MHP'li Yıldız'dan 'Covid-19 düzenlemesi' açıklaması: “Hatadan dönüyoruz, neresinden dönersek kârdır”
TBMM Genel Kurulu'nda kamuoyunda "11. Yargı Paketi" olarak bilinen, Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri tamamlandı.
MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, Covid düzenlemesinde yapılan değişikliklere ilişkin bilgi verdi. Yıldız ayrıca Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin de konuştu. Yıldız'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"27'nci maddede İnfaz Kanunu'nun geçici 10'uncu maddesinde bir düzenleme yapılmaktadır yani bu meşhur Covid düzenlemesi. Bu düzenleme daha önce de 2 kere geldi yani 3artı5 olarak geldi, sonra 3artı3 olarak geldi yani denetimli serbestlik olarak geldi. Şimdi, yine, bazı tazyiklerle yeni bariyerler koyduk yani maddenin 6'ncı fıkrasında yapılan değişiklikle 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin yararlanabileceği daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılma veya denetimli serbestliğe ayrılma düzenlemesinden 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle hükümlü olanların yararlanabilmesi sağlanmaktadır bu düzenlemeyle. Daha önceki düzenlemelerde suç tarihinin esas alınmasında ısrar edilmişti ama o zaman kesinleşme tarihi dikkate alınmış, yasa öyle çıkmıştı. Şimdi bu hatadan dönüyoruz, neresinden de dönersek kârdır. Ancak önceki yasa ile düzelttiğimiz yasa arasında da fark olmaması yani bir düzeltme yaparken eksiltme yapmamamız lazım. Bütün cezaevleri, sanıklar, tanıklar, akrabaları bunu beklemektedir.
31 Temmuz 2023 tarihi öncesinde işledikleri suçlar nedeniyle kasten öldürme suçları yani Türk Ceza Kanunu'nun 82'nci maddesindeki nitelikli adam öldürme; alt, üst soy, çocuk ve kadına karşı işlenen, bu, 82/1'in (d) ve (e) fıkralarında düzenlenmiştir. Yine, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve son olarak da deprem suçları istisna tutulmuştur. Kapalı ceza ve infaz kurumunda bulunan ve fıkrada yer alan koşulları sağlayan hükümlüler bu imkândan yararlanabilecek ve daha önce infaz kurumunda bulunma koşulu aranmayacaktır. Böylece, hükümlüden kaynaklanmayan nedenlerle meydana gelen gecikmelerin sonucunda hükümlünün olumsuz etkilenmemesi ve infaz adaletinin sağlanması amaçlanmıştır ve bu yasayla da bu sağlanacaktır. Belirtmek gerekir ki altıncı fıkrada yer alan düzenlemenin hükümlünün aleyhine sonuç doğurması hâlinde bu fıkra düzenlemesi uyarınca işlem yapılmayacaktır. Yine, altıncı fıkra eğer meseleyi görmezse öngörülen değişiklikle uyum sağlamak amacıyla yedinci, sekizinci fıkralar da yürürlükten kaldırılmaktadır.
"Terörün kurbanları, sadece doğrudan hedef alınanlar değildir, bunun korkuya kapılan ruhsal kurbanları da vardır"
Terörsüz Türkiye idealini ülke ve bölgenin terörden arındırılmasını sadece güvenlik politikası anlayışıyla göremeyiz. Modern Türk devletinin varlık zeminini güçlendirme iradesini temsil etmektedir. Terörsüz Türkiye süreci Türkiye Cumhuriyeti'nin birikimlerine, cumhuriyetimizin esaslarına, millî birliğimize yönelik olarak yıkıcı ve tahrip edici politikalar üretilmesine zemin hazırlayamaz, olamaz da. Son günlerde bazı odakların bu sürecin büyük bir sorumluluk içinde ilerlediğini görerek paniklediğini görüyoruz, paniğe kapılmışlardır. Bu odaklar ne yaparlarsa yapsınlar bu hedef gerçekleşecek. Yapmak istedikleri fiilî, fikrî sabotajlar da sonuçsuz kalacaktır. Siyasi, ideolojik, dinî, etnik sebeplere dayalı olarak şiddet sistematik olarak tatbik edilirse bunun adı 'terör' olur. Terörün kurbanları, sadece doğrudan hedef alınanlar değildir, bunun korkuya kapılan ruhsal kurbanları da vardır. İnsanlık tarihiyle de bu terör meselesi eşit yaştadır aşağı yukarı ve bu kavramlar da önümüzdeki yıllarda yani gerek teknolojik, biyolojik ve kimyasal silahların kullanılması sebebiyle çok kullanımda olacaktır, önümüzdeki süreçte dünya gündeminin üst sıralarında yer alacağını düşünüyoruz.
Koordinatör arkadaşlar bir araya geldik Meclis Başkanı'mızın başkanlığında, önümüzdeki günlerde bir müşterek rapor çıkaracağız. Bu raporda, elbette birleştiğimiz yerleri öne çıkaracağız. Yani bu ülke hepimizin, bu ülke bizim; demokrasimizi yaşatacağız, kardeşçe yaşayacağız ve Türk milletinin önündeki engelleri de bir bir temizleyeceğiz. Yani, terör bitince ekonomik refah, demokratik katılım, toplumsal dayanışma, illa artacaktır bunların hepsi. Yani, bu başarı, yalnızca iç güvenliğin sağlanmasıyla kalmayacak, Türkiye'nin bölgesel barışın da mimarisi içindeki konumu çok daha kıymetli hâle gelecektir. Amacımız, Türk demokrasisini güçlendirmek, insan haklarına saygı duymak, kardeş kavgasını bitirmek, ülkemizin önündeki, elindeki ayağındaki prangaları sökmek, muasır medeniyet seviyesine ulaşmak ve yaşanır bir ülke hâline getirmek için de her türlü gayreti vermektir."
Kaynak:ANKA