Kartalkaya yangını davasında bakanlığa vurgu yapıldı

Kartalkaya yangını davasında bakanlığa vurgu yapıldı
Grand Kartal Otel'deki yangın davasında sanıklar, sorumluluğun Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ait olduğunu iddia etti. Duruşma yarın sabah 09.00'da devam edecek.

Haber: Esra TOKAT

(BOLU) - Grand Kartal Otel'de meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği yangına dair açılan davada, tutuklu sanık olan itfaiye eri İrfan Acar, Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ve Bolu Belediyesi İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun, sorumluluğun Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan kaynaklandığını savundu. Duruşmanın yarın sabah saat 09.00'da devam edeceği bildirildi.

21 Ocak'ta Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de gerçekleşen, 133 kişinin yaralandığı yangın olayında 20'si tutuklu toplamda 32 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşmasının üçüncü celsesi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tatilinin ardından Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleştirildi.

Duruşmada tutuklu sanık Emine Murtezaoğlu Ergül, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yaparak tutukluluk sürecine dair "Çok üzgünüm. Pek çok asılsız haber çıktı hakkımda. Çıkmaya da devam ediyor. Biz de ciddi bir travma yaşadık. Turizmin duayeni olarak bilinen babamın otelinde böyle elim bir olayın yaşanması iki defa beni kahrediyor. Kızlarım ve ben yönetim kurulu üyesiyiz ancak otelle bir ilgimiz yoktur. Benim göz rahatsızlığım var. Bu yüzden hiç iş hayatında da bulunmadım. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum" ifadelerini dile getirdi.

Bir diğer tutuklu sanık Halit Ergül, önceki duruşma sırasında yaptığı savunmalarını yineleyerek "Yüce mahkemenin takdiri neyse ona karar verin" şeklinde konuştu.

"Otelin eksikliklerini tespit ettim diye mi suçluyum? Beraatimi istiyorum"

İtfaiye eri İrfan Acar, savunmasında şunları aktardı:

"Ben Grand Kartal Otel'deki eksiklikleri müdürüm Kenan Coşkun'a bildirdim. Müdürüm "Otele değil, kafeye başvuru yapacaklarmış" demesi üzerine bilgisi dahilinde başvuruyu iptal ettik. Çünkü bu talep, talep edenin isteği ile yapılır ve isteği ile reddedilir. İptal işlemi bu tespitleri hükümsüz kılmaz. Bunları yapmakla yükümlü otel yönetimidir. Benim resen bir denetim yapma veya isteme gibi bir yetkim yoktur. Ben alt kademede bir itfaiye eriyim. Bana ne talimat verilirse onu yaparım. Hatalı bir işlem yapsam müdürüm Kenan Coşkun uyarır ve kabul etmezdi. Yaptığımız işlem her zaman yaptığımız bir işlem. Ben işimi ve görevimi layığıyla yaptım, neden yargılanıyorum anlamıyorum. Otelin eksikliklerini tespit ettim diye mi suçluyum? Beraatimi istiyorum."

"Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yargılanması gereken yerde, işinin gereğini yapan tek kişi olan müvekkilim olası kastla yargılanıyor"

Acar'ın avukatı ise "Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yargılanması gereken yerde, işinin gereğini yapan tek kişi olan müvekkilim olası kastla yargılanıyor. Bakanlık yetkilileri hakkında soruşturma izni verildi hala serbestler ama Belediye çalışanı İrfan Acar soruşturma izni olmadan tutuklandı. Burası Bolu Belediyesi yetkisinde değil. Eksiklikleri ortaya çıkaran kişinin yargılanması bu dosyadaki en büyük çelişkidir. Eğer bir gün İrfan cezalandırılırsa yarın tek bir kamu görevlisi eksik bulmaya cesaret edemez. Müvekkilin beraatini ve tahliyesini istiyoruz" cümleleriyle savunmasını sürdürdü.

"Resen bir denetleme ve yaptırım gücü bulunan, oteli kapatma yetkisi olan Kültür ve Turizm Bakanlık yetkilileri yargılanmıyor"

Tutuklu sanıklardan Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, esas hakkındaki mütalaaya karşı yaptığı savunmada "Resen bir denetleme ve yaptırım gücü bulunan, oteli kapatma yetkisi varken Kültür ve Turizm Bakanlık yetkilileri burada yargılanmazken, Belediye bu eksiklikleri tespit etti diye yargılanıyor. Bu suçlamalarla yargılanmamız çok açık hedef saptırmaktır. Görmediğim, bilmediğim ve bildirme zorunluluğumun olmadığı bir işlem için nasıl sorumlu olabilirim. Bunu bildirmemem bana nasıl bir menfaat sağlayabilir. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum" ifadelerine yer verdi.

"Bolu Belediyesi'nin sonucu önleme gibi bir yükümlülüğü yok"

Gülener'in avukatı, şu açıklamaları yaptı:

"Mütalaada Bolu Belediyesi'nin ne olursa olsun sorumlu olarak göstermek için asıl sorumluların sorumlu oldukları fiiller tamamen gözden çıkarılıyor. Bolu Belediyesi'nin sonucu önleme gibi bir yükümlülüğü yok. Adaletin sağlanabilmesinin ön koşulu yasaların eksiksiz ve doğru uygulanmasına bağlıdır. Müvekkilim hakkında mütalaadaki gibi karar verilirse bazıları çok mutlu olacak elbet ama kesinlikle hukuka uygun olmayacaktır."

"Gelinen noktada kazanın sorumlusu hiçbir sorumluluğu olmayana yüklenmektedir"

Son olarak, Bolu Belediyesi İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma gerçekleştirerek, 9 aydır tutuklu olduğunu ve kendisi aleyhinde bir delil bulunmadığını belirtti:

"Görev ve yetki alanımız dışında olan alan için herhangi bir suçlama nedeni bulunamamıştır. Devlet memuru olmama rağmen soruşturma izni verilmeden savcılık ifadem sonrasında tutuklandım. Bu da hakkımızda verilen hükmün göstergesi olmuştur. Arama kayıtlarına bakılarak suç isnat edilmek ciddi bir sorundur. İptal hadisesine ilişkin ne bir görüşmem vardır ne de kanıtı. Bu tamamen yoruma dayalıdır. Gelinen noktada kazanın sorumlusu hiçbir sorumluluğu olmayana yüklenmektedir. Parça bütünden büyük olamaz hiçbir zaman. Turizm ve Kültür Bakanlığı asli sorumlu olmasına rağmen burada yargılanmaması bize adeta "siz parçasınız ama bütünden büyüksünüz" denilmektedir. Üstüme atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum."

İddianamede hapis cezası istenen sanıklar Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Elif Aras, Ceyda Hacıbekiroğlu, Emir Aras, Mehmet Salun, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, İrfan Acar, Kenan Coşkun, Sedat Gülener, "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ve kadına karşı kasten öldürme" ve "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçlarına binaen önceki beyanlarını yineledi.

Duruşmaya yarın saat 09.00'a kadar ara verildi.

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar