MHP’nin o hamlesinden sonra çok sert tepki: ‘Babasız kalmış iki yetimle uğraşmayı bir an önce bırakmalı’
Gazete Pencere- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), mahkumiyet kararlarının çıktığı Sinan Ateş cinayeti davasına müdahil olmak için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvurdu.
Ayrıca, daha önce cinayetle ilgili MHP aleyhinde paylaşımlarda bulunan 154 kişinin tanık olarak dinlenilmesi de talep edildi.
Öte yandan, Sinan Ateş cinayetine ilişkin hakkında soruşturma yürütülen Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın da arasında bulunduğu 22 kişi hakkında verilen takipsizliğe yapılan itirazı da sulh ceza hakimliği reddetti. Böylece bu şüpheliler yönünden dosya resmen kapanmış oldu.
Suikasta uğrayan eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, MHP’nin davaya katılma talebine sert sözlerle tepki gösterdi. Ateş “Babasız kalmış iki yetimle uğraşmayı bir an önce bırakmalı” dedi.
Ayşe Ateş’in açıklaması şöyle:
“10 yaşındaki kızım bir buçuk ay boyunca okuldan her geldiğinde “Anne, adını bile anmak istemediğim malum şahıstan haber var mı” diye sordu. Televizyonda görünce iki kız kardeş birbirlerine sarılıp ağladılar.
Temize çıkmak isteyen, öncelikle buraya baksın.
Söylemek istediğim o kadar çok şey var ki yazmakla tükenmez.
MHP suçtan zarar gördüyse bunun müsebbibi Ülkücü maskesi ardına saklanıp Ülkücü Hareket’in bütün kutsallarını ayaklar altına alarak Sinan Ateş’i katlettirenlerdir.
MHP tarafından tahsis edilen makam aracıyla tetikçininAnkara’dan İstanbul’a kaçırılması planını yapanlardır.
MHP, bu cinayetin önünde arkasında her kim varsa ortaya çıkması için en az bizim kadar çaba göstermeden kamu vicdanında beraat edemez.
Bugüne dek hiç kimse MHP’nin kurumsal kimliğini suçlamadı. Tam aksine MHP’li yöneticiler eylem ve söylemleriyle bütün gözleri üzerlerine çekmeyi başardı.
Bu sebeple MHP; evladını ve eşini kaybetmiş bir anneyle, kocası katledilmiş bir kadınla, babasız kalmış iki yetimle uğraşmayı bir an önce bırakmalı.
Kamu vicdanında mahkûm olduğu gerçeğini unutmadan, “Bize operasyon çekiyorlar” tezinden vazgeçmeli,
“Helalleşmeyeceğiz, hesaplaşacağız!” söylemini bir an önce terk etmeli,
Ve bu suça karışan her kim varsa yargı önüne çıkarılması için bütün gücünü kullanmalıdır.
Çünkü Sinan’ın evinin fotoğrafını çeken de katledilmeden önce ofisinin önüne araçla giden de
İki yıl boyunca sosyal medya üzerinden sistemli bir karalama kampanyası yürüten de belli.
Whatsapp üzerinden kurduğu iletişim ağı ile Sinan hakkında bilgi toplayan da
Sinan’ın arkadaşlarına elçi yollayan da
Sinan katledilmeden birkaç dakika önce X üzerinden tehdit mesajları atan da belli.
Gözaltına alınan, soruşturma geçiren, dün ve bugün yargılanan her kim varsa kiminle, nereyle ilişkili olduğu apaçık ortada.
Hesapsa bunlarla görülsün.
Katılma talebinin bir bölümünde “… davaya konu olayla ilgili ilk andan itibaren ‘olayı tüm açıklığıyla bildiğini, failleri tespit ettiğini, cinayetin siyasi cinayet olduğunu’ ifade ederek Milliyetçi Hareket Partisi ve kadrolarını itham eden, yargılayan tüm isimlerin mahkeme huzurunda beyanları alınmalıdır.” şeklinde ifadelere yer vermişler.
Sinan’ın her şeyini bilen en yakın arkadaşlarının ifadeleri iddianamede yer almamış, mahkeme heyeti tarafından hiçbiri dinlenmemişti.
Eğer MHP’nin bu talebi haklı bulunursa onlar da dinlenecek mi, kovuşturma genişleyecek mi, üzeri örtülen soruşturma dosyası yeni tanık beyanlarıyla yeniden gündeme gelecek mi?
Yargılama sırasında Saniye Anne’nin, Selma Abla’nın ve benim, Sinan’dan dinleyip dile getirdiğimiz gerçekler yok sayılmış, kovuşturma bu yönde genişletilmemişti.
Genişletilecek mi?
Son olarak bugüne dek bu siyasi cinayetle ilgili tek kelime etmeyen; susan, korkan, korkutulan, sindirilen bütün Ülkücülere sesleniyorum:
Sinan’ı bir Cuma namazı sonrası katlettirip tetikçiyi Ülkü Ocakları Genel Başkanı’nın tahsisli aracıyla kaçırdılar.
Sinan’ı bir Cuma namazı sonrası katlettirip tetikçiyi Ülkü Ocakları Genel Başkanı’nın tahsisli aracıyla kaçırdılar.
Sinan’ı bir Cuma namazı sonrası katlettirip tetikçiyi Ülkü Ocakları Genel Başkanı’nın tahsisli aracıyla kaçırdılar.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
Adalet arayan, elini göğe açsın.”
Kaynak:Haber Merkezi