İmamoğlu: 'Roma'yı benim yaktığım daha gerçekçidir'
Haber: Zuhal ÇİLOĞLAN
(İSTANBUL) - CHP'nin Silivri'de tutuklu bulunan cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, casusluk soruşturmasına dair verdiği savcılık ifadesinde, "Sonuç itibarıyla soruşturma dosyası içerisinde casusluk suçu iddia edilerek bana yönlendirilen davet, hayatıma tam anlamıyla bir hakarettir. Casusluğu vatan hainliğiyle eşit görüyorum. Bu bağlamda yürütülen casuslukla ilgili hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Bu dosyanın oluşumunda ya da yürütülmesinde rol alan herkes hakkında hukuki haklarımı kullanacağım. Bana yöneltilen bu suçlamaları reddediyorum. İkinci ifademi de incelediğimde, absürt bir suçlamayla karşı karşıya olduğumu düşünüyorum. Ayrıca bir komplo teorisi içerisine çekildiğimi hissediyorum. Roma'yı benim yaktığım daha gerçekçidir" şeklinde ifadelerde bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, cuma günü başlatılan casusluk soruşturması çerçevesinde bugün saat 10.00 civarında Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. İBB'ye yönelik yürütülen bu soruşturma sonucu tutuklanan İmamoğlu, ilk kez Çağlayan'a getirilirken, işlemleri 5 saatlik bir gecikmeyle saat 16.05'te başladı.
Savcılık ifadesi yaklaşık 3 saat sürdü. İmamoğlu'na, Hüseyin Gün'ün etkin pişmanlıktan faydalanarak sunduğu beyanlar, yazışmalar ve iddialar üzerine sorular yöneltildi. İmamoğlu'nun yanıtı ise dikkat çekti:
'Okuduğunuz tüm yazışmalar hakkında en küçük bir bilgim yok.'
Hüseyin Gün ile yazışmalarım yok
Öncelikle "Hüseyin Gün" ismiyle tanıdığınız şahısla birlikte müteveffa olan Seher Erçili Alaçam arasındaki yazışmalar hakkında hiçbir bilgim yok. Hüseyin Gün'ün Seher Alaçam'a ilettiği iddia edilen, içinde İngilizce metinlerin bulunduğu ekran görüntüsüyle ilgili bilgim olmadığını belirtmek isterim. Aynı zamanda bu şahsın benimle toplantı yapacağına dair bana yöneltilen iddialarla ilgili olarak da "Başkan akıllıysa bu ipe tutunur" ifadesi hakkında hiçbir fikrim yoktur. Tarafınıza belli edilen fotoğraftaki şahsın ismini Hüseyin Gün olarak duyduğum ve söz konusu fotoğrafın bir tebrik ziyareti için çekildiğini anımsıyorum.
Seçim sürecine etki etmem mümkün değil
Yazışmalardan anladığım kadarıyla, Necati Özkan ile Hüseyin Gün arasında iddia edilen temas, Hüseyin Gün'ün "Mayıs sonu Haziran başı" şeklindeki ifadesiyle, seçimden 15-20 gün öncesine dayanıyor. Bu durumda, böyle kısa bir zaman diliminde benim seçim kampanyama nasıl katkı sağlanabilir ki? Dolayısıyla benim o dönemde yoğun bir seçim trafiği yaşadığım göz önünde bulundurulduğunda, böyle bir içeriğe yanıt verme gereği duymuyorum. Hüseyin Gün'ün benimle ilgili yönlendirmelerin ardından, kendi manevi annesiyle beni ziyaret ettiğini hatırlamıyorum. Seçim sürecinde çok sayıda kişiye teşekkür ettiğim için, kendisini destek sunduğu için nezaket gereği teşekkür etmiş olabilirim.
Çelişkiler mevcut
Hatırlatmak gerekirse; 2019 Haziran başında Necati Özkan ile tanıştığını düşünebileceğim ve benim seçim kampanyama yardım ettiğini belirten şahıs, 15 gün içerisinde benim kampanyamı yönlendirebilme ve etkileme potansiyeli taşımıyor. Zira 7 aylık bir seçim kampanyası yürütmüştüm. Dolayısıyla, bu kadar kısa bir süre içerisinde tüm kampanyamı yönlendirmesi mantık dışıdır. CIA çalışanı olduğu söylenen Aaron Barr'ın bana nasıl davranmam gerektiği noktasında tavsiyelerde bulunması da mantıksızdır. Belirtilen hususlarla ilgili bilgim yok.
Sonuç olarak
Bu noktada da belirtiyorum, soruşturma dosyası çerçevesinde casusluk suçlamasıyla bana yönlendirilmiş davet, hayatıma büyük bir hakaret olmuştur. Casusluğun benim için vatan hainliğiyle eşdeğer olduğunu tekrarlıyorum. Bu dosya ışığında hakkımda yürütülen casusluk kapsamındaki tüm suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Bu dosyanın oluşturulmasında veya yürütülmesinde yer alanlar hakkında hukuki yollara başvuracağım. Başsavcılıkta alınan ifadesinde, Necati Özkan'ın 31 Mart 2019 - 23 Haziran 2019 tarihleri arasında benim seçim sürecimde yer aldığına dair ifade verse de, kendi beyanında Necati Özkan ile 2019 yılı ilk seçimlerinin iptali sonrası Mayıs sonu ya da Haziran başlarında tanıştığını öne sürdüğü için ifadeleri arasında çelişkiler bulunmaktadır. Bu yönlendirilmiş ifadeyi kesinlikle kabul etmediğimi belirtmek istiyorum. İstihbarat örgütleriyle hiçbir şekilde alakam yoktur. Yöneltilen suçlamaları artık kabul etmiyorum. İkinci ifadem de göz önüne alındığında, tamamen absürt bir isnat olduğu düşüncesindeyim. Ben bir komplo teorisi ile karşı karşıyayım. Roma'yı benim yaktığım daha mantıklı görünüyor.'
Kaynak:ANKA