diye bir kavram yoktur. Bizim kitabımızda böyle bir şey geçmez. Almanyalı diye bir kavram da yoktur, Fransalı diye de yoktur. Yeni yeni şeyler icat etmeye gerek yok. Türkiye milliyetçisiyim diye bir kavram hiç olmaz. Fransız ‘Fransalıyım’, Japon ‘Japonyalıyım’ diyor mu?”
Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, Millî Savunma Üniversitesi Rektörü Erhan Afyoncu’nun “Türk, Türklük ve Türkiyelilik” açıklamalarına tepki göstererek, “Aynı millete mensubiyeti ‘Herkes Türk’tür’ anlayışına indirgemek, İslam’ın temel akidesine ters zihni bir sapmadır” demişti.
Tartışmaya son olarak MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız katılmış; 'Türkiyeli' kavramının tarihsel sürecine dikkat çekerek şunları kaydetmişti:
“Türkiyeli” kelimesi ilk kez “tebâ” yerine, vatandaşlığa terfî amacıyla, 3 Nisan 1924 tarihli Muhâmat Kanunu’nda kullanılmış ve 1938’de “Türk”e dönüşerek tarihe karışmıştır. Muhamat Kanunu ile bazı avukatlar tasfiyeye tabi tutmuş , avukatlık kurumu yeniden düzenlenmiştir . Tasfiyeler, kanuni şartları avukatlık yapmaya uygun olmayanlar ile Mütareke Döneminde ülke aleyhine çalışanlara yöneliktir."
Prof. Dr. İlber Ortaylı da sosyal medya hesabından daha önce şu görüşlerini ifade etmişti:
"Türkiye, hâkim etnik gruba göre, ülkemize başkalarının verdiği bir isimdir. Şimdi bir de 'Türkiyeli' tabiri yaratmanın mantıkla bağdaşır bir yanı olamaz. Kaldı ki bu gibi mantık çıkmazlarını önlemenin mühim bir yolu tercüme etmekten geçer. Bir çevirin bakalım, 'Türkiyeli'yi hangi gümrükten çevirip geçireceğiz? Size kimlik soruyorlar, kimliğinizi açık söyleyin. Türkiyeli bir üst kimlik olamaz.”
Kaynak:Haber Merkezi