Kıbrıs'ta yeni bir sayfa açılabilir: Federasyon mu, iki devlet mi?
Haber-Analiz: Yusuf KANLI
(LEFKOŞA) - KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman'ın göreve gelmesiyle birlikte Kıbrıs'ta çözüm arayışları yeniden su yüzüne çıktı. Eski müzakereciler Özdil Nami, Andreas Mavroyiannis ve Ergün Olgun, adanın geleceği hakkında farklı bakış açılarını ANKA Haber Ajansı'na aktardı. Nami, "Federal çözümün tek zemin" olduğunu belirtirken, Mavroyiannis "Federasyon çerçevesi değişmez" dedi. Olgun ise "Federalizm yorgunluktan öldü, artık iki devlet gerçeği var" şeklinde ifade ederek farklı bir görüş ortaya koydu.
Kıbrıs Türk tarafının eski müzakerecisi ve tecrübeli siyasetçi Özdil Nami, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman'ın göreve başlamasıyla birlikte yaptığı değerlendirmede, seçim sonucunun adanın geleceği açısından önemli olduğuna işaret etti ve bu süreçteki belirsizlikleri vurguladı.
Nami, mevcut durumu "kapanan bir kapı" olarak ifade ederken, bu dönemi "müzakere ve güven artırıcı önlemler" olarak tanımladı. ANKA'ya verdiği mülakatta, çözümün niteliğine dair sıklıkla vurguladığı noktalara tekrar değindi.
Egemenliğin kaynağına dikkat çekmek
Nami, Erhürman'ın yarattığı algının yanlış anlaşılmaması gerektiğini belirterek, "Egemenliğin kaynağı milli iradedir" dedi. Güven artırıcı önlemlerin kalıcı bir çözüm sunmayacağı konusunu da gündeme getiren Nami, "Bu tür önlemler geçici olmalıdır" şeklinde konuştu.
Özdil Nami, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin kişisel temsilcisi María Ángela Holguín'in yürüttüğü müzakerelerin sona erdiği düşüncesini dile getirirken, "Süresiz müzakereler dönemi artık kapandı" dedi. Doğu Akdeniz'de perspektif ile ilgili ise enerji işbirliğine dikkat çekti.
Ankara ile ilişkilerin önemi
Erhürman'ın Ankara ile ilişkilere vurgu yapan Özdil Nami, Türkiye'nin desteğinin önemini vurguladı ve yeni dönemde önceliklerin neler olması gerektiğini sıraladı.
Mavroyiannis:
Kıbrıs Rum tarafının eski baş müzakerecisi Andreas Mavroyiannis, Tufan Erhürman'ın Cumhurbaşkanlığına gelmesinin çözüm dinamiklerini etkilemediğini belirtti. ANKA'ya yaptığı açıklamada, "Bu durum sadece yeni bir siyasi mesaj vermekten ibaret" diye konuştu.
Mavroyiannis, Erhürman'ın vurguladığı kavramların mevcut BM parametreleriyle çelişmediğini belirterek, "Çözüm önerilerimiz hala geçerli" dedi.
Mavroyiannis, gevşek bir konfederasyon modelinin çözüm olamayacağını kesin bir dille ifade ederken, Crans-Montana sürecinin geçerli olduğuna inandığını söyledi. BM Özel Temsilcisi María Ángela Holguín Cuéllar'ın çabalarını desteklediğini ekledi.
Tecrübeli diplomat, Türkiye'nin tutumunda da değişim gözlemlediğini ifade ederek, bu durumu ele aldı. Ankara'nın dış politikasının değiştiğini belirten Mavroyiannis, ilerlemenin sağlanabilmesi için önerilerde bulundu. "Yeni geçiş kapıları açılmalı, Lefkoşa'da serbest erişim alanları oluşturulmalı ve Maraş, yasal sakinlerine iade edilmelidir" şeklinde sözlerine devam etti.
Bunların yanı sıra, "Bizi birleştiren şey, ayıranlardan çok daha güçlüdür" diyen Mavroyiannis, güvenlik ve garantileri geri planda bırakma noktasının tehlikeli olduğuna da dikkat çekti. Ayrıca, bütün tarafların anayasal konulara fazla takılmadan güvenlik meselesine odaklanmalarını önerdi. Siyasi eşitliğin sayı eşitliği olarak anlaşılmaması gerektiğini vurguladı ve bunun adil katılımla ilgili olduğunu belirtti.
Mavroyiannis, "Kıbrıs'ta barış ve uzlaşmanın sağlanması için ortak bir vizyon oluşturmalıyız. Avrupa değerlerinin hakim olduğu bir ülke olmalıdır hedefimiz" ifadelerini kullandı. Son olarak, federalizmin geçmişte kaldığına ve artık yalnızca iki devletli bir çözümün mantıklı olduğuna vurgu yaptı.
Müzakereci Ergün Olgun:
Olgun, sürdürdüğü değerlendirmelerde, "Eğer adanın iki siyasi yapısı kabul edilmezse, geçmişte yapılan hataların tekrarlanması kaçınılmazdır" diyerek çözüm sürecinin mevcut şartların kabullenilmesi ile ilerleyebileceğini dile getirdi.
Kaynak:ANKA