Küçükçekmece’de siyasi simgeye itiraz: Öğrenciler protesto etti

Küçükçekmece’de siyasi simgeye itiraz: Öğrenciler protesto etti
Küçükçekmece'deki Hacı Bektaş Veli Anadolu Lisesi'nde, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Erdoğan posteri asılması karşısında öğrencilerin cezalarının kaldırılması için protesto düzenlendi. Öğrenciler, siyasi simge istemediklerini vurguladı.

Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: MEHMET ÇALPAR

(İSTANBUL) - Küçükçekmece'deki Hacı Bektaş Veli Anadolu Lisesi'nde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk posteri ve Türk bayrağının yanına Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın posterinin asılmasına karşı çıkan öğrencilerin cezalandırılması protesto edildi. Bir öğrenci, "Bizim gülüp eğleneceğimiz yaşlarda, derslerimizi dert edeceğimiz yaşlarda siyaseti, ekonomiyi, ülkenin gidişatını dert ediyorsak eğer bu ülkenin gidişatının pek güzel olmadığını gösterir ve aynı zamanda güzel bir eğitim alamadığımızı da gösterir. Biz okulumuzda Atatürk ve Türk bayrağını görmek istiyoruz. Bir siyasi simgeyi görmek istemiyoruz" dedi.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları esnasında, Hacı Bektaş Veli Anadolu Lisesi'nde Gazi Mustafa Kemal Atatürk posteri ile Türk bayrağının yanı sıra Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın posterinin de sergilendiği öğrenildi. Bu durumu protesto eden 6 öğrenciye okul yönetimi tarafından disiplin cezası uygulandı. Ancak daha sonra bu cezalar geri alındı.

Eğitim-Sen ve Eğitim-İş Sendikası, öğrencilerin yanında durarak okul önünde eylem gerçekleştirdi. Açılan eylemde "Çocuklarımızı siyasetinize alet etmeyin. Okulda siyasete hayır" ve "Öğrenciyi değil, hukuksuz emri sorgula. Öğrencime dokunma" yazılı pankartlar ile "İhbarcı müdür istemiyoruz", "AKP'nin karanlığına teslim olmayacağız" içerikli dövizler taşındı, "Karanlığa teslim olmayacağız", "Baskılar bizi yıldıramaz" ve "Eğitim haktır, öğrencime dokunma" sloganları atıldı.

"Siyaseti okullara sokan çocuklar değil"

Eğitim-İş İstanbul 3 No'lu Şube Başkanı Oğuz Akkaş, çocukların haklarını korumak için alanda olduklarını belirterek şöyle konuştu:

"Biz isterdik ki bugün buraya çok daha iyi gerekçelerle gelelim; bu okuldaki bu çocukların, burada emek veren eğitim emekçisi öğretmen arkadaşların başarılarını konuşmak için burada olalım. Uzun süreden bu yana AK Parti iktidarının okullarda da kendi siyasetini eğitime yansıtmak amacıyla atadığı, görevlendirdiği okul idareleri tam da verdikleri diyetleri öder derecede çocuklar ve öğretmenler üzerinde birçok okulda baskı kuruyorlar. Bu okulda da gördüğümüz bu. Aslında buraya gelmeden okul müdürü arkadaşla da bir görüşme yaptık. Orada yaptığının bir okul idaresine yakışmadığını çünkü bir okul idaresini ve öğretmenin öncelikli görevinin çocukların geleceğini düşünmek ve onlara doğru rehberlik etmek olduğunu yüzüne söyledik. Okuldaki hiçbir olayı polise, savcılığa bildirmeyen okul idaresi, orada siyasi içerikler asla bir posteri indirdi diye çocukları polise şikayet ediyor. Burada çok ince bir ayrıntı var. Orada siyasi davranan, siyaseti okullara sokan çocuklar değil. Bu hareketin siyasi olduğunu düşünüp bunu karakola taşıyan okul idaresi siyaseti okula sokmuştur."

