Öğretmen adayları, mülakatlar için denetim talep ediyor
Haber: Halil YATAR
(ANKARA) -Öğretmen adayları için gerçekleştirilen mülakat değerlendirmelerinin mağduriyet yarattığını ifade eden öğretmenler, bir yıldır hak arayışlarını devam ettiriyor. ANKA Haber Ajansı'na konuşan öğretmen adayları, konuyla ilgili Devlet Denetleme Kurulu'na bir inceleme başlatması için çağrı yaptı.
Mülakat değerlendirmelerinde yaşadıkları sorunları dile getiren öğretmenler, sonuçların açıklandığı günden bu yana geçirdikleri süreci ANKA Haber Ajansı'na paylaştı.
Siyasi partilerden sivil toplum kuruluşlarına varıncaya kadar birçok kesimle mağduriyetlerini paylaşan 1611 öğretmenden bazıları, açtıkları davalarla atanmayı başardı, fakat bazıları ise davalarını kaybetti.
Mülakat süreçlerinde mağduriyet yaşadığını belirten Tamer Ağabal, hakları için bir yılı aşkın süredir mücadele ettiklerini vurgulayarak, "Bu mülakat adaletsizliğini belgelerle, mahkeme kararları ile beraber ortaya koyduğumuz halde birçok siyasi, milletvekili, sendika hatta bakan yardımcılarının bile "Evet bir adaletsizlik oldu" dediği bir yerde maalesef ki bu iş çözülmüyor. Sayın Cumhurbaşkanı Rize'ye gittiğinde bir öğretmen arkadaşımız "kapılar yüzümüze kapanıyor" demişti. "Yalan konuşuyorsunuz" demişti. Buradan Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz; kapılar yüzümüze kapanmakla kalmıyor, bu adaletsizliği görüp hak verenler daha sonradan gördükleri bu adaletsizliği görmemeye başlıyorlar. Soruyorum, bin 600 öğretmenin hakkı verildiği zaman mı bizim devletimiz zarar edecek" ifadesini kullandı.
Önemli bir hakkın kaybolduğunu ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in memleketi Erzurum'daki mülakatlarda çok fazla puanın verilmesinin ciddi bir adaletsizliğe yol açtığını anlatan Ağabal, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Çünkü Bursa ve İstanbul puanları yuvarlanmış. Bakanlık bunu kendisi de kabul etti. Bir sonraki mülakatları 5 yıla indirdi. Yani aynı branşta olanlar aynı ilde gelecek. Peki bizim suçumuz günahımız neydi? Bir senedir tüm boyutlarıyla beraber incelendiğinde birçok adaletsizliğin mevcut olduğu bu mülakatlarda, biz Devlet Denetleme Kurulu'nu göreve çağırıyoruz mülakatları inceleyin diye. ÖSYM tercih kılavuzlarına, devlet memurlarının tercihlerine kiimler tarafından müdahale edildiğini bilmiyoruz. Mülakat puanlarına müdahale edilip edilmediği hala bir sır gibi ortada. Çünkü niye, bakanlık bu adaletsizlikler bırakın puanlara müdahale edilip edilmediğini, diğer türlü adaletsizlikler ortaya çıkmasın diye verileri gizliyor, verileri kamuoyuna açıklamıyor.
"Gittiğimiz yerlerde kapılar yüzümüze kapanıyor"
Bizim hakkımız üzerinden kendi kariyerine devam etme çabası içinde olan bir Yusuf Tekin'e buradan soruyoruz; her şeyi geçtik, atadığın 20 bin öğretmende kaç tane maddi hata var? Bunu tespit edip kamuoyuna açıklayabilir misin? Çünkü matematik bilimi yalan konuşmaz. Ben iddia ediyorum ki bu bin 611 öğretmenim hakkını vermeye yeterli. Çünkü en az 4 bin yakın maddi hata olduğunu düşünüyoruz. Bunların bazıları kontenjanda olduğu için etkilenmemiş ama kontenjanda olmayıp da kontenjana girmiş olanları yerine bizleri atamalarını, bizim haklarımızı vermelerini istiyoruz artık. Bir senedir hayatımıza devam edemiyoruz, atılan iftiralardan dolayı. Çünkü gittiğimiz yerlerde kapılar da yüzümüze kapanıyor. Sayın Bakan bize "terörist" demişti. Sayın Bakan bize "Sınavda başarısız oluyorlar o yüzden atanamıyorlar" demişti halbuki bizim Türkiye'de derecelerimiz mevcut. O yüzden lütfen bizim hakkımızı verin artık. Sadece burada 1611 öğretmeninin hayatı söz konusu değil, onların ailelerinin de hayatı mevzu bahis. Bir kişinin inadı yüzünden bin 611 kişinin hayatıyla lütfen oynamayın artık."
"Bu hukuk herkes için Aynı değil mi"
Bir diğer mağdur olan Burcu öğretmen ise şu sözleri aktardı:
"Ben bölümümü dereceyle bitirdim. KPSS'ye girdim alanımda derece yaptım, mülakata girdim 3 soru soruldu 3'ünü de doğru bildim. Şu an bütün bunları anlatırken sesim titriyor çünkü bütün bu başarılarının ardından ben "mülakatta başarısız" sayılıp elendim. Tam bir yıldır dile kolay, tam bir yıldır bu haksızlıkla hukuksuzluk mücadele etmeye çalışıyoruz. Bütün bu haksızlıkların içerisinde Sayın Bakan "Eğer haklıysa mahkemelere gidin" dedi. Bizler mahkemelere taşıdık, davalar açtık şu anda aynı haksızlığı mahkemelerde yaşıyoruz. Aynı durumda olan, aynı kriterlere sahip dava olarak farklı mahkemeler farklı kararlar veriyorlar. Örneğin benimle aynı durumda olan başka bir hocamız davayı kazanırken ben davayı kaybediyorum. Ben bu kadar başarımın ardından neden başarısızlıkla cezalandırılıyorum? Ben artık çocuklarımın yüzüne bakamıyorum... Hak bir tane değil mi, anayasa bir tane değil mi, bu hukuk herkes için aynı değil mi? Bizler artık okulumuza kavuşmak istiyoruz."
"Halen Bir çözüm için adım atılmış değil"
Öğretmen adayı Semih Kıraç, "Birkaç gün sonra mülakat mücadelemizin neredeyse 1 yılı dolacak. Biz "Mülakatlarda torpil yapıldı" demiyoruz. Biz iller ve komisyonlar arası tutarsızlık olduğunu, puanlamalar mülakat konusundaki tek bir kritere veya kriterlere uyulmadığında dolayı; birine KPSS puanından fazla 3, 7, 9, 13 puan verilirken; Bursa, Balıkesir, İstanbul gibi illerdeki öğretmenlere mülakatta KPSS puanına yakın bir puanlama veya aynısı verildiğini söylüyoruz. Bizler 1 yıldan beri adalet bekliyoruz. Bizler 1 yıldan beri mesleğimize dönmek istiyoruz ve halen bir çözüm için adım atılmış değil" diyerek görüşlerini belirtti.
Kaynak:ANKA