Kanser hastasının ilaç geri ödemesi reddedildi: Zaten vefat etmiş
Kanser hastalarının tedavi sürecinde yaşadığı zorluklardan biri de ilaca ulaşamamak. Kanser tedavisi sonucunda sağlığına kavuşamayarak hayatını kaybeden bir vatandaşın ailesinin ilaç için geri ödeme alma talebi reddedildi.
'Zaten vefat etmiş'
Karar gazetesinden Ebru Yazıcı'nın haberine göre ret gerekçesi ise hastanın ‘zaten vefat etmiş’ olması. Ailenin avukatı Mehmet Çiftçi, kararın “vicdana ve hukuka aykırı” olduğunu ifade etti.
Avukat Çiftçi itirazlarını ilettiklerini ve hukuk mücadelelerine devam edeceklerini söyledi.
Hukuk süreci
Aile, tedavide kritik öneme sahip ve yüksek ücrete sahip ilaç için SGK'dan geri ödeme alabilmek için hukuk süreci başlattı. Ücret iade talebi davası hastanın hayatının kaybetmesinden 1 yıl sonra sonuçlandı. Davanın da olumsuz sonuçlanması aileyi bir kere daha yaraladı.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’nin verdiği kararın gerekçileri arasında hastanın hayatını kaybetmiş olması yer aldı.
'İlaç kullanılsa da rahatsızlıkta gerileme veya duraksama olmadı'
Davacıların talebi "...davanın niteliği gereği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanlığından rapor alınmış olup raporda genel ibareler kullanılmış olup tedavinin hasta için en çok yarar sağlayan tedavi yöntemleri arasında olduğu ve hayati öneme sahip olduğu şeklinde raporda ifade edilmişse de dosya kapsamından anlaşılacağı üzere müteveffa davacının dava açıldıktan kısa süre sonra vefat ettiği, bahse konu ilaç kullanılmışsa da rahatsızlığında gerileme veya duraksama olmadığı, bu husus dikkate alındığında hastalığın iyileşmesinde ilacın kesin olarak etki göstermediği, ilacın davacıya tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde son bir seçenek olarak uygulandığı, davacının hastalık nedeniyle vefatının önüne geçilemediği ölüm belgesinden sabit olduğu üzere davacının vefatının hastalık kaynaklı olduğu dikkate alınmak suretiyle davanın reddine" denilerek reddedildi.
Çiftçi, verilen karara ilişkin “Hiçbir şekilde hukuk ile bağdaşmamakta olup; anayasaya, tıp bilimine, vicdana, usul ve yasaya aykırıdır” değerlendirmesini yaptı. Çiftçi, söz konusu karara sundukları gerekçeleri çelişkili bulduklarını belirtirken sürecin de ‘özensiz’ ilerletilmiş olduğunu vurguladı. Bu sebeple karara itirazlarında kararlı ve ısrarcı olduklarını kaydetti.
Avukat Çiftçi, “Sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı, bir ekonomik ve sosyal hak olup bu yönüyle kamuya ya da Anayasa'da geçen biçimiyle Devlete belli yükümlülükler getirmektedir. Devlet bu anayasal yükümlülüğün gereğini yerine getirmek ve herkesin sağlık hizmetlerinden yararlanması için her türlü tedbiri almak, kişilerin sağlık hizmetlerinden gecikmeksizin yararlanmasını sağlamak durumundadır. Aynı zamanda bu kararın benzer mağduriyetlere emsal olabilir" ifadelerini kullandı.
Kaynak:Alıntı