Mahmut Tanal, Adalet Bakanlığı'nın önünde çadır kurdu: Tutuklu öğrenciler için nöbete başladı

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Adalet Bakanlığı önünde, İmamoğlu eylemlerinde tutuklanan gençler için 'Adalet ve Özgürlük Nöbeti'ne başladığını duyurdu. Tanal'ın kurduğu çadır polis tarafından yıkılırken gazetecilere de müdahale edildi.

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu için düzenlenen protesto eylemlerine katıldıkları için tutuklanan öğrenciler için Adalet Bakanlığı önünde çadır kurdu.

Öğrencilerin tutuklanmasını protesto etmek için sabaha kadar çadırda kalacağını belirten Mahmut Tanal, "Haksız ve hukuksuz tutuklanan gençler için sabaha kadar Adalet Bakanlığı'nın önünde nöbet tutacağım" ifadesini kullandı.

Tanal'ın çadırına polis müdahalesi

Tanal'ın çadırlı eylemine polis ekipleri anında müdahale etti. Polisler, Tanal'ın kurduğu çadırı kaldırdı. Bakanlığın önündeki kaldırım da ablukaya alındı. Gazetecilerin de Tanal'a yaklaşmasına izin verilmedi

Polisler Tanal'ın çadırını da kırdı. Ayrıca Tanal'ın yanında getirdiği Türk Ceza Kanunu, Anayasa kitaplarını da elinden alındı.

Mahmut Tanal, polis ekipleri tarafından yapılan müdahalenin ardından Halk TV'ye konuştu.

192515608-whatsapp-gorsel-2025-04-08-saat-19-19-47566df58d.jpg

Nöbetinin amacının tutuklu öğrencilerin vizelerin gitmesini sağlamak olduğunu belirten Tanal'ın açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Benim amacım, tutuklu olan öğrencilerin Anayasamızın 42. maddesi ve Ceza İnfaz Kanunu'nun 75. maddesi uyarınca vize sınavlarına götürülmeleridir. Eğer bu öğrenciler sınavlarına götürülmeyecekse ve vize sınavları için online eğitim sağlanmayacaksa, tahliye edilmeleri gerekmektedir.

"Öğrencilerin eğitim hakkı ellerinden alındı"

Evde adli kontrol sistemiyle bulunan öğrenciler var. Bu öğrenciler evden çıkamadıkları için vize sınavlarına giremiyorlar. Ya bu çocuklar o gün izinli sayılsın ya da adli kontrol sistemi değiştirilsin; bu çocuklar eğitim hakkından mahrum bırakılmasın. Aynı şekilde, cezaevinde bulunan veya adli kontrol sistemiyle evde olan öğrenciler sınavlarına giremedikleri için özel okullarda burslu okuyan öğrencilerin bursları yanıyor. Bu öğrencilerin aileleri dar gelirli olduğu için eğitim hakları ellerinden alınmış oluyor. Bizim buradaki amacımız budur.

Adalet Bakanlığı ya bu çocuklara online eğitim hakkı versin ya da mevcut Anayasa’nın 42. maddesi ile Ceza İnfaz Kanunu'nun 75. ve 76. maddelerine uygun şekilde hareket etsin. Hatta daha önceki uygulamalara baktığımızda, Türkiye Ceza Kanunu, Anayasa ve Ceza İnfaz Yasası'na göre, cezaevine giren tutuklu veya hükümlü kişilere dağıtılan kitapçıklarda da eğitim hakkından bahsedildiğini görüyoruz. Kişi cezaevine girdiği zaman sadece tek bir özgürlüğünden mahrum bırakılır, o da seyahat özgürlüğüdür. Bunun dışında öğrencilerin eğitim hakkından mahrum bırakılmaması gerekir.

"Amacımız, bu durumu Adalet Bakanı’na duyurmak"

Eğer şu anda Türkiye’de geçerli olan Anayasa yürürlükteyse, çocukların eğitim hakkı cezaevinde de olsa sağlanmak zorundadır. Kur’an’ın ilk inen ayeti "Oku, oku, oku" şeklindedir. Dini referans alıyorlarsa da öğrencilerin eğitim hakkından mahrum edilmemesi gerekir. Bizim amacımız, bu durumu Adalet Bakanı’na duyurmaktır; başka bir amacımız yok.

"Allah bu bedeni verdiği müddetçe.."

Bu arada, benim Anayasa kitaplarım polis tarafından suç unsuru olarak görüldü. 'Bunu buraya koyma' diyorlar. Çadırımız bir sağa bir sola çekildi ve çadırım kırıldı. Çadır olmasa da, kar, boran, fırtına da olsa, Allah bu bedeni verdiği müddetçe sabah 08.30’a kadar burada nöbet tutacağım."

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar