Kayyum atanan TELE1'e TKP'den destek yürüyüşü

Kayyum atanan TELE1'e TKP'den destek yürüyüşü
TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın “casusluk” suçlamasıyla gözaltına alınmasının ardından TKP üyeleri kanal binasına yürüyüş yaptı.

TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın "casusluk" suçlamasıyla gözaltına alınmasının ardından Türkiye Kominist Partisi (TKP) kanalın bulunduğu sokağa yürüyüş gerçekleştirdi. Sol Haber Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Günay,"Gerçekleri böyle susturabileceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Bu kabus biter bunca yıldır yapamadılar bundan sonra da tutmayacak. Bu ülkenin gazetecileri susmaz. Merdan Yanardağ arkadaşımız tekrar alnı ak başı dik oradan çıkar aramıza gelir yazmaya, konuşmaya, üretmeye devam eder^" dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen "casusluk" soruşturması kapsamında gözaltına alınan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın ardından, kanalı bünyesinde barındıran şirkete kayyum atanmasına karar verilmişti. TKP, TELE 1’in bulunduğu binaya yürüyüş yaptı. TKP’nin yürüyüşü sonrası Sol Haber Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Günay, TKP İstanbul İl Başkanı Ahmet Dincel, Merdan Yanardağ’ın oğlu Alp Yanardağ ve Gazeteci Musa Özuğurlu bir açıklama yaptı.

"Gazeteci dostumuz Merdan Yanardağ uydurma bir suçla, casuslukla gözaltına aldılar” diyen Sol Haber Genel Yayın yönetmeni Yiğit Günay, şunları söyledi:

"Merdan'ın yalnızca gazeteci olduğuna hepimiz tanırız En başta buradaki TELE1 emekçileri ekranlardan gazete sayfalarından Merdan'ın sözünü dinleyenler, okuyanlar tanık. O kadar uyduruk bir suçlamayla bütün bu süreci yürütmeye çalışıyorlar ki Başsavcılık bir kısa açıklama yapıyor. Sonrasında bu yetmiyor bir de usulleri bu yandaşlara daha ayrıntılı açıklama veriyorlar. Bakıyoruz açıklamaya. Neymiş? 'İsrail'le işbirliği yapılmış.' Bu iktidar Gazze'de çıkan soykırıma destek olurken ticareti sonlandırmayıp halkın gözüne baka baka yalan söylerken Merdan Filistin halkının yanındaydı ne casusu. Bir başka devletin Suriye'nin iç siyasetini karıştırıyormuş, karışıklık çıkarılıyormuş oradaki muhalif gruplar destekleniyormuş kim yapıyormuş? Merdan. Merdan sadece gazetecilik yaptı bütün o kışkırtmaya, emperyalist savaşa karşı çıktı. Gerçekleri böyle susturabileceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Bu kabus biter bunca yıldır yapamadılar bundan sonra da tutmayacak. Zaten artık her şeyleri tel tel dökülüyor. O gerçekler bir kere daha haykırılır. Bu ülkenin gazetecileri susmaz. Merdan Yanardağ arkadaşımız. Tekrar alnı ak başı dik oradan çıkar aramıza gelir yazmaya, konuşmaya, üretmeye devam eder."

"Türkiye'de yargı, AKP elinde bir sopaya dönüşmüş durumda

TKP İstanbul İl Başkanı Ahmet Dincel de şunları kaydetti:

"Sadece gazetecileri değil, bu ülkede boyun eğmeyenlerin uydurma yolsuzluk yalanlarıyla uydurma, çete kurma, casusluk yapma, yalanlarıyla sindirmeye çalışıyorlar. Türkiye'de yargı, AKP elinde bir sopaya dönüşmüş durumda. Burada bugün yan yana gelmemizin en önemli sebebi AKP'nin o yargı sobası AKP'nin yargısı bu ülkede meşru değildir kendisi de iktidarı da yargısı da gayrimeşrudur. Gerçek çeteleri, gerçek siyaset hokkabazlarını, gerçek casusları, gerçek yalancıları koruyacaksınız. Ama size boyun eğmeyenleri iftira atarak yalanlarınızla korku imparatorluğunuzla sindirmeye mi çalışacaksınız? Sizin o yargı sopanıza boyun eğmiyoruz. Şunu buradan bir kez daha haykırmaya devam ediyoruz halkın yargısı işlemeye başladığı zaman onun önünde o iktidarınız da gericiliğinizle, karanlığınız da tuzla buz olur."

"Babam tek bir şey söylerdi: Sonuna kadar gerçekleri söylemeye devam edin"

Merdan Yanardağ’ın oğlu gazeteci Alp Yanardağ da şunları kaydetti:

"Öncelikle şunu söyleyebilirim. Her şeyden önce ben babamla gurur duyuyorum sonuna kadar. İstediklerini söylesinler istediklerini yapsınlar her zaman bu davalardan çıktı bunu hepiniz gördünüz. Ergenekon vardı ilk önce yıllar önce. Ben daha üniversitedeydim. Dava ne oldu? Bozuldu. Sonrasında babamın söylemediği sözlerden bir montaj videoyla içeri aldılar. Yine boyun eğmedi. Babam çünkü hiçbir zaman geri adım atmıyordu atmayacağını da söylüyordu. Hani derlerdi ya biraz da soft mu olsan, biraz daha yumuşak mı olsan, babam tek bir şey söylerdi: Sonuna kadar gerçekleri söylemeye devam edin. TELE 1’de babama inanan ve bu düşüncede olan insanların kanalı. Sonuna kadar da bunu sürdürdüler. Babam bu ülke için en önde mücadele etmeyi her şeyi göze alarak yaptı. Böyle bir insandan casus çıkarmak mantık dışı, akıl dışı ve bunu halk biliyor. Bunu 18 dakika izleyen herkes de biliyordu zaten. Ama yaptılar ve hiçbir şey bulamadıkları için casus dediler. Bunun olmadığını halk biliyor."

Gazeteci Musa Özuğurlu da Merdan Yanardağ'a yönelik operasyonun "iktidarın Türkiye'ye nasıl bir deli gömleği giydirmeye çalıştığının göstergesi olduğunu" söyledi. Özuğurlu, şöyle konuştu:

"Ülke açısından çok kritik zamanlardayız. Basın açısından çok kritik zamanlardayız. Bugünlerde görmüş olduğumuz muamele sadece TELE1 olarak değil gerçekten de Türkiye'yi artık boğulma noktasına gelen bir muamele ve biz TELE1 olarak daima basın özgürlüğüne ilkesel olarak yaklaştık. Hiçbir zaman için sağ sol idolajik herhangi bir ayrım yapmadık. Bize küfredenler dahil herhangi bir basın kuruluşu ya da bir gazeteciye yönelik bir baskı olduğu zaman buna karşı mücadele ettik ve bunu çok açık bir şekilde de ortaya koyduk. Ve bunu Merdan Yanardağ'ın liderliğinde yaptık. Çünkü bu kanalı var eden kişi tırnaklarıyla kazıyarak bu kanalı var eden kişi Merdan Yanardağ'dır. Merdan Yanardağ susturulması demek Türkiye'de özgür basının, özgür gazetecilerin susturulması demek. Eğer bugün Merdan Yanardağ'a yönelik böyle bir operasyon yapılıyorsa bu gerçekten de bugün var olan iktidarın Türkiye'ye nasıl bir deli gömleği giydirmeye çalıştığının göstergesidir."

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar