İmamoğlu'na yapılan eleştirilere cami imamından sert tepki

İmamoğlu'na yapılan eleştirilere cami imamından sert tepki
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, cuma namazı kılmaya gideceği için sosyal medyada yapılan 'camiyi seçim bürosuna çevirdiler' paylaşımlarına cami imamından tepki geldi. İmam, "Başka camilere cumaya giden yönetici yok mu? Bu kelimeyi...
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, cuma namazı kılmaya gideceği için sosyal medyada yapılan 'camiyi seçim bürosuna çevirdiler' paylaşımlarına cami imamından tepki geldi. İmam, "Başka camilere cumaya giden yönetici yok mu? Bu kelimeyi kullananlar aymazdırlar, şuursuz ve basiretsizdirler" dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ataşehir Belediye Başkan adayı Onursal Adıgüzel ile birlikte Kayışdağı İmam Hüseyin Camii’nde Cuma namazı kıldı. İmamoğlu, camiye geleceği için bazı çevrelerin sosyal medyada yaptığı “camiyi seçim bürosuna çevirdiler” şeklindeki propagandaya cami cemaati ve imamı tepki gösterdi.

Camide toplanan vatandaşlara hitap eden Kayışdağı İmam Hüseyin Cami imamı Mehdi Aksu şunları söyledi:

"Yöneticilerin cumaya gitmesi kadar doğal bir şey yoktur. Başkanımız daha buraya gelmeden birileri servis yaptılar. ‘Bunlar camiyi seçim bürosuna çevirmişler’ diye. Başka camilere cumaya giden yönetici yok mu?

Niye oralara seçim bürosu denilmiyor da İmam Hüseyin'in adının müzeyyen olduğu bu mekana seçim bürosu deniliyor? Bu kelimeyi buraya kullananlar ya aymazdırlar ya şuursuz, basiretsizdirler. Başkanımız şu anda 16 milyonun başkanı.

Beş senedir de bizi ziyarete gelmemişti. Bizi sevindirmek için ziyarete geldiler. Ve gelmişken cumayı da burada kılmayı uygun gördüler. Bundan daha doğal ne olabilir Allah aşkına? Bunu farklı değerlendirip gece saat 12’de sosyal medyayla sağa, sola, masaj transferi yapıp da mide bulandıranlar, toplumu ayrıştırmaya çalışanlar bilsinler ki başarılı olamayacaklar.

Bu toplum Sünnisiyle Alevisiyle, Kürt'üyle, Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Şiisiyle tek yürek bir toplumdur. Kim sizlere bunlar üzerinden ayrıştırıcı söylemlerde bulunursa bil ki onların derdi sizi sömürmektir. Biz onu seviyoruz.

Ve biz onu ayrıştırıcı dil kullanmadığı için seviyoruz. Siyasi kimlik için konuşmuyorum. Siyasetçi olduğu için de konuşmuyorum. Biz onu mezhepçilik yapmadığı için seviyoruz. Yönettiği İstanbul'da Alevi- Sünni- Şii ayrımı yapmadığı için seviyoruz. İşte bugün başkanımızın burada olması bu söylediklerimin kanıtıdır. Ayrım yapsaydı buraya gelmezdi."

"Buradan oy hesabı çıkmaz"

İmamoğlu da 15 yıl önce siyasete girdikten sonra toplumun her kesimiyle ilişki kurmayı öğrendiğini anlatarak şunları söyledi:

"Eğer bu siyaset iyi irdelenir, iyi yapılır, iyi örneklerle süreci dizer iseniz, inanın ibadet. İnsanlığa hizmet, insanlara faydalı işler üretmek. Siyasetten önce dostlarım, arkadaşlarım oldu ama siyasetle birlikte toplumun içine fazla dahil olarak bu toplumun her çeşit inancını, her çeşit etnik kökenini ve dertleri, sıkıntıları, ayrımcılıkları öğrendim.

Her öğrendiğim farklılık beni daha büyük sorumluluk sahibi yaptı. Bir eksiklik varsa, bir adaletsizlik varsa, bir yanlışlık varsa onu düzeltmek siyasette görev yapan insanların sorumluluğudur.

Buradan oy hesabı çıkmaz. Buradan iyilik çıkar iyi insan olmak çıkar. İnsanları buluşturmak, birleştirmek çıkar. Bu sokakta, bu caddelerde, çevrede her insanımız var.

Kimin kim olduğunu bilmiyoruz, aynı binada yaşıyoruz. Aynı kaderi paylaşıyoruz. İnanç, yaradan ile kul arasında. Allah kalbimi biliyor. Bu toplumun her bireyine bakarken hiçbir insanı birbirinden ayırt etmeyen bir ruha sahibim."

"Milletimizin adayı olmak istiyoruz"

“Bizim mezarlık hizmetlerimiz var. Geldiğimizde arkadaşlarımla bunu çok tartıştık; ‘o bunu der, şu bunu der’ vesaire. Hizmetler yapılıyor ama bizde sadece tek bir sünnet usulüne hizmet eden din adamları var. Şimdi bizim kurumumuzda Caferi imamlarımız da var, melelerimiz de var şafi, dedelerimizde var Alevi. Papazımız da var. Hahamız da var. Çünkü bizim insanımızın en acı anında ona hizmet etmenin bana vereceği huzurdan daha öte bir huzur yok. Bu ve buna benzer hamleleri yaptığımız sürece bu toplumun huzuru daha da büyüyecek. Tek şey istiyorum. Yaşayan insanlarımıza huzur vermek, sağlıklı mutlu bir yaşam sunmak her ailenin çocuğunun, yuvasının eksiğini tamamlayabilmek, bunu yapabilirsek ne mutlu bize. Gerisini bu millet hallediyor zaten. Bu milletin aklı da kendine yeter becerisi de kendine yeter. Her insanın, her ailenin, her milletimizin, her bireyinin ferdine eşit şans vermek, siyasi ayrımcılık yapmadan vermek, etnik ayrımcılık yapmadan vermek, inanç ayrımcılığı yapmadan vermek. Yaradan'ın sınavında kimin, kimden fazla ya da eksik olduğunu bilen var mı? Yüce Allah, yüce adalet diyoruz. Aynı şekilde bu dünya hayatında da bizi eşitleyecek şey adalettir. O bakımdan bu milleti, bu ülkeyi Allah adaletsiz bırakmasın. Biz bu şehrin adil bir şehir olması için, yaşanabilir bir şehir olması için, eşit bir şehir olması için, huzurlu bir şehir olması için size hizmet ettik. Şimdi sizin sınavınıza tabi olacağız. Sınavınızdan iyi not almayı arzu ediyoruz. Bunu hak ettiğimizi düşünüyoruz. Sizlerin de katkılarıyla önümüzdeki beş yılda yine bu şehrin çocuklarına, gençlerine, kadınlarına hizmet edeceğiz. Milletin parasını millete vermeye devam edeceğiz. Milletimizin hizmetindeyiz. Milletimizin temsilcisiyiz. Milletimizin adayı olmak istiyoruz.”