"Müdürün görevden alınmasını talep ediyoruz"

Eğitim-Sen İstanbul 7 No'lu Şube Başkanı Sinan Gül, Erdoğan posteri asılmasına yönelik zamanında uyarılar yaptıklarını hatırlatarak şu sözleri dile getirdi:

"Hacı Bektaş Veli Anadolu Lisesi idaresi, ne yazık ki bu uyarılara kulağını tıkamış, 29 Ekim günü bir gerilime sebep olmuş, peşinden de sorunu çözmek yerine emniyete bildirerek gerilimin büyümesine sebep olmuş, okul o gün onlarca polisle doldurulmuştur. Okullar eğitim kurumlarıdır, öğrencilerimiz akademik eğitim almalarının yanı sıra bize emanet edilmiş çocuklardır. Zihinsel, fiziksel, psikolojik gelişimleri ve dengelerini elden geldiğince gözetmek biz eğitimcilere düşmektedir. Sınav dönemi olması öğrencilerin mağduriyetini daha da artırmıştır. Okul müdürü maalesef bu meselede baştaki yanlışını sonda daha büyük bir yanlışla sürdürmüş, krizi yönetmekte adeta sınıfta kalmıştır. Bizler burada Eğitim-İş, Eğitim-Sen olarak öğrencilere verilen disiplin cezalarının kaldırılmasını olumlu buluyoruz, hangi hızla disiplin süreci işletildi, neye göre nasıl karar verildi, bunların takibini yapacağız. Yeniden bir disiplin süreci başlatılmaması konusunda uyarıyoruz. Varsa giremedikleri sınavların uygun bir biçimde planlanmasını, bulunduğu makamın ağırbaşlılığı, sorumluluğu ile hareket etmeyip sadece disiplin cezası verilen öğrencileri değil; sınav döneminde Hacı Bektaş Veli Anadolu Lisesi öğrencilerinin tamamını dolaylı olarak psikolojik yönden olumsuz etkileyen okul müdürünün görevinden alınmasını talep ediyoruz. Bugün olduğu gibi daima öğrencilerimizin yanında olmaya devam edeceğimizi ilan ediyoruz. Öğrencilerimize dokunmayın."

"Siz bizi buna ittiniz"

Okulda eğitim görmekte olan, üzerinde Atatürk'ün olduğu Türk bayrağını taşıyan 15 yaşındaki bir öğrenci ise "Şu an buraya çıkmam bile büyük bir riskken, ben bu riskin farkındayken yine de buraya arkadaşlarımın yerine arkadaşlarımın ses olarak çıkmak istedim" şeklinde ifade ederek devam etti:

"Biz bu yaşta eğer siyasetin ne olduğunu biliyorsak, siyasetle ilgileniyorsak veya bir siyasi şeyle beraber içli dışlı olmuşsak bu tamamen rezalet bir durumdur. Bizim gülüp eğleneceğimiz yaşlarda, derslerimizi dert edeceğimiz yaşlarda siyaseti, ekonomiyi, ülkenin gidişatını dert ediyorsak eğer bu ülkenin gidişatının pek güzel olmadığını gösterir ve aynı zamanda güzel bir eğitim alamadığımızı da gösterir. Bizim ağlayacağımız sebebin paramızı kaybetmek veya bir oyuncağımızın kırılması olmak gerekirken şu çocuk yaşımızda -ben 15 yaşındayım, 10'uncu sınıfım- ama ona rağmen ekonomik yetersizlikten veya siyasetten dolayı veya Saraçhane'de yaralanan ablalarımız, abilerimiz ve 65 yaşında bizzat tanıdığımın gözünde dayak yiyen bir teyzemiz; biz bunları dert ediyoruz ve bu gerçekten içler acısı bir şey. Biz susmayacağız. Hiçbir zaman da susturamayacaksınız. Maalesef ki siz bizi buna ittiniz. Biz de buna devam edeceğiz. Biz ne kadar susarsak eğer o kadar üzerimize binilecek. Her zaman üzerimize biniliyordu zaten ama artık ses çıkarmayı görmek istiyoruz. Biz okulumuzda Atatürk ve Türk bayrağını görmek istiyoruz. Bir siyasi simgeyi görmek istemiyoruz. Atatürk ile diğer siyasi simgelerin arasındaki fark şudur. Atatürk bir kurtuluşun simgesidir, bir umudun simgesidir. Atatürk bir kararlılığın, asilliğin simgesidir. Bu cumhuriyeti kurdu ve 102 yıl boyunca bizim buralara kadar gelmemizi sağlayan bir isimdir Atatürk. Atatürk'ün yerini kimse alamaz. Kıskanabilir ama bunun için hiçbir şey yapamazlar."

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar