Konya’da nişanlandırılan çocuk ilk değil: İstismar AKP döneminde arttı

Konya’da nişanlandırılan çocuk ilk değil: İstismar AKP döneminde arttı
Konya’da 13 yaşındaki C.S. ile 28 yaşındaki Ali G.’nin nişanlandırılması, kamuoyunda tepkiyle karşılanırken, çocuk istismarının Konya’da ilk olmadığı çocuk yaşta zorla evlendirmenin en çok yaşandığı iller arasında...

Konya’da 13 yaşındaki C.S. ile 28 yaşındaki Ali G.’nin nişanlandırılması, kamuoyunda tepkiyle karşılanırken, çocuk istismarının Konya’da ilk olmadığı çocuk yaşta zorla evlendirmenin en çok yaşandığı iller arasında Konya’nın ilk sıralarda olduğu belirtildi. Avukatlar, istismarın AKP iktidarında arttığına dikkat çekti

Konya Beyşehir’de 13 yaşındaki C.S. ile 28 yaşındaki Ali G.’nin nişanlandırılması kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı. Nişan görüntülerinin yayılmasının ardından Jandarma ve Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekipleri tarafından inceleme başlatılmış çocuk devlet korumasına alınmıştı.

Konya Beyşehir’de bu gibi birçok cinsel şiddet vakasının yaşandığı ortaya çıktı. Tepki çeken olay sonrası konuşan C.S.’nin ailesi, “Bu olay ilk kez yaşanıyormuş gibi abartıldı. Kızımız 13 değil 14 yaşında. İri duruyor diye okula göndermek istemiyoruz” dedi.

BirGün’den İlayda Kaya’nın haberine göre, Ulusal ve uluslararası raporlara göre, çocuk yaşta zorla evlendirmenin en çok yaşandığı iller arasında Konya ilk sıralarda yer aldı. Çocuk hakları savunucuları istismarın AKP iktidarında arttığına dikkat çekti.

“AKP Çocuk evliliklerin önüne geçecek düzenlemelere savaş açıyor”

SOL Feminist Hareket üyesi avukat Damla Yıldırım, iktidarın cezasızlık politikasına tepki göstererek, “Ailenin çocuklarının 14 yaşında olduğunu söyleyerek savunmaya çalışması, toplumda ortaya çıkan infiale ‘abartı’ şeklinde verilen tepkiler aslında çocuk istismarının AKP iktidarı sürecinde toplumda nasıl normalize edilmeye çalışıldığının bir göstergesi. Başta tarikat ve cemaatler olmak üzere meydana gelen istismar vakalarında da bu tarz tepkiler ile çocuk istismarının cezasızlık politikası ile normalize etme eğiliminin arttığını görüyoruz. Çok kısa bir süre önce bir benzerini H.K.G sürecinde yaşadık. Türk Hukuk sistemine göre, 18 yaşın altında herkes çocuk iken çocuk evliliklerinin sanki 14 yaşında normalmiş gibi nitelendirmeye çalışmak kabul edilemez. AKP iktidarı döneminde gericilik, karanlık tarikat düzeni, çocuk istismarı, istismar faillerine yönelik cezasızlık politikası hepsinde büyük bir artış meydana geldi. Bu AKP iktidarının uzun süredir uyguladığı politikanın yani aslında yapılan bilinçli tercihin bir sonucu. İktidar en başından beri çocuk evliliklerinin önüne geçecek düzenlemelere savaş açıyor, cemaat ve tarikat düzenini koruyor, İstismar faillerine yönelik af düzenlemeleri ile cezasızlık politikası uygulayıp, failleri adeta ödüllendiriyor” dedi.

Yıldırım, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ardından 2011 yılında imzalanan "Çocukların Cinsel Sömürü ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olan Lanzarote Sözleşmesi’nin de gericilerin hedefinde olduğunu söyledi.

“Anne babalar da susmamalı, susmak suça ortak olmaktır”

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği gönüllü avukatlarından Begüm Osma, ‘Çocuğun evlendirilmesi’ çocuğun cinsel istismarı olduğunu ve TCK’de ağır yaptırımları olan bir suç olduğunu dile getirdi. Osma,  “Biz defaten çocuk yaşta evlilik adı altında topluma empoze edilmeye çalışılan ancak açıkça çocuğun cinsel istismarı olan hukuka aykırı eylemin suç olduğunu dile getirmeye devam edeceğiz. Bu noktada ebeveynlerin ve devletin yükümlülükleri olduğunu da hatırlatırız. Çocukların kanuna aykırı olarak evlendirilme merasimine tabi tutulması hem ebeveynler açısından TCK anlamında suç teşkil edecek, hem çocuklar ilgili kurumlara alınacak, hem de tarafı olduğumuz sözleşmeler kapsamında devlete çeşitli yaptırımlar yükleyecektir. Anne babalar da susmamalı, susmak suça ortak olmaktır. Bizler bunun bir zihniyet meselesi olduğunu bilmekle beraber kutsal olanın aile olmadığını hatırlatırız” ifadelerini kullandı.