Öcalan’ın mesajı ne zaman açıklanacak
Gazete Pencere- SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat’ta bir mesaj yayımlayacağını söylemişti.
Mazlum Abdi, yaklaşık iki hafta önce İtalyan basınına konuşmuş ve Öcalan’ın mesajının görüntülü olabileceğini belirtmişti.
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat günü, tutuklanmasının 26’ıncı yıl dönümünde mesajının açıklanacağı noktasında beklenti oluştu.
Hükümete yakınlığıyla bilinen Hürriyet Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, bugünkü “Öcalan 15 Şubat’ta çağrı yapacak mı Ankara’nın planı ne” başlıklı yazısında, Öcalan’ın 15 Şubat’ta mesajının yayınlamayacağını belirtti.
Selvi “Suriye’deki teröristbaşı Mazlum Abdi, Öcalan’ın 15 Şubat’ta çağrı yapacağını açıklayınca, 15 Şubat tarihine yönelik bir beklenti oluştu. Neden 15 Şubat? Biliyorsunuz, Öcalan 15 Şubat 1999 tarihinde Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmişti. Ama 15 Şubat tarihi net değil. Hatta 15 Şubat tarihinde çağrı yapılması ihtimali zayıf. Şubat ayının sonuna doğru bir beklenti var ama şubat ayı da net değil. Çünkü bir tarih belirlenmedi. Önemli olan tarih değil sonuç almak” diye yazdı.
“Burada kimsenin kafasında bu iş Öcalan’ın iradesine kaldı gibi yanlış bir izlenim oluşmasın. Bu işin öznesi Öcalan değil devlet” diyen Selvi’nin şu satırları dikkat çekti:
“Net olan şu var; Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Terörsüz Türkiye’ konusunda kararlı. Devletin bu hedefi gerçekleştirmeye yönelik uzun süredir yürüttüğü hazırlıklar var. Öcalan’ın çağrısı yöntemlerden biri. Ne kadar etkili olacağını göreceğiz. Ankara kararlı. Uluslarası konjonktür elverişli.
50 yıldır PKK terörüyle mücadele ediyoruz. Bu işin kan akmadan çözülmesi için 50 gün daha bekleyebiliriz. Bu arada terörle mücadele kesintisiz devam ediyor. Silahsız çözümün gerçekleşmesi için şartları oluşturulmaya çalışılıyor. Ama sivil çözümün yeterli olmadığı yerlerde askeri harekât yapılacak. Terörle mücadele zaten devam ediyor. MİT ve TSK her gün etkili operasyonlar yapıyor. Ankara müthiş bir mekik diplomasisi yürüterek şartları oluşturuyor.
PYD-YPG ise ABD ve İsrail’den medet umuyor. PKK’nın dış ilişkilerini yürüten terörist İlham Ahmed, Suriye’deki sınır bölgelerinin güvenliği için İsrail’in çözüm sürecinde yer alması çağrısı yaptı. Gazze’de 50 bin Filistinli’yi katleden İsrail’le işbirliği yapıyorlar. Kandil, PKK ya da YPG eğer Öcalan’ın çağrısına karşı çıkarsa; o zaman Kandil Öcalan’ın Kandil’i değil, PKK ve YPG Öcalan’ın PKK’sı ve YPG’si olmaz. Kandil, İsrail’in Kandil’i, PKK-YPG, İsrail’in PKK’sı-YPG’si olur.”
Süreç, ‘onurlu barış’ ile ‘teslimiyet’ çağrılarına mı sıkıştı?
Mazlum Abdi’nin 15 Şubat tarihini vermesi ve Öcalan’ın mesajının görüntülü olabileceğinin altını çizmesi, sürecin ilerleyişine işaret ediyordu. Ancak Abdülkadir Selvi’den bugün gelen, 15 Şubat’tan sonra mesajın açıklanabileceği ve hatta Mart ayına da kalabileceği yazısı dikkat çekici…
“İmralı sürecinde bir aksama mı var” sorusu akla geldi.
Yeniçağ yazarı Adem Taşkaya, bugünkü “Onursuz Öcalan ve PKK'nın onurlu barış arayışı?!” başlıklı yazısında sürecin Kürtlerin “onurlu barış” çağrıları ile Cumhur İttifakı’nın “kayıtsız şartsız teslimiyet” mesajları arasında tıkandığını öne sürdü.
Adem Taşkaya şu satıları kaleme aldı: “Özcesi o ki, anlaşıldığı kadarıyla "Yine Yeniden Çözüm Süreci"nde terör örgütü "onurlu barış", Cumhur İttifakı ise "kayıtsız şartsız teslimiyet" istiyor! Yani meselenin aslı şu ki, Cumhur İttifakı'nın, terör örgütünün kayıtsız şartsız teslim olması talebinin kabulü, terör örgütü için ancak bir "onursuz barış" olacak! Ya da bir diğer ifadeyle, terör örgütünün "onurlu barış" şartının kabulü, terör örgütünün kayıtsız şartsız değil, ancak pazarlıkla, şartlarının yerine getirilmesi halinde mümkün olabilecek.”
Öcalan'a mektup engellendi: AYM'den haberleşme hürriyetinin ihlali kararı
Kaynak:Haber Merkezi