İmamoğlu'nun “casusluk” soruşturmasında ifadesi ortaya çıktı

İmamoğlu'nun “casusluk” soruşturmasında ifadesi ortaya çıktı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "casusluk" soruşturmasında verdiği ifade yayımlandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve Necati Özkan hakkında 'casusluk' iddiasıyla başlatılan soruşturmada Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Adliyesi'nde verdiği ifadesi yayımlandı.

İmamoğlu, "6 yaşında Kuran-ı Kerim okumayı bilen bir şahıs olarak CIA çalışanı olduğu belirtilen Aarron Barr isimli şahsın bana muhafazakârlara nasıl davranmam ile alakalı tavsiyelerde bulunması akla mantığa uygun değildir" dedi.

T24'ün haberine göre, savcılık sorgusunda, dosyada şüpheli olarak yer alan Hüseyin Gün ile nasıl tanıştığı sorulan Ekrem İmamoğlu, "Hüseyin Gün isimli şahsı ise tanıdığımı hatırlamıyorum. Hakkında bu soruşturma kapsamında soruşturma başlatıldığını öğrendikten sonra medyaya düşen bu şahsın ve yanında bulunan kadın bir şahsın benimle olan fotoğrafımın avukatlarım tarafından bana gösterilmesinden sonra da Hüseyin GÜN ismi şahsı tekraren anımsayamadım" yanıtını verdi.

"Hiçbir suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum"

Bahse konu Hüseyin GÜN tarafından verilen beyanlar hayatımda duyduğum adeta en saçma yorumlardan ibaret beyanlardır. Yukarıda da belirttiğim üzere 2019 Haziran başında Necati ÖZKAN ile tanıştığını anladığım ve iddia ettiği şekliyle seçim kampanyama yardım ettiğini belirten şahsın 15 gün içinde bütün kampanyamı yönlendirmesi ve etkilemesi kesinlikle akla mantığa uygun değildir. Çünkü ben o dönem 7 aylık bir seçim kampanyası gerçekleştirmiştim. Bütün kampanya süremin adeta çöpe atılarak sadece 15 güne indirmesi hayatın olağan akışına uygun değildir. 6 yaşında Kuran-ı Kerim okumayı bilen bir şahıs olarak CIA çalışanı olduğu belirtilen Aarron Barr isimli şahsın bana muhafazakarlara nasıl davranmam ile alakalı tavsiyelerde bulunması akla mantığa uygun değildir. Dolayısıyla söz konusu beyanlarla alakalı diyecek bir şeyim yoktur. Belirtilen hususlar ile alakalı bilgim yoktur. Sonuç olarak soruşturma dosyası kapsamında Casusluk suçu iddia edilerek bu suç sebebiyle davet edilmem benim bütün hayatıma hakarettir. Benim nazarında casusluk vatan hainliği ile eşdeğerdir. Dolayısıyla söz konusu dosya nazara alınarak hakkımda yürütülen casusluk kapsamındaki hiçbir suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Bu dosyanın oluşumunda veya yürütülmesinde yer alanlar ile alakalı hukuki haklarımı kullanacağım."

"Dijital ordu" iddiaları

Hüseyin Gün'ün yazışmalarında isminin geçmesi ve sosyal medyada "trol orduları" kurduğu iddiaları üzerine İmamoğlu, "Ekrem İmamoğlu ismi ile kastedilen ben olabilirim fakat bu yazışmalar ile bir ilgim yoktur, adıma bu şekilde yapıldığı iddia edilen yazışmalarla alakalı hiçbir şekilde bilgim yoktur. Bu konu ile de ilgilenmiyorum" ifadelerini kullandı. Yazışmalarda geçen ''150 bin kişilik dijital ordu'' ifadesine ise tahminen İstanbul Gönüllüleri'nin kastedilmiş olabileceğini, ancak okunan tüm yazışmalarla ilgili bilgisinin bulunmadığını belirtti.

Veri toplama belgesinin amacı...

İmamoğlu, talimat vererek veri topladığı yönündeki iddialara da açıklık getirdi. Soruşturmaya konu olan belgeyi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak göreve başladığında Teftiş Kurulu Başkanlığı'na kendisinin yazdığını belirten İmamoğlu, "Bahse konu belgenin yazılış amacı İBB'ye ait her türlü kurum evrakının güvenliğinin sağlanması amacı iledir, başkaca herhangi bir amacı yoktur" dedi.

Bahse konu Hüseyin GÜN tarafından verilen beyanlar hayatımda duyduğum adeta en saçma yorumlardan ibaret beyanlardır. Yukarıda da belirttiğim üzere 2019 Haziran başında Necati ÖZKAN ile tanıştığını anladığım ve iddia ettiği şekliyle seçim kampanyama yardım ettiğini belirten şahsın 15 gün içinde bütün kampanyamı yönlendirmesi ve etkilemesi kesinlikle akla mantığa uygun değildir. Çünkü ben o dönem 7 aylık bir seçim kampanyası gerçekleştirmiştim. Bütün kampanya süremin adeta çöpe atılarak sadece 15 güne indirmesi hayatın olağan akışına uygun değildir. 6 yaşında Kuran-ı Kerim okumayı bilen bir şahıs olarak CIA çalışanı olduğu belirtilen Aarron Barr isimli şahsın bana muhafazakarlara nasıl davranmam ile alakalı tavsiyelerde bulunması akla mantığa uygun değildir. Dolayısıyla söz konusu beyanlarla alakalı diyecek bir şeyim yoktur. Belirtilen hususlar ile alakalı bilgim yoktur. Sonuç olarak soruşturma dosyası kapsamında Casusluk suçu iddia edilerek bu suç sebebiyle davet edilmem benim bütün hayatıma hakarettir. Benim nazarında casusluk vatan hainliği ile eşdeğerdir. Dolayısıyla söz konusu dosya nazara alınarak hakkımda yürütülen casusluk kapsamındaki hiçbir suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Bu dosyanın oluşumunda veya yürütülmesinde yer alanlar ile alakalı hukuki haklarımı kullanacağım."

"Roma'yı benim yaktığım daha gerçekçidir"

Gün'ün ifadelerine yanıt veren veren İmamoğlu, sözlerini şöyle noktaladı:

"Öncelikle şahsın Başsavcılıkta alınan ifadesinde Necati Özkan ile 31 Mart 2019 - 23 Haziran 2019 tarihleri arasında iddia ettiği haliyle benim seçim sürecimde yer aldığını belirtmiş ise de, kolluk beyanında Necati Özkan ile 2019 yılı ilk seçimlerin iptali sonrası Mayıs sonu ya da Haziran başlarında tanıdığını belirttiği, dolayısıyla her iki ifadesi arasında çelişkiler bulunduğu ve yönlendirilmiş bir şekilde kasıtlı olarak ifade verdiği tarafımca anlaşıldığından Başsavcılık ifadesinde vermiş olduğu ifadeyi de kesinlikle kabul etmiyorum. Benim ne istihbarat örgütleri ile, istihbarat örgütlerinin çalışanları ile hiçbir şekilde bilgim alakam olamaz. Üzerime atılı suçlamaları yukarıda da belirttiğim üzere kabul etmiyorum. İkinci ifadeyi de incelediğimde absürt bir suç isnadı olduğunu düşünüyorum. Komplo teorisi ile karşı karşıya olduğumu düşünüyorum. Roma'yı benim yaktığım daha gerçekçidir."

Ayrıntılar geliyor

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar