Sıcak hava dalgası "afet" kabul edilirse hayatımızda neler değişir?

Sıcak hava dalgası "afet" kabul edilirse hayatımızda neler değişir?
İTÜ Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu anlatıyor: "Biz uyarıyor ama müdahale etmiyoruz, oysa ABD’de ve Avrupa’da afet sayıldığı için müdahale de ediliyor. Mesela; yaz boyunca elektrik-su faturaları...

İTÜ Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu anlatıyor: "Biz uyarıyor ama müdahale etmiyoruz, oysa ABD’de ve Avrupa’da afet sayıldığı için müdahale de ediliyor. Mesela; yaz boyunca elektrik-su faturaları belediye tarafından ödeniyor. Uygunsa yaşadığı yere klima bağlanıyor, en kötü vantilatör veya serinletici dağıtılıyor. Kızılhaç caddelerde, sokaklarda su dağıtıyor.

Türkiye aşırı sıcakların etkisi altında. Dünya Meteoroloji Örgütü'nün tahminlerine göre 2 hafta daha böyle olacak.

İstanbul’da hissedilen sıcaklık 42-43 dereceyi bulurken tüm zamanların en yüksek su tüketim rekoru -3 milyon 550 bin 435 metreküp- kırıldı.

Antalya'nın Kaş ilçesi ile Muğla'nın Köyceğiz ilçesi, 45,9 derece ile Türkiye'nin en sıcak yeri oldu.

Afet denilirse ne olur?

Hürriyet yazarı Fulya Soybaş, sıcak hava dalgasının Avrupa ve ABD’de ‘afet’ kabul edildiğini belirterek konuyla ilgili İTÜ Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'nun görüşlerini aktardı. Kadıoğlu, özetle şunları söyledi:

"Öçmediğin konuyu yönetemezsin. Bu konuda detaylı veri tutulsa ve bunlar da elimizde olsa tehlikenin boyutunu bilir, ona göre önlem alırız.

Son yıllarda deprem konusunda yoğun çalışmalar var ancak sel, yıldırım, kuraklık, sıcak hava dalgası ile mücadele gibi konularda eksiğiz. Şu an hâlâ yürürlükte olan 7269 sayılı Afetler Kanunu’nda 31 adet doğa kaynaklı afet var. Afetlerin en tehlikelisi kuraklıktır.

Peki neden kuraklık ya da sıcak hava dalgası afet sayılmıyor? Yanıtı şu: “Bu yasa 1959’da yazılmış. Sadece binalara zarar veren doğa olayları afet sayılmış, diğerleri sayılmamış. Sonrasında düzenleme yapılmamış.

Kronik hastalığı var, maddi gücü yok, bir apartmanın çatı katı ya da küçük bir evde yaşıyor, belki de yatalak... Bu kişilerin sağlığı, sıcak hava dalgası ile tehlikeye giriyor. Biz uyarıyor ama müdahale etmiyoruz, oysa ABD’de ve Avrupa’da afet sayıldığı için müdahale de ediliyor. Mesela:

-Yaz boyunca elektrik-su faturaları belediye tarafından ödeniyor.

-Uygunsa yaşadığı yere klima bağlanıyor, en kötü vantilatör veya serinletici dağıtılıyor.

-Kızılhaç caddelerde, sokaklarda su dağıtıyor.

-Soğuma noktaları oluşturuluyor. Belirlenen dükkân ya da marketlere klimalı oturma alanları kuruluyor, bu noktalar afişlerle duyuruluyor. Sıcaklayan buraya gidiyor, oturup, dinleniyor.

-Amerika’da belediye otobüsü mantığı pek yaygın değil ancak yazın belediye özellikle fakir mahallelere otobüs seferleri koyuyor, yürüyüşü azaltıyor.

-Sokakta yaşayanlar klimalı geçici merkezlere taşınıyor, isteyen burada kalabiliyor. İstemeyen de akşamına geri bırakılıyor.

-Halk sağlığını korumaya yönelik (uzaktan çalışma - nöbetçi doktor - hastane vs.) her türlü diğer önlemler alınıyor." (Kısa Dalga)

Yazının tamamı