İzmir’deki kamu emekçileri, tasarruf tedbirlerine tepki gösterdi: İktidarı uyarıyoruz

İzmir’deki kamu emekçileri, tasarruf tedbirlerine tepki gösterdi: İktidarı uyarıyoruz
İzmir'de kamu emekçileri, iktidarın açıkladığı kamuda tasarruf tedbirlerine tepki göstererek “İktidarı uyarıyoruz, kamu hizmetinden tasarruf edilmez. Köşeyi dönenlerden tasarruf yapın, biz emekçilerden, emeklilerden ve yoksul halktan değil" denildi.

İzmir'de kamu emekçileri, iktidarın açıkladığı kamuda tasarruf tedbirlerine tepki gösterdi. BES İzmir Şube Başkanı Deniz Çetin, “İktidarı uyarıyoruz, kamu hizmetinden tasarruf edilmez. Uyguladığınız ekonomi politikalarıyla kamu özel iş birliği projeleri adı altında yaptırdığınız döviz garantili yol, köprü; hasta garantili hastane; yolcu garantili hava limanı gibi işler sonucunda zengin ettiklerinizden; kur korumalı mevduat tasarrufu ile köşeyi dönenlerden tasarruf yapın, biz emekçilerden, emeklilerden ve yoksul halktan değil" dedi.

Büro Emekçileri Sendikası(BES) İzmir Şubesi üyeleri, hafta başında açıklanan iktidarın kamu harcamalarının azaltılmasını öngören kamuda tasarruf tedbirlerine tepki gösterdi. Konak'ta bulunan SGK İzmir İl Müdürlüğü önünde toplanan kamu emekçileri, yaptıkları basın açıklamasıyla tepkilerini dile getirdi. Sendika üyeleri, "Sermaye değil, emekçiye bütçe" sLoganları arttı.

BES İzmir Şube Başkanı Deniz Çetin, yaptığı açıklamada, "İktidarları boyunca uyguladıkları ekonomi politikalarıyla kamu kaynaklarını yağma eden ve yandaşlarına servet olarak aktaranlar, sebebi oldukları ekonomik krizin faturasını; başta biz kamu emekçileri, kamu emeklileri ve toplumun dar gelirlilerine fatura etmek üzere bir kez daha kamuda tasarruf adı altında kırıntı halinde kalan kazanımlarımıza el koymak için, işe yarayacağına kendilerinin bile inanmadığı 2028 yılında yapılacak genel seçimlere ayarlı bir ekonomik program açıklayarak, dillerinin altındaki baklayı çıkardılar" dedi.

"Emekçilere ve yoksul halka fatura eden bir saldırı paketi"

Çetin şunları söyledi:

"Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamak için seçimlerin geçmesini beklediği sözde 'kamu tasarruf ve verimlilik paketi' ekonomik krizin bedelinin emekçilere ve yoksul halka fatura eden bir saldırı paketidir. Sözde kamu tasarruf paketinde; iktidarları boyunca bizlerden topladıkları vergileri, kamu işletmelerinin haraç mezat özelleştirilmesinden elde ettikleri gelirleri ve borç olarak aldıkları yabancı kaynakları 'yandaşlarına ucuz sermaye' olarak aktaranlar har vurup harman savuranlar mali disiplinden bahsediyor. Hasta garantili şehir hastanelerine, geçiş garantili tünel, yol ve köprü ihalelerine kur farkı ödeyenler bugün kamu yatırım harcamalarının durdurulmasından bahsediyor. Üretim ekonomisinden uzak; kendine yeterliliği olan bir tarım ekonomisi inşa etmek yerine, saman dahil 'yapılan eleştirilere, paramız var ki alıyoruz diyerek' her türlü tarımsal ürünü dışarıdan tedarik edenler, enflasyonu düşürmek için fiyat istikrarından bahsediyorlar.

Emekçilerin kazanılmış hakları gasledilmek isteniyor

İktidarın açıkladığı sözde ekonomik tasarruf paketiyle; bir yandan emekçilerin kazanılmış hakları gasbedilmek istenirken öte yandan halkın nitelikli, parasız kamusal hizmet alma hakkının tasfiyesi planlanmaktadır. Kamuda tasarrufu verimlilik ile sağlayacağız şiarıyla; uzaktan, esnek çalışma biçimlerini geliştirilerek yol, yemek, personel servisi, izin, fazla mesai ücreti, ikramiye gibi kamu emekçilerinin kazanılmış haklarının tasarruf adı altında gasp edilmesi. Kamu emekçileri ücretlerinin performansa göre belirlenerek ücret artışlarının baskılanması, taban maaşın düşük tutulması. 3 yıl boyunca kamuya personel alımını emekli olanlarla sınırlayarak var olan personelin iş yükünü artırmak, performans, kota, angarya uygulamaları yaygınlaştırma. Kamu hizmeti yürütülmesinde zorunlu olan temizlik, bakım vb yardımcı hizmet ve teknik destek personeli istihdamının durdurulması. Zaten yetersiz olan kamu yatırımlarını daha da azaltarak, ihtiyaç olan okul, hastane vb. kamu binalarının yapılmasının, mevcut olanlarının iyileştirmesinin durdurulması. Var olan kamu sosyal tesisleri ve lojmanların satılması. Kamuda güvenceli istihdam yerine güvencesiz istihdamın geliştirilmesi ve kamusal sosyal güvenliğin tasfiyesi amaçlanmaktadır.

"Kamu hizmetinden tasarruf edilmez"

Kamunun yarattığı istihdam olanaklarını liyakatten uzak, mülakat adı altında yapılan sınavlarla emek hırsızlığına dönüştürerek yandaşlarına peşkeş çekerek dolduran iktidar, açıkladığı sözde tasarruf programıyla kamu emekçilerinin kazanılmış haklarına göz dikmektedir. Eğer samimi iseniz mülakatı kaldırın liyakati tesis edin, kamu kaynaklarını heba eden kamu yöneticilerinden kurtulun çok daha fazla kamu tasarrufunun sağlandığını göreceksiniz. İktidarı uyarıyoruz, kamu hizmetinden tasarruf edilmez. Eğitimden, sağlıktan, sosyal güvenlikten tasarruf edilmez. Halkın kamusal hizmet alma hakkı engellenemez. Uyguladığınız ekonomi politikalarıyla kamu özel iş birliği projeleri adı altında yaptırdığınız döviz garantili yol, köprü; hasta garantili hastanene; yolcu garantili hava limanı gibi işler sonucunda zengin ettiklerinizden; kur korumalı mevduat tasarrufu ile köşeyi dönenlerden tasarruf yapın, biz emekçilerden, emeklilerden ve yoksul halktan değil."

Emekçilerin talepleri sıralandı

Kamu emekçilerinin talepleri ise şu şekilde sıralandı: "Yoksulluk sınırın üzerinde insan onuruna yaraşacak bir ücret. Seyyanen verilen zam dahil bütün ek ödemelerin temel ücrete yansıtılması. 3600 ek göstergenin bütün emekçilere verilmesi ve adil bir ek gösterge sistemi. Yüksek gelir grupları için servet vergisi getirilmesini, yoksulluk sınırındaki ücretlerden alınan gelir vergisi oranının yüzde 10’a indirilmesini, hane halkının kullandığı tüketim ve hizmetlerde dolaylı vergilerin sıfıra indirilmesi. Mülakatın kaldırılması kamuda liyakatin tesis edilmesi.”