İstanbul Üniversitesi’nin yeni rektörünün unutulan raporu

İstanbul Üniversitesi’nin yeni rektörünün unutulan raporu
Gazeteci Fatih Altaylı, İstanbul Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar hakkında geçmişte açılan soruşturmayı hatırlattı. Altaylı, soruşturma için "Siyaset devreye girdi ve Zülfikar ceza almadan...

Gazeteci Fatih Altaylı, İstanbul Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar hakkında geçmişte açılan soruşturmayı hatırlattı. Altaylı, soruşturma için "Siyaset devreye girdi ve Zülfikar ceza almadan kurtuldu" yorumunu yaptı.

 Fatih Altaylı, İstanbul Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar hakkında geçmişte açılan soruşturmanın ve yazılan raporu anımsattı.

Zülfikar hakkında geçmişte soruşturma açıldığını belirten Altaylı, hazırlanan raporda, "Kan hastalıklarının tedavisi için gereksiz yere yüksek bedelli kan ilaçları yazdığı, eczane ve ilaç şirketleri ile işbirliği yaparak kamuyu zarara uğrattığı, parasal konularda zaafiyeti olduğu" ifadelerine yer verildiğini aktardı.

"Sonrasında siyaset devreye girdi ve Zülfikar ceza almadan kurtuldu" diyen Altaylı, Zülfikar'ın rektör atanmasını "Beyefendi durdu durdu, rektör oldu. Ne diyelim Allah Sağlık Bakanlığını korusun" ifadeleriyle eleştirdi.

Fatih Altaylı'nın bugünkü yazısının "İÜ’nün yeni rektörünün unutulan raporu" başlıklı bölümü şöyle:

"Prof. Osman Bülent Zülfikar’ın İstanbul Üniversitesi rektörlüğüne atanması beni hem şaşırttı, hem şaşırtmadı.

Zülfikar, 1994-1997 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Hizmetleri Daire Başkanlığı yapmıştı. 2000 yılında da profesörlüğe yükseltilmişti.

Bu açıdan bakınca atanması hiç şaşırtıcı değildi. Çünkü o dönem belediyede olan herkes AK Parti iktidarında önemli görevlere geldi hatta Başbakan bile oldu!

Zülfikar ise 2004-2008 yılları arasında Bakanlar Kurulu kararıyla YÖK üyeliği yapmıştı.

Sonrasında ise sesi soluğu kesilmiş, sadece Bezmialem Vakfı mütevelli heyet üyeliği ile yetinmişti. Kendisi de kendinden umudu kesmiş olmalı ki, 10-15 senedir sesi soluğu pek çıkmıyordu.

Ben de bu durumu, kendisi hakkında geçmiş yıllarda yapılmış bir soruşturmaya bağlıyordum.

Çünkü soruşturmada İstanbul Üniversitesi’nin yeni rektörü ile ilgili hazırlanan rapor iyi bir içeriğe sahip değildi.

“Kan hastalıklarının tedavisi için gereksiz yere yüksek bedelli kan ilaçları yazdığı, eczane ve ilaç şirketleri ile işbirliği yaparak kamuyu zarara uğrattığı, parasal konularda zaafiyeti olduğu” yazılıydı ve pek çok şikayetçi ile görüşülmüştü. Soruşturma raporunda Osman Bülent Zülfikar’ın “ceza alması gerektiği” açıkça istenmişti.

Sonrasında siyaset devreye girdi ve Zülfikar ceza almadan kurtuldu.

Açıkçası ben Zülfikar’ın bugüne kadar önemli bir göreve atanmamış olmasını, bu rapora bağlıyordum. Çünkü ceza almamış bile olsa, raporu yazanlar arasında muhafazakar kesimin saygı duyduğu hukukçular da vardı.

Beyefendi durdu durdu, rektör oldu.

Ne diyelim Allah Sağlık Bakanlığını korusun